GENELLEME
1. Konuyla bağlantısız, az ya da çok belirsiz olacak kadar genel düşünceler: Genellemeler yanlış değerlendirmelere yol açabilir 2. Kimi olguların gözlenmesinden çıkan sonucu, olabilecek durumların tümüne yayma etkinliği (Genelleme tümevarım varsayımının geçerliliğine dayanır.)
—Haritc Daha şematik ve genellikle daha küçük ölçekte bir gösterim sağlamak amacıyla bir haritanın öğelerini seçme ve biçimlerin ayırtedici niteliklerini sadeleştirme.
—Mant. NİCELEME'nin eşanlamlısı. (Örneğin Russell bir değişkene ilişkin tümeI ve varoluşsa! genellemeden söz eder.)
- Genelleme kuralı, formülünden çıkartabilmesine yarayan çıkarım kuralı
- Tümevarıma genelleme, birkaç kişiyle ilgili bir önermeden, herkesle ilgili bir önermeye geçişte başvurulan çıkarım. (
—Ruhbil
- Kavramsal genelleme, bir kavramın geliştirilmesinin, bu kavramı bir çokluğa, yani bir öğeler sınıfına uygulama olanağını da zorunlu olarak içermesi olgusu: bir kavramı belli bir genellik düzeyinden daha yüksek bir genellik düzeyine yükselten değişim.
- Algısal genelleme, uyartı genellemesi olayına oldukça yakın, ama algısal bir ilişkiyi, genellikle sabit kalan bir karşıtlık içeren uyartı çiftlerini kapsayan olay.
- Anlamsal genelleme, uyartıların anlamlı birimler oluşturdukları, benzerlik ilişkisinin anlamsal nitelikte olduğu uyartı genelleme biçimi.
- Uyartı genellemesi, koşullanmanın incelenmesiyle ortaya çıkarılan olgu: buna göre, belli bir uyartısı tarafından koşullu bir tepki oluşturulduğu zaman, hiç ortaya konmamış, dolayısıyla da hiç koşullandırılmamış, ama ile benzerlik ilişkileri içindeki başka uyartıların da koşullu tepkiyi başlattıkları görülür.
—ANSİKL Mant. Tümevarıma genelleme Bu türlü bir genellemenin yaygın örneği şudur: hepsi de beyaz olan n sayıda kuğu gördüğümüzü ve buna dayanarak, "bütün kuğular beyazdır" gibi bir genelleme yaptığımızı düşünelim.
Genelleme kuralının ve daha genel olarak tümevarıma mantığın içerdiği güçlükler konusunda Goodman paradoksu bir fikir verebilir.
Kaynak: Büyük Larousse