Arama

Köpek (Canis familiaris)

Güncelleme: 12 Nisan 2018 Gösterim: 4.695 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
28 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Köpek (Canis familiaris)

Ad:  köpek2.JPG
Gösterim: 315
Boyut:  54.0 KB

Carnivora (etçiller) takımının Canidae (köpekgiller) familyasından evcil memeli türü.
Sponsorlu Bağlantılar

Evcilleştirilmiş ilk hayvan olan köpek, olasılıkla 12-14 bin yıl önce Avrasya’da ortaya çıkmış, insanlarla ilişkisi en azından 10 bin yıl önce başlamıştır. Köpekgillerin soyağacı ise 40 milyon yıl önce yaşamış Miacis denen etçil memeliye kadar uzanır. Onu izleyen Cynodictus ve Hesperocyon cinsleri ilkel birer köpek sayılırlarsa da birçok etçilin ortak atası olabilecek yapısal özellikler taşırlar. Daha sonra ortaya çıkan Tomarctus cinsi ise büyük olasılıkla tilki, kurt, çakal ve köpeğin atasıdır. Köpek ise çeşitli uzmanlar tarafından doğrudan atası sayılan çakal ve kurtla birlikte Canis cinsine yerleştirilir. Evcilleştirilen köpeğin atası olmaya en yakın aday eskiden bütün Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da yaşayan ve çok çeşitli alttürleri bulunan boz kurttur. Kuzey enlemlerde yaşayan kurtlar güneydekilerden çok daha iri olduğundan, köpeklerin orta ya da güney enlemlerde yaşayan, daha küçük yapılı bir alttürün soyundan geldiği sanılmaktadır. Bu özelliği taşıyan alttürlerden biri Hindistan’ da yaşarken bir başkası da eskiden Çin’de yaşamıştır. Çakal ise Asya’nın güneybatı, Avrupa’nın güneydoğu kesimleri ile Afrika’yı içine alan coğrafi bir dağılım gösterir.

Her iki yarıküreye ve tropik iklimlerden kutup bölgelerine kadar tüm yeryüzüne yayıldığını göstermektedir. AvrupalIlar Kuzey Amerika’ya ayak bastıklarında, kendi köpeklerini de oraya götürdüler. Ama tüm Yerli kabilelerinde zaten köpek beslenmekteydi. O sıralarda, Kuzey ve Güney Amerika’da en azından 20 köpek soyu bulunuyordu. Meksika tüysüz köpekleri ve Eskimo köpekleri dışında bunlardan çoğu yok olmuştur.
Avustralya’da evcil köpekten farklı bir tür olan dingo bulunur. Yabanıl bir hayvan olan dingo, bazen yan evcilleşmiş biçimde Yerli köylerinde yaşar. Dingonun atalan büyük olasılıkla birkaç bin yıl önce, ilk göçmenler tarafından Avustralya’ya getirilmiş ve bu hayvanlar sonradan yabanıllaşmıştır.

Afrika’da yazılı tarihin başlangıcından beri köpeklerin bulunduğu bilinmektedir. Yerli köpek soylanndan varlığını sürdüren basenji, ekvator bölgelerindeki Pigmeler tarafından günümüzde de beslenmektedir.
Aynı genel köpek tiplerine yeryüzünün hemen her yerinde rastlanmakla birlikte, fiziksel yapılan ve davranış özellikleri birbirine çok benzeyen birçok tip ortadan kalkmış, eski soylann çoğu ya tümüyle yok olmuş ya da büyük ölçüde değişikliğe uğramıştır. Ama Eski Mısırlılann kutsal saydığı köpek Saluki ile Babil ve Hitit sanatında kullanılan köpek figürleri Kangal çoban köpeğine benzer.

Aralanndaki önemli biçim, renk ve desen farklanna karşın tüm evcil köpekler Canis familiaris türündendir ve günümüzdeki 100’ü aşkın soy, tümüyle insanlar tarafından seçmeye dayalı ıslah yöntemiyle ortaya çıkan tiplerin kendi içinde üretilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Kurtlarda görüldüğü gibi köpeklerde de toplu halde yaşama ve sürü önderini izleme güdüsü çok güçlüdür. Bu duygu köpeklerin insanlara yönelmesinde önemü bir rol oynar. İnsanların beslemekten hoşlandığı evcil hayvanlardan olan kedinin tersine köpek, bağımsız ve yabanıl bir yaşama kolay kolay alışamaz. Sürü içinde yaşamaya ve sürü önderinin koruyuculuğuna büyük gereksinim gösterir. Bakımını üstlenen insan da gerçekte sürü önderinin yerini alan bir unsurdur.

Köpek soylarının birçoğu, temelde kurda benzeyen avcı hayvanlardır. Bu yaşama biçiminin gerektirdiği özellikler köpeklerde de görülür: Koşmaya ve sürek avına uygun bir kas yapısı, avı yakalamaya uygun dişler, etçil beslenmeye uyarlanarak kısalmış sindirim kanalı ve öbür sindirim sistemi özellikleri, keskin koku alma ve işitme duyuları.

Köpeğin geçici ya da sütdişleri, yaklaşık beş aylıkken kalıcı dişlerle değişir. Toplam sayılan 42 olan sürekli dişleri, küçük parçalar koparmaya ya da ısırmaya yarayan kesicidişler, eti parçalamaya yarayan köpekdişleri ve kesmeye ya da ezmeye yarayan küçük ve büyük azıdişlerinden oluşur. Etçillerin çoğunda olduğu gibi dişler, sivri ve keskindir. Pençelerini kullanma becerisi kediler ölçüsünde gelişmediği için dişler yakalama ve kavrama işlevini de üstlenir.
Ad:  köpek1.JPG
Gösterim: 258
Boyut:  33.4 KB

Köpekte işitme ve özellikle koku alma duyusu son derece keskindir. Burun boşluklarının kokuya duyarh sinir uçlanna geniş bir yüzey sağlayacak biçimde olmasının yanı sıra beyinlerindeki koku alma merkezi de iyi gelişmiştir. İnsanın çevresini büyük ölçüde görme duyusuyla kavramasına karşın köpek bir kokular dünyasında yaşar.

Köpeklerin işitme duyusu da çok keskindir. Kediler en çok saniyede 25 bine ulaşan sesüstü frekansları duyarken köpekler saniyede 35 bine ulaşan yüksek frekanslı titreşimleri duyabilir.

Görme duyusu görece zayıf olan bu hayvanlar aynı zamanda renk körüdür. Kılavuz köpeği olarak eğitilenler ise trafik ışıklarını rengine göre değil konumuna göre ayırt eder.

Köpekler bannak olarak belledikleri bir yeri ve yakın çevresini korurken öbür köpekleri de buradan uzak tutar. Bu koruma bölgesinin dışında da çeşitli yerlere işeyerek ve dışkılayarak koku izleri bırakır. Erkekler işerken arka bacaklanndan birini kaldırır ve dışkıladıktan sonra ise yeri eşeler. Buralardan geçen öbür köpekler de aynı biçimde işaretler bırakırlar.

Kurtların yakaladıkları avların bir bölümünü belki de leş yiyenlerden korumak için toprağa gömme davranışı, evcil köpeklerde de görülür. Köpeklerin soylara göre değişen davranış biçimlerini, geliştirilme amaçlarına bakarak anlamak olanaklıdır. Örneğin zağarlar geliştirilirken kendi başlarına iz sürmek üzere seçme yapıldığı için bu köpekleri katı bir denetim altında tutmak oldukça güçtür. Aynca soydaşlarıyla uyum içinde bir araya gelebilenler seçildiğinden ender olarak saldırgan davranış gösterirler. Öbür yandan çoban köpekleri komut altında çalışma ve katı kurallara uyma yeteneklerine göre seçilmişlerdir. Bu yüzden bu köpeklere belirü davranışları öğretmek kolaydır.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2018 02:24
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Nisan 2018       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Köpekler genellikle yaklaşık bir yaşma geldiklerinde cinsel olgunluğa erişir. Ama dişiler bazen altı aylık olmadan ilk kızışma dönemine girer ve çoğunlukla altı ay arayla yılda iki kez kızışma dönemi geçirir. Dişilerde kızışma döneminin ilk belirtisi olarak dış üreme organı şişmeye başlar. Birkaç gün sonra üreme organından kanh bir akıntı gelir ve sidiğine erkekleri çeken kokulu bir madde karışır. Dişi ancak bir hafta ya da daha çok sürebilen akıntısı kesildikten sonra erkekle çiftleşmeye yanaşır. Kızışma dönemi boyunca genellikle birkaç kez çiftleşme gerçekleşir ve erkek ile dişi birbirine bazen yarım saati aşkın süre bağlı kahr. Döllenmeden sonra dölyatağı duvarına 21 gün kadar gecikerek yuvalanan embriyon başlangıçta çok yavaş gelişir. Dişiler yaklaşık dokuz hafta süren gebelik döneminin ardından sayılan ortalama 4-6 arasında değişen kör, sağır ve annelerinin yardımına muhtaç yavrular doğurur. Küçük soylar, bir batında 1-2, iri soylarsa 10’u aşkın yavru doğurabilirler. Genellikle bir yaşma değin balam altında beslenmeyen köpeklerin insanlara alışması ve eğitilebilmesi çok zordur. Köpeklerin iyi bakım altında ömrü 16 yıla kadar uzayabilir ve ender olarak bu yaşı aşar.

Sponsorlu Bağlantılar
Köpeklere dadanan birçok bağırsak solucanı vardır. Bunlardan en önemlisi ve yavrularda yüksek oranda ölüme neden olanı ipliksolucanlanndan Ascaris1 tir. Öbür asalak ipliksolucanlan arasında yürek solucanı, kancalıkurt ve kırbaçkurdu sayılabilir.

Kuduz dışındaki köpek hastalıklarının çoğu insana bulaşmaz. Ama bir şerit türü olan Echinococcus granulosus normal olarak dışkı aracılığıyla koyunlara bulaşmakla birlikte insana, özellikle çocuklara da bulaşabilir.

Uyuz, kıl diplerinde yaşayan kenelerin neden olduğu önemli bir deri hastalığıdır. Uyuza yakalanmış bir köpeğin tüyleri dökülmeye başlar ve bu tüysüz bölgelerdeki cilt iltihaplanır, kaşınır. Bu kenelerin öldürülmesi oldukça güçtür ve başarılı bir tedavi haftalar sürer.

Bitler tüm yaşam çevrimlerini köpeğin üzerinde geçirir ve yeni konaklara ancak doğrudan temas yoluyla bulaşır. Tedavi genellikle, bitlerin boğulmasına yol açan yağlı bir maddenin iki ya da daha çok kez uygulanması ya da bir böcek ilacı kullanılarak yapılır. Erişkin bitler su ve sabunla bile ortadan kaldınlabilmekle birlikte sirkeleri son derece dayanıklıdır.

Pireler, yaşamlarının bir döneminde, üreme amacıyla köpekten ayrılır. Köpeğin üzerindeki pireler, piyasada bulunan ilaçların kullanılmasıyla kolayca ortadan kaldırılabilir. Ama pirelerden tümüyle kurtulabilmek için pirelerin ürediği yerlerin de bulunarak ilaçlanması gerekir.

Otluk ya da çalılık bölgelerde üreyen keneler, köpeğin kıllarına otlara süründüğü sırada yapışır. Keneler köpeğin vücuduna kerosen ya da başka bir yağlı maddenin sürülmesi sonucunda, soluksuz kalarak tutunduktan yeri bırakırlar.

Evcil köpeklerin en önemli hastahklarından biri gençlik hastalığıdır (bak. köpek gençlik hastalığı). Havadan geçen son derece bulaşıcı bir virüsün yol açtığı bu hastalık sinir sistemini yıkıma uğratır ve çoğu kez ölüme neden olur. Köpek yavrulannın aşılanması etkin bir çözümdür.
Köpek virüs hepatiti öncelikle karaciğeri etkiler. Çoğunlukla öldürücü olan ve idrarla temas yoluyla geçen bu hastalık, gençlik hastalığından daha az bulaşıcıdır ve aşıyla önlenebilir.
Mutlak olarak ölüme neden olan kuduz öbür köpeklere, memeli hayvanlara ve insanlara kolayca bulaşabilir.
Köpek soylan kuş köpekleri, tazı ve zağarlar, çoban ve kızak köpekleri, teriyeler ve süs köpekleri olmak üzere başhca beş grup altında toplanabilir. Ama birçok köpek soyu kesin olarak bu gruplardan birine sokulamaz. Kuş köpekleri olarak bilinen puanter, seter ve spanyel gibi tanınmış soylar genellikle kuş avında, avın yerini bulmak, avı kaldırmak ve vurulan avı getirmek üzere geliştirilmişlerdir. Tazılar ve zağarlar ise tavşandan geyiğe kadar çeşitli memeli hayvanların izini sürmek ve yakalamak amacıyla kullanılır. Tazı olarak bilinen ve çok hızlı koşan soylar avı gözleriyle, bloodhound, porsuk zağan, rakun zağan susamuru zağan, tilki zağan gibi zağar soylan ise koku duyulanyla izler.

En geniş grubu oluşturan çoban ve kızak köpekleri en eski köpek soylannı içerir. Ama Alman çoban köpeği gibi günümüzdeki özelliklerini görece geç bir dönemde kazanmış olanlar da vardır. Alaska kızak köpeği, Alman çoban köpeği, Belçika çoban köpeği, bokser, Briard, danua, Gal korgisi, İngiliz çoban köpeği, İskoç çoban köpeği, Kangal çoban köpeği, komondor, mastı, Newfoundland köpeği, Pirene köpeği, puli, Samoyed köpeği, Senbemar, Sibirya köpeği bu grupta yer alan köpeklerin başhcalandır. Bu köpekler genel olarak sürüleri gütmeleri, koruyuculuk yapmaları ve Kuzey Kutbu’na yakın bölgelerde kızaklara koşulmak için geliştirilmişlerdir. Günümüzde ise birçoğu polis köpeği, kılavuz köpeği olarak ya da öbür gruplarda da görüldüğü gibi daha değişik amaçlarla eğitilerek kullanılmaktadır.

Adını Fransızca terre (toprak) sözcüğünden alan teriye grubu en çok İngiltere’de yetiştirilmiştir. Bu soylar çoğunlukla tilki, sansar ve özellikle porsuk gibi toprağı kazan yırtıcı memelileri avlamakta kullanılır. Airedale teriyesi, Avustralya teriyesi, Bedlington teriyesi, foksteriye, Gal teriyesi, İrlanda teriyesi ve İskoç teriyesi teriye soylarının en iyi bilinenleri arasındadır.

Süs köpekleri farklı kökenlerden gelen, bazıları öbür soylann küçük yapılı benzerlerinden oluşan ve küçük yapılı olmalanyla ayırt edilen soylardır. Bodur İngiliz spanyeli (spanyel), Chihuahua, Japon spanyeli, küçük boy kaniş (kaniş), Pekin köpeği ve pug bu grupta yer alan soylar arasındadır. Aynca Boston teriyesi, buldog, çov-çov, Dalmaçya köpeği, Lhasa apso ve kaniş gibi soylar genel olarak ev köpeği olarak tanınır ve insanlara arkadaşlık etmesinin yanı sıra gösteri ve yanşma köpeği olarak da kullanırlar.

Köpekler ve köpek soylarıyla ilgilenen birçok kurum çeşitli yarışmalar düzenlemektedir. Köpek yanşmaları için kuralları ABD’de Amerikan Köpek Kulübü, İngiltere’de İngiltere Köpek Kulübü belirler (bak. köpek yarışması). Ayrıca köpek yanşı da birçok ülkede düzenlenmektedir.
Evcil köpek dışında köpekgillerden birkaç yabanıl türe de köpek adı verilir. Bu türler için bak. Afrika yaban köpeği; Asya yaban köpeği; çalıköpeği, rakunköpeği.

kaynak: Ana Britannica

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Nisan 2018       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Sınıflandırma

Alem: Animalia (Hayvanlar)
Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Mammalia (Memeliler)
Takım: Carnivora (Etçiller)
Alt takım: Caniformia (Köpeğimsiler)
Familya: Canidae(Köpekgiller)
Oymak: Canini (Asıl köpekler)
Cins: Canis
Tür: C. familiaris

Köpek (Canis familiaris), köpekgiller (Canidae) familyasından görünüş ve büyüklükleri farklı, 300'den fazla evcil ırkı olan etçil hayvandır.


Özellikleri
Başı az uzun, üst çenede üç, alt çenede dört kesici dişi bulunur. Ön ayakları beş, arka ayakları dört parmaklıdır. Tırnakları kedi gibi çekilebilme özelliğinden mahrumdur. Sevecen hayvanlardır. Köpekler çok kesici dişlere sahiptir. Bu dişler sayesinde sahibini ve kendisini koruyabilir. Bunun yanında eğitilmemiş bazı köpekler de insana zarar verebilir.

Hayat
Gündüz ve gece faaldir. Koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı ve mavi renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır. Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır. Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer.
Erkek köpekler arka bacaklarından birini kaldırarak idrar bırakırlar. Ağaç kökü, kaya gibi yerlere kokulu olan çişlerini yaparak, bölgelerinin sınırlarını çizerler. Daha sonra, arka ayaklarıyla boğa gibi tepinerek, idrar ve dışkı bıraktığı yere patilerindeki bezde bulunan hormonları bırakır. Bu hormonlar köpeğin cinsiyeti, yaşı, statüsü ve üreme durumu gibi konularda, diğer köpekleri bilgilendirmek içindir. Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten çekinir. Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır.

köpek gençlik hastalığı, GENÇLİK HASTALİ- Ğİ olarak da bilinir, köpek, tilki, kurt, mink, rakun ve kokarcalarda görülen çok bulaşıcı, akut virüs hastalığı. Virüsle karşılaştıktan birkaç gün sonra hayvanın ateşi yükselir, çevreye gösterdiği tepkiler ve iştahı azalır. Daha sonra öksürük, gözlerde ve burunda akıntı, kusma ve ishal, istençdışı kas kasılmaları, arka bacaklarda felç ve çırpınmalar (konvülsiyon) görülür.
Köpek gençlik hastalığında en uygun tedavi, zaman yitirmeden hayvana serum giobü- lin şırınga edilmesidir. İkincil bakteri enfeksiyonlarının gelişmesini önlemek amacıyla antibiyotik kullanüabilir. Tedavi edilmeyen vakaların çoğu ölümle sonuçlanır. Aşılama
etkin bağışıklık sağlar.
»








köpek virüs hepatiti, köpek yavrularında sık görülen, tilki, kurt ve ayılarda da rastlanan, karaciğer ile kan damarlarının içini döşeyen katmanı tutan akut virüs enfeksiyonu. Genellikle ateş, iştahsızlık, kusma, aşın susama, kann ağnsı ve kanamalar görülür. Hastalığa kolay yakalanan köpek yavrulannda ölüm oranı çok yüksektir. Her mevsimde ortaya çıkabilen hastalık fark edilmeyecek kadar hafif geçebileceği gibi öldürücü de olabilir. Çevreye virüs saçan köpekle karşılaşan hayvanda hastalık 6-9 gün içinde ortaya çıkar. İlk belirti yüksek ateştir; iki günden fazla sürerse huzursuzluk, çevreye karşı ilgisizlik, iştahsızlık ve aşın susama başlar. Ağız mukozasının kızarması önemlidir. Kimi zaman, vücutta biçim bozukluklanna yol açan şişlikler belirir. Pıhtılaşma zamanı uzadığından en küçük çarpma ya da yaralanma bile deri altında kanamalara neden olur. Hastalığı geçirip iyileşen köpeklerin yüzde 25’inde gözlerden birinde ya da ikisinde korneada bir süre sonra ortadan kaybolan mavimsi-beyaz renk değişiklikleri görülür.
İkincil bakteri enfeksiyonlannm ve kom- plikasyonlann ortaya çıkmasını önlemek için hastahğın başlangıçta tedavi edilmesi gerekir. Hastalık belirtileri ortaya çıktıktan sonra ilaçların virüse doğrudan etkisi yoktur.
Köpek hepatiti virüsü hayvan iyileştikten sonra aylarca idrannda çıkabilir; bu nedenle hastalığı geçiren köpek sürekli bir enfeksiyon kaynağıdır. Aşılama hastahğa karşı en iyi koruma yöntemidir.
Belirtilerin benzerliği nedeniyle sıklıkla köpek gençlik hastalığıyla karıştırılır. Bu iki hastalık aynı hayvanda bir arada da bulunabilir; hayvan iyileşirse her iki hastalığa karşı bağışıklık kazanır.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

27 Nisan 2009 / Hi-LaL Genel Galeri
29 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
16 Aralık 2006 / Misafir Genel Galeri
4 Eylül 2016 / nötrino Uzay Bilimleri