Arama

Hemoroid (Basur) - Tek Mesaj #6

ord_prof - avatarı
ord_prof
Ziyaretçi
21 Ağustos 2009       Mesaj #6
ord_prof - avatarı
Ziyaretçi

HEMOROİD

(BASUR) hastalığının ilaçla tedavisinin olmadığını, mutlaka cerrahi müdahele gerektiğini bildiren gazetelerde sık sık ilanlar görürsünüz.

Doğrudur. Basur hastalığını tam tedavi edebilen bir ilaç henüz bulunamamıştır. Amerika ve Almanya gibi dev ilaç Endüstrileri, Hindistan Japonya gibi nebati menşeyli ilaç üretenler de maalesef bugüne kadar bir çare bulamamışlardır. Halbuki yapılan yapılan bir istatistiğe göre insanların %35 i bir diğerine göre de %55 i bu dertten muzdariptir.

Bugün tatbik edilen cerrahi yöntemler:
1-Fistülü lastikle boğup çürüyen kısmı koparmak.
2-Bıçakla veya lazerle kesip dikmek.
3-Lazerle eritmek veya yakarak kotarize etmek.

BASUR İYİLEŞTİRİCİ:


a) DAHİLEN: Defne tohumu, Üzerlik tohumu, Halile, Asma yaprağı, At kestanesi, Deve dikeni tohumu, Ebegümeci, Labada, Kavak tomurcuğu, Servi kozalağı, Sığır kuyruğu, Tavşan memesi, Papatya, Meşe kabuğu, Ayva yaprağı, Beyaz zambak, Nar kabuğu, Mürver çiçeği.
b) HARİCEN (BANYO): Patlıcan yaprağı, Labada, Civan perçemi, Ceviz yaprağı, Mürver çiçeği, Patates, İç yağı, Pazı, Lahana, Katran, Kuru üzüm, Sirke, Tavuk yağı, Zeyt yağı, Balmumu.

BASUR için şifali

  • Acı yonga
  • Altınotu (haricen)
  • Civanperçemi (haricen)
  • Devedikeni tohumu
  • Kakao yağı
  • Mürsafi
  • Papatya (haricen)
  • Servi kozalağı (haricen)
  • Üzerlik tohumu

Basur (Hemoroid)

, düz bağırsağın (rektum) ve anüsün çok rahatsızlık verici bir hastalığıdır. Düz bağırsağın içinde ya da anüsün dışında oluşabilir. Şifalı bitkilerle içten ve dıştan yapılan tedavilerde genelde başarılı sonuçlar alınabilir. Ama her şeye rağmen, hastalığın kaynağının teşhis edilerek öncelikle tedavisi şarttır.

Eğer bu temel tedavi yapılmazsa, basurlar hep yeniden oluşacaktır. Hastalığın nedeni kronik kabızlıktır. Hastalığın oluşmasındaki ikinci önemli neden ise, karaciğer fonksiyon bozukluklarıdır. Ayrıca gebelik döneminde alt karında kan dolaşımı yetersizliğinden, hareketsizlikten veya şişmanlıktan da kaynaklanabilir.

Kan damarı duvarlarının kalıtımsal zayıflığı nedeniyle de basur memeleri oluşabilir. Bu memelerin patlaması sonucunda açık kırmızı renkli kan görülür. Bu kanın gerçekten de basurdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bir uzman doktor tarafından mutlaka teşhis edilmesi gerekir.

Uzun süre oturulduğunda, oturulan bölgeye kan hücum eder. Bu durum, kabızlıkla birlikte basur oluşumuna yol açar. Acaba bu duruma karşı neler yapılmalıdır? Açık havada yürüyüş veya hafif sporlar ve yüzme, alt karın bölgesinin kan dolaşımını uyarır. Ayrıca kabızlığa karşı da önlemler alınmalıdır.

Buğday kepeği, keten tohumu unu, siyah ekmek, bal, bol miktarda sebze ve pirinç harikalar yaratabilir. Anüs kaslarını çalıştırınız. Böylece damarlarda birikmiş olan kanı dağıtabilirsiniz: Günde pek çok kere, anüs kaslarını birkaç saniye boyunca sıkınız ve bu hareketi en azından 20 kere yineleyiniz.

Her dışkılamadan sonra anüsü bol suyla yıkayıp, yumuşak tuvalet kağıdı ile kurulayınız. Soğuk suda oturma banyoları, mayıs papatyası ve atkuyruğu kaynama suyu ile hazırlanan soğuk oturma banyoları rahatlatıcıdır.

Basurlar, özellikle karaciğer hastalıkları ile birlikte görüldüğünde, başka bir açıdan ele alınmalıdır. Örneğin siroz hastalığında olduğu gibi, karaciğerde kan birikimi oluştuğunda, kan basıncı bağırsaklara doğru yönelir ve düz bağırsak damarları kanla dolarak şişer.

Kapı toplardamarında (vena portea) oluşan bu yüksek basınç nedeniyle, anüs mukozası yüzeyinde veya anüs kanalı içinde basur memeleri oluşur. Basurlarından kurtulmak isteyen kişi, bu oluşumun kaynağını araştırmalı ve belki de kapı toplardamarında oluşan basıncın azaltılması yönünde adımlar atmalıdır.

Bu konuda tabii ki bir uzman doktorun görüşünün alınması gerekir. Uygulanacak olan tıbbi tedavi, basit bir yöntemle de desteklenebilir: Sabah ve akşam yemeklerinden önce 10–15 damla atkestanesi tentürü, biraz suya karıştırılarak alınır.

Kan birikimlerinin harekete geçirilmesi için, hindiba çayı günde 2-3 bardak içilebilir. Lokal tedavi olarak, meşe kabuğu veya ceviz yaprağı kaynama suyu ile uygulanan lavmanlar veya kompresler çok büyük rahatlıklar sağlayabilir, ama önce bağırsakların boşaltılması gerekir.

Başka bir tedavi biçiminde de uzun süre boyunca, gün aşırı değişimle, beyaz ballıbaba yaprağı, ahududu yaprağı veya böğürtlen yaprağı çayından günde 2 bardak içilir. Ayrıca, uzun süreli kullanımlarda civanperçemi çayı da kendisini kanıtlamıştır. Rahatsızlıklar sona erene kadar bu çay kürlerinin sürdürülmesi gerekir.

Tuzlu suyla hazırlanan mayıs papatyası buğu banyosunun üstünde 10-15 dakika kadar oturduktan sonra, kantaron yağı emdirilmiş bir pamuk, büzgen kasın sonuna kadar ulaşmak üzere, anüsten içeri sokulur. Böylece, dışkılamada rahatlık sağlanmış ve olası mukoza çatlakları önlenmiş olur.

Anüse sürülebilecek veya kompresler yapılabilecek bir merhemi herkes hazırlayabilir: 100g içyağında 20g kurutulmuş çobançantası kısaca kızartılır ve serin bir yere kaldırılır. Ertesi gün yağ tekrar ısıtılır ve tülbentten geçirilerek süzülür. Buzdolabında saklanmalıdır.

Uzun süreli uygulamalar: Isırgan otu, ahududu veya böğürtlen yaprağı çayı, dönüşümlü olarak ve balla tatlandırılarak içilebilir. Bolca çiçek balı tüketimi yararlı olur. Veya hindiba, ısırgan otu, sinirli ot eşit karışımının çayı günde 3 bardak içilir ve aynı zamanda da atkuyruğu veya atkestanesi yaprağı oturma banyoları alınabilir.

Beslenmelerinde dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır.

Beslenmede özellikle sulu, ılık, lifli gıdaların tüketilmesi çok yararlıdır. Yulaf ezmesi, musli, kuşburnu marmeladı gibi besinlerin tüketilmesi tavsiye edilir. Beslenmede fazla miktarda kırmızı et, katı ve kuru yiyecekler,acılı baharatlı besinler ve aşırı asitli içeceklerden kaçınmak gerekir.

Genelde bize gelen hemoroit hastalarına hemoroit macunu ve bitkisel krem öneriyoruz bunun yanında tavsiye edebileceğim bazı bitkilerden bahsetmek istiyorum.

Gotu kola; Gotu kola özellikle hint tıbbında yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Uzun yıllardır Avrupa da yara iyileştirici olarak ve cilt sorunlarına karşı kullanıldığı bilinmektedir. Gotu koladaki etken maddelerin kan damarlarını özelliklede toplardamarları güçlendirdiği ve esnekliğini arttırdığı saptanmıştır. toplar damarlar üzerindeki olumlu etkisi sayesinde varis,seliülit gibi sorunları gidermede kullanılır ayrıca hemoroit tedavisinde de olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir.

Bunun yanında karahalile, at kestanesi, zerdeçal, kuşburnu, üzerlik tohumu, papatya, karakafes otu, civanperçemi gibi bitkiler kullanılabilir.

KABIZLIĞIN ÖNLENMESİ İÇİN SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ


Ekteki listede sadece kabızlık çekenlerin değil sağlıklı olmak isteyen herkesin uyması gereken genel prensipleri bulacaksınız. Diyet; kısıtlayıcı çağrışımı nedeniyle sevimsiz bir kelime... Kimse ömür boyu kısıtlamalarla yaşamak istemez. Oysa dengeleyici bir yaklaşımla kabızlıktan ve onun neden olduğu hemoroid, fissür, şişmanlık ve hatta kanserden korunmak mümkün. Bol su, lifli gıdalar ve hareket; barsaklarınızın dostudur. Pirinç, hamur işleri, et, balık, tavuk gibi gıdaları, sebze ve meyvelerle birlikte tüketmeye çalışın. Bitki çaylarını tercih edin. Ancak abartmayın. Aynı cins bitki çayını günde 2 fincandan fazla tüketmeyin. Dilerseniz listeyi buzdolabınıza ya da mutfağın görünür bir yerine asın. Beslenme alışkanlıklarınız değiştikçe listeye daha az bakacaksınız.

DOST GIDALAR


  • Bol su (günde en az 8-10 bardak)
  • Kepek ekmeği, her türlü kepekli gıda
  • Bol sebze, meyve
  • Kabak, Ispanak, Pırasa, Lahana, Havuç, Kereviz, Semizotu, Brokoli, Enginar, Yeşil Salata, Pazı
  • Erik, Kayısı, İncir, Üzüm, Armut, (Bu meyvelerin kurusu yada hoşafı)
  • Sıcak-ılık bal şerbeti

YASAKLAR


  • Çay, kahve, kola
  • Fast-food
  • Abur cubur (cips,kraker,bisküvi vb)

KISITLANMASI YADA DENGELENMESİ GEREKEN GIDALAR


  • Pirinç
  • Beyaz undan yapılmış her türlü poğaça, kurabiye, börek, hamur işi
  • Makarna, erişte
  • Et-balık-tavuk
  • Muz Şeftali (Kabuksuz)
Bu tür gıdalar yanında uygun sebze, salata, hoşaf, meyve kombinasyonuyla tüketilmelidir. Pirinç mümkünse kabuklu olarak, unlu mamuller kepekli olarak tüketilmelidir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:55 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi