Arama

Parmak İzi - Tek Mesaj #1

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
17 Temmuz 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Parmak İzi


Parmak uçlarını örten derinin üzerinde, değişik desenler oluşturan ince çiz­giler ve kıvrımlar bulunur. Parmak ucundaki bu çizgiler her insanda, hatta tek yumurta ikizlerinde bile farklıdır. 19. yüzyılın önemli bilim adamlarından Sir Francis Galton, yaşlı­lık nedeniyle deri ne kadar kırışmış olursa olsun bu çizgilerin yaşam boyunca hiç değiş­mediğini saptamıştır.

Parmak ucu her insanda farklı ve değişmez olduğu için, kimlik saptamada kesin bir yön­temdir. Parmak uçlarının pürüzsüz yüzeyler üzerinde bıraktığı izlere parmak izi denir. Bir suçu araştıran dedektifler parmak izi ararlar. Eğer bulabilirlerse suçlunun kimliğine ilişkin en önemli ipucunu yakalamış sayılırlar.

ABD'nin Washington kentindeki Federal Soruşturma Bürosu (FBI) çok geniş bir par­mak izi koleksiyonuna sahiptir. Burada suçlu­ların yanı sıra, orduda ve devlet işlerinde görevli olanların, göçmenlerin ve yabancıların da parmak izleri bulunur. Ayrıca birçok insan belleğini yitirme ya da adının başka biri tarafından kullanılma tehlikesine karşı kendi isteğiyle parmak izini aldırmaktadır. Parmak izinin kullanıldığı başka bir alan da, imza atamayan kişilerle ilgilidir. İmza atamayan, örneğin okuryazar olmayan bir kişi herhangi bir konuda yazılı onayını belirtmek için par­mak basabilir. Resmi kurumların gözetiminde uygulanan bu yöntemle parmak izi imza yerine geçer.

Bugün dünyanın birçok ülkesinde suçlula­rın belirlenmesinde parmak izinden yararlanılır. Parmak izi alınırken, izin net olarak görülebilmesi için baskı mürekkebine batırı­lan parmak uçları kâğıda sıkıca bastırılır.

Çinlilerin daha binlerce yıl önce parmak izinin önemini kavradıkları ve bir tür parmak izi sistemi kullandıkları ileri sürülmüştür, ama bunun doğruluğunu kanıtlayacak veriler he­nüz bulunamamıştır.

Günümüzde uygulanan parmak iziyle kim­lik saptama yöntemi oldukça yenidir. Sir Edward Henry adında bir İngiliz, yıllarca çalışarak parmak izlerini sınıflandıran bir yöntem geliştirdi ve kendi içlerinde gruplara ayrılan parmak izlerinin dosyalanarak kolay­ca bulanabilmelerini sağladı. İlk kez 1901'de Scotland Yard tarafından benimsenen ve Gal­ton-Henry sistemi olarak bilinen bu yöntem bugün dünyanın birçok yerinde bazı değişik­liklerle kullanılmaktadır.
Edward Henry tüm parmak izlerinin kemer (ark), kement, sarmal (halka merkezli) ve karma biçimli olarak dört ana gruba ayrılabi­leceğini saptadı. Sonra her gruptaki parmak izlerini alt gruplar içinde yeniden sınıflandırdı ve ardından daha da ayrıntılı bir sınıflandır­mayla bu grupları kendi içinde binlerce küçük gruba böldü. Böylece herhangi bir parmak izinin birkaç dakika içinde bulunabilmesini sağladı.

Bütün parmak izleri dört ana gruptan birine girer, ama her parmağın bıraktığı iz öbürlerinden farklıdır. Aynı insana ait her parmağın farklı iz bırakmasının nedeni par­mak uçlarındaki çizgi özelliklerinin insandan insana olduğu gibi parmaktan parmağa da değişmesidir.

Parmak ucundaki çizgiler büyüteç ile ince­lendiğinde her çizgide, zincir halkası gibi birbirine bitişik küçük deliklerin olduğu görü­lür. Bu delikler derinin hemen altında bulu­nan ter bezlerinden terin dışarıya çıktığı noktalardır. Bir parmak pürüzsüz bir yüzeye bastırıldığında bu deliklerden çıkan küçük ter zerrecikleri birleşerek parmak izi biçiminde terden bir çizgi oluşturur.

Bu ter izleri genel­likle çıplak gözle görülmez. Bu zorluğu yen­mek için, suç yerinde parmak izi bulunduğu zaman, izlerin üzerine fırçayla bazı özel pud­ralar sürülür. Böylece görünür duruma getiri­len parmak izlerinin fotoğrafları kolayca çeki­lir. Bu fotoğraflar parmakları mürekkebe basarak alınan izler ile hemen hemen aynı biçimde sınıflandırılabilir.
Son zamanlarda başka yöntemler ile görü­lemeyen izler laser kullanarak görülebilmek­tedir. Bu yeni teknikle 10 yıl öncesinin parmak izleri bile saptanabilir.

parmakizi

MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 09:02
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!