Demografi
Yıl Nüfus 1557 12.000 1838 16.000 1914 42.000[66] 1922 17.426[67] 1945 34.250[51] 1982 118.272[68] 1997 353.113 2004 381.247 2006 409.680 1557 yılına ait Osmanlı Tahrir Defter'ine göre Gazze'de yaklaşık 12.000 insanın yaşadığını düşündürten 2.477 kayıtlı vergi mükkellefi vardı. Bu sayılara asker ve din adamı dahil değildi.[69] 1838'de, 15.000 veya 16.000 kişilik bir nüfusa sahip olduğunu düşündürtecek şekilde yaklaşık 4.000 Müslüman ve 100 Hıristiyan vergi mükellefi vardı. Bu, Gazze'nin o dönemde Kudüs'ten daha büyük olduğunu göstermektedir. Toplam Hıristiyan aile sayısı 57'ydi.
I. Dünya Savaşı başlamadan önce Gazze şehrinin nüfusu 42.000'lere ulaşmıştı. Ancak, 1917'de Gazze'de Osmanlılar ve Almanlar'la İtilaf Devletleri arasındaki şiddetli savaşlar şehrin nüfusunda büyük bir azalmaya neden oldu.[66]
Filistin Devlet İstatistik Bürosu'nun 1997 nüfus sayımına göre Gazze ve al-Şati mülteci kampında % 50,9'u erkek, % 49,1'i kadın olmak üzere 353.113 kişi yaşıyordu. Bu sayıma göre Gazze 0-19 yaş grubunda % 60,8'lik yüksek bir nüfus payına sahipti. Nüfusun % 28,8'i ise 20 ile 44 yaş arasındaydı. % 7,7'si 45 ile 64 yaş arasında iken % 3,9'unun yaşı 64'ten büyüktü. 1948 öncesi Gazze sakinlerinin önemli bir kısmı Mısır'daki politik karmaşadan kaçan Mısır kökenliler ya da bunların çocuklarıydı. Şehir, 1948 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra büyük bir Filistinli mülteci dalgasına uğradı. 1967 yılı itibarıyla 1948'deki nüfusunun altı katı büyüklüğe ulaştı.1997'de Gazze sakinlerinin % 51.8'i mülteci ya da mülteci çocuklarıydı.Şehir nüfusu bu tarihten itibaren artmaya devam ederek; 2006'da, şehri Filistin'deki en kalabalık şehir yapan 409.680'e ulaşmıştır. Günümüzde şeihr nüfusu artmaya devam etmektedir ve Gazze dünyadaki en yüksek doğum artış oranına ve nüfus yoğunluğuna, kilometrekareye 5.261 kişi ile sahip yerlerden biridir. Fakirlik, işsizlik ve kötü yaşam koşulları çok yaygındır ve çok sayıda Gazzeli hayatta kalmak için Birleşmiş Milletler'den yiyecek yardımı almaktadır.
Din
Gazze nüfusunun büyük bir çoğunluğu Arapça konuşan, neredeyse tamamı Sünni olan Müslümanlardan oluşmaktadır.Fatimiler'in yönetimindeyken Gazze'deki nüfusun çoğunluğu Şii'ydi. Ancak Selahaddin'in şehri fethetmesinden sonra aynı zamanda emrindeki Arap, Kürt ve Türk askerlerin birliğini sağlayan Sünniliğin şehirde yayılmasına öncülük etti.
Şehirde 3.500 kişilik küçük bir Arap Hıristiyan azınlık vardır.Gazze Hrıstiyanlarının çoğunluğu Eski şehrin Zeytun kısmında yaşamaktadır ve Yunan Ortodoks Kilisesi, Roma Katolik Kilisesi ve Baptist Kilisesi'ne üyedirler.Ocak 2009'daki İsrail saldırısında St.Philip'in Episcopal Kilisesi ile beraber İsrail savaş uçaklarınca bir Baptist kilisesi de vuruldu. 1906'da, 700 tanesi Rum Ortodoks ve 50 tanesi Roman Katolik olmak üzere sadece 750 kişilik bir Hrıstiyan topluluğu vardı.
Gazze'deki Yahudi varlığının tarihi 2.000 yıla yakındır,ve 1481'de 60 tane Yahudi hanesi vardı.Bu ailelerin çoğu -yaklaşık elli haneydiler ve 1929 Ayaklanmaları sırasında şehri terk etti.Sami Hadawi'nin toprak ve nüfus anketinde, 1945'te, Gazze'nin nüfusu, 80 tanesi Yahudi olmak üzere, 34.250 kişiydi.Bu Yahudi topluluğun çoğunluğu da 1948 Savaşı'ndan sonra oluşan iklimden dolayı şehri terk etti.
Ekonomi
Gazze ekonomisi büyük oranda küçük ölçekli sanayi ve tarıma dayalıdır. Şehrin tek limanı 1967'den beri çalışmamaktadır. Günümüzde Gazze ekonomisi, 2007'de şehrin yönetimi Hamas'a geçmesinden sonra büyük oranda İsrail'in uyguladığı ablukaya bağlı olarak neredeyse çökmüş durumdadır.
Gazze ekonomisi tarıma dayalıdır. Bölgede en çok turunçgil üretilir. Çok sayıda Gazzeli sınırın açık olduğu zamanlarda İsrail’e giderek çalışır. Şehirde tekstil ve yiyeceğe dayalı küçük sanayi tesisleri bulunmaktadır. Çeşitli malların satıldığı Gazze pazarının ticari canlılığı pek fazla değildir. Balıkçılık da Gazze'nin geçim kaynakları arasındadır. 1998 yılında açılan Yaser Arafat Hava Alanı, El Aksa intifadasının başlamasından sonra gerçekleşen İsrail saldırıları sırasında büyük hasar gördü ve ulaşıma kapandı.
19. yüzyıl
19. yüzyılda, Gazze, sadece Nablus tarafından gölgelenen bir şekilde altı büyük sabun üreticisi şehrin önde geleniydi. Buradaki fabrikalar, Nabluslu tüccarlardan ve Ürdün'den hammadde temin ederlerdi.Gazze limanının önemi Yafa ve Hayfa limanları tarafından azaltılsa da, balıkçılık filosunu çalışmaya devam etti. Limanı işlev dışı kalsa da stratejik konumu nedeniyle ticaretinde etkili olmaya devam etti. Mısır'dan gelen kervan ve yolcuların çoğu ihtiyaçlarını temin etmek için duraklıyordu; benzer şekilde Araba Vadi'sinin doğusundaki Maan'dan gelen Bedeviler de Mekke'den gelen Müslüman hacılara satmak için şehirden çeşitli eşyalar satın alıyordu. Gazze pazarında çok çeşitli ürünler bulunuyordu ve Edward Robinson tarafından belirtildiği gibi Kudüs'ten daha iyiydi.Ticareti yapılan ana tarım ürünü hükümete ve yerel Arap aşiretlere satılan ketendi.
20. yüzyıl
Altı Gün Savaşları'nı takiben, İsrail Gazze Limanı'nı kapattı ve bunun sonucu şehir balıkçılık gelirini kaybetti. Filistin devletinin kullanması için Gazze'de bir liman kurulmasına dönük çabalar oldu ancak bunların önü İsrail'in engellemeleri ile kesildi. Ana tarım ürünleri çilek, narenciye, hurma, zeytin, çiçek ve değişik sebzelerdir. Su kirliliği Gazze çevresindeki çiftliklerde üretimin verimliliğini büyük oranda düşürmüştür.
Şehirdeki küçük ölçekli sanayiler, plastik, inşaat malzemesi imalatı, tekstil, mobilya, seramik, bakırcılık ve halıcılıktır. Oslo Görüşmelerine göre, bir kısım Gazzeli şehrin ayakta kalmasını sağlayan UNRWA ve benzeri uluslararası kuruluşlarda çalıştırılırken, binlerce kişi de değişik hükümet bakanlıklarında ve güvenlik kuvvetlerinde işbaşı yaptırıldı.
Gazze'de altı tane otel vardır: Palestine, Adam, al-Amal, al-Quds, Cliff, ve Marna House. Palestine Oteli hariç hepsi kıyıdadır. Burada ayrıca BM'in bir sahil kulübü vardır. Gazze turistlerin uğrak yerlerinden biri değildir ve otellerde kalan yabancıların çoğu gazeteci, yardım görevlisi, BM ve Kızılhaç çalışanıdır. Al-Quds oteli şehirdeki en güzel otel olarak bilinmektedir ve en eski oteldir.
Birçok Gazzeli, sınır açıkken, İsrail hizmet sektöründe çalışıyordu ancak abluka ile başlayan anlaşmazlık sonucu İsrail'de çalışan Gazzelilerden çok az bir kısmı -İsrail'e geçmelerine izin verilenler- işlerine devam edebildiler.
OXFAM tarafından yayınlanan son bir rapora göre, Gazze'de işsizlik % 40'a yaklaşmış durumda ve yakın zamanda % 50 doğru ulaşma eğilimindedir. Gazze'deki istihdamın % 53'ünü sağlayan özel sektör çökmüş durumdadır, işletmeler iflas etmiş ve 110,000 çalışandan 75.000'i işini kaybetmiştir. 2008'de üretim için gerekli malzemenin girişinin yapılamaması ve üretilenin ihraç edilememesi sonucu Gazze'deki sanayi işlemlerinin % 95'i ertelenmiştir. Haziran 2005'te 3.900 fabrikada 35.000 kişi çalışırken, Aralık 2007'de açık fabrika sayısı 197, çalıştırdığı işçi sayısı ise 1.700 olmuştu. İnşaat sektörü onbinlerce işsiz ile tamamen felç durumdaydı. Tarım sektörü da büyük zarar görmüş durumda ve 40.000 çalışanın artık hiç geliri yok.
Gazze'nin ekonomik şartları uzun dönemde değişmeyecek gibi gözükmektedir ve birçok gelişim ölçütü düşüş eğilimindedir. Yiyecek fiyatları; mesela buğday unu % 34, pirinç % 21 ve bebek mama tozu % 30 olmak üzere, abluka sırasında artmıştır. Tam anlamıyla fakirlik ölçülerinde yaşayan Gazzeli sayısı keskin bir biçimde artmıştır: 2006 yılında insani yardım ile yaşayan oranı % 63 iken, 2008'de bu oran % 80 olmuştur. 2007'de hane gelirinin % 62'si yiyeceğe harcanmaktadır bu oran 2004'te % 37'idi. Son on yıl içinde UNRWA'nin yiyecek yardımından faydalanan aileler on kat artmıştır.