Arama


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Kasım 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bizans sanatının kökeni Eski Yunan ve Roma sanatına dayanır. Bununla birlikte Mısır, İran ve Suriye kültürlerinden de etkilenerek, doğu ve batı uygarlıklarının bir bireşimi olarak gelişmiştir. Bizans’ın başkenti Konstantinopolis, ortaçağda dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Kent gösterişli sarayları, kiliseleri, hipodromu, zafer takları, dikilitaşları ve surlarıyla Bizans’ın da başlıca kültür ve sanat merkeziydi. Bizans sanatı, en önemli gelişmeyi mimarlık alanında yaptı. Bizans mimarlığının en belirgin özelliklerinden biri, yapılarda dev boyutlu kubbeler kullanılmasıdır. Öte yandan, duvar resimleri, mozaik, minyatür ve fildişi işçiliği gibi süsleme sanatlarında da Bizans çok ileriydi.

İstanbul'un su gereksinimini karşılamak için yapılan Binbirdirek Sarnıcı ve Yerebatan Sarayı, Bizans mimarlığının bu alandaki en başarılı iki örneğidir. Aynı zamanda imparatorluğun yapısı hakkında da fikir vermektedir.

Bizans’ın mozaik resim sanatı ve duvar bezemeciliğinin en güzel örneklerine rastlanır. Bu dönemde mozaik resim sanatı yüzeysel ve simgesel bir anlatıma yöneldi, haç ya da benzeri simgeleri öne çıkardı.

Romalıların toplumsal yapıları, feodal toplum biçimi değildir. Yüzyıllar boyu parça parça oluşarak ortaya çıkan gelişmiş hukuk ilkeleri ve adalet sistemleri vardı.

Bizans İmparatorları, savunmayla ilgili ivedi askerlik sorununu çözmek için, sürekli bir ordu bulundurdular. Bizans ekonomisi de, halkının iyi yaşaması da askeri başarılarına ya da başarısızlıklarına bağlıydı. Askeri alanda başarısızlıklar artıp İmparatorluk İstanbul ve çevresinden ibaret kalınca zor günler başladı.

Bizans batılılaşmıştı. Bizanslı aydınlar Avrupalıları, özellikle de İtalyanları taklit etmede yarışıyorlardı. Kıyafetleri başta olmak üzere,her şeylerini,hatta konuşma tarzlarını bile İtalyanlara uydurmaya çalışıyorlardı. Bu da Bizans'ı kendi kimliğinden koparıyordu,kimliksizlik ve kişilik problemleri doğuruyordu ,eşcinsellik ve benzeri sapmalar yaygınlaşıyordu.

Devlet israf içinde yüzüyordu.Buna karşılık halk eziliyor, sömürülüyor,kazandığı birkaç kuruş haksız vergi ya da enflasyon zoruyla elinden alınıyordu.Bu durum önce ticari hayatı çökertti,ardından Bizans ekonomisi krizler dönemine girdi. Ciddi tedbirler alınmadığı,kara delikler kapatılamadığı için de krizlerin ardı arkası kesilmedi

İmparatora,rejime ve hükümete karşı başlayan muhalefeti yok etmek için özel mahkemeler kuruldu. Hukuka aykırı kanunlar çıkarıldı. Devletten insana baskı ve şiddet arttı. İnsan hakları ayaklar altına alındı. İşlerin düzelmemesi umutları kırdı. Sonuçta Bizans halkı son derece duyarsızlaştı. Para yegane değer haline geldi."Gemisini kurtaran kaptandır "anlayışı yaygınlaştı.

(Kaynak kitap: Biz Osmanlıyız)
Son düzenleyen Baturalp; 29 Aralık 2016 23:36