Arama

Aslan Burcu Kadını - Tek Mesaj #9

SüPeRsiN - avatarı
SüPeRsiN
Ziyaretçi
24 Aralık 2009       Mesaj #9
SüPeRsiN - avatarı
Ziyaretçi
Tam olarak anlayabildiğim kadın türü.
Geneli düzdür, erkek düzlüğünde. Yani, açık, net, ne istediğini bilen, kararlı ve amacını tavrını açıklamaktan çekinmeyen. yalana dolana ihtiyaç duymayan, çünkü yalan söylemesine sebep olacak korkular beslemeyen. Sebebinin ego olduğunu söylerler, aslan kadınının reddedilmeyeceği, kendisine hayır denemeyeceği düşüncesiyle isteklerini bu kadar açık söyleyebildiğini iddia edenler vardır, fakat sanılanın aksine reddedilirler de. Durum tamamen reddedilmeyi de normal kabul etmektedir.
Kalabalık ortamlara uyum sağlamak konusunda sıkıntı yaşamazlar. Tanıyanlar ya sever ya da nefret ederler, hiç tanımayanlar tarafından ise genelde sevilmezler. Birçok aslan arkadaşıma (ve bana) da söylendiği gibi kendilerini uzaktan görenler onların çok kendini beğenmiş, burnu havada, ukala olduklarını düşündüklerinden yanlarına yaklaşmazlar, fikirleri tanıyınca değişir.
Bu kadınların kendine güveni azalmaz mı hiç? Azalır elbette. Karşısına oturup kusurlarını tek tek yüzüne vurursanız ve ona kendini savunma hakkı tanımazsanız. ya da sadece giderseniz: "Bir insana yapılabilecek en büyük kötülük onunla ilgilenmemektir." sözü aslan kadınına bakarak söylenmiştir.
Kedigil familyasındanlar ya hani, elinizde onu oyalayacak bir materyaliniz varsa saatlerce sizinle birlikte eğlenirler. Sevildiklerinde mayışırlar, onun dışında sıcak bir köşeye geçip sizi izlerler. Ters hareket yapmayın, tırmalarlar, o tırnakların sebep olduğu yaralar kolay iyileşmez. Çok çabuk çileden çıkar bunlar. Dağ, taş, cam, kapı kalmaz çok sinirlenmişlerse(istisnalar hariç.).Birkaç saniye içinde kendi dünyalarını da, sizinkini de yerle bir edip gidebilirler. Ama iki dakika sonra başka bir yerde kahkahalar attığına şahit olabilirsiniz. Şaşırmayın. Genelde çok çabuk sakinleşirler.
Fazla cömerttirler, kendilerine sevgi ve ilgi veren ve yanında olmak istedikleri herkese her anlamda destek olurlar. Destek derken, aslan kadınının egosu çok şişik olduğundan çevresinde zayıf karakterli,çirkin, kendisine rakip olamayacak insanlar barındırmayı tercih ettikleri yanılgısı mevcuttur. Fakat bu bir yanılgıdan ibarettir, çünkü aslan insanları genel itibariyle zayıf karakterlere tahammül edemezler. Birey olamamış, kendilerine bir şey katmayacağını düşündükleri, kendileriyle eşit göremedikleri kişileri yakınlarında tutmazlar.
İyi tanımanız durumunda çoğunluğunun yüzünden ne hissettiğini anlarsınız, hayatı bir tiyatro oyunu bilerek, sürekli sahnedeymiş gibi davranan oyuncular oldukları da doğru sayılmaz. Dramatize etmek bu kişilerin huyu olamaz, zira kendileri olayları dramatize edemeyecek kadar gururlu ve inatçıdır. Rol yeteneklerini sadece iyi olmasalar da, "ben iyiyim"i kanıtlamak için kullanırlar. Her zaman becerebildikleri görülmemiştir, bazen salarlar.
Gurur demiştim, bu kadınlar gururludurlar, fakat gururun hangi noktada devreden çıkabileceğinin de farkındadırlar. Haksız olduklarına ikna olduklarında, hata yaptıklarını düşündüklerinde, çok sevdiklerinde gurur switch'i off konuma geçer. İmkansız gibi görünse de alttan alabildikleri gözlemlenmiştir. Fakat gururlarını tabiri caizse ayaklar altına aldırdıkları zamanlar yaptıklarını bir lütuf olarak görmeyecekleri ve ne kadar yüce gönüllü olduklarını belirtmeyecekleri anlamına gelmez.
Çabuk sinirlenip, çabuk sakinleşirler demiştim değil mi? İşte tam olarak bu sebeple bu insanlar kendilerine hata yaptığını düşündükleri kişilere karşı fazla affedicidirler. Kin tutma becerileri oldukça zayıftır. Karşılarındaki kişilerin hatalarını anladıklarını düşündükleri ya da kendilerine bunu açıkça ifade ettikleri noktada hemen yumuşarlar. Onlar için önemli olan hatalardan ders alınmasıdır, gerçekleşenlerle geriye dönüp uğraşmazlar. Ancak eksik kaldıkları bir nokta vardır: kendilerine zarar veren şeyleri çok kolay sineye çekebildikleri için aynı kişilerden gelen benzer davranışlara çoğunlukla maruz kalırlar ve yine zarar görürler. Kısacası kendileri olanlardan ders çıkaramazlar. Dışarıya verdikleri izlenim daha mesafeli olduğundan kendilerine çoğunlukla en yakınlarındakiler en çok zarar verebilenler olur.
İnsanları hayatlarına çok kolay sokuyor gibi görünseler de, aslında kolayca hayatlarına dahil olamazsınız bu kişilerin, bunu hayatlarına girdiğinizi düşündüğünüz süre zarfında, başlarda sizinle pek ilgilenmemelerinden anlarsınız. Eğer ki sizin ilgilenmenizi talep etmeden, o sizinle bir şekilde ilgilenmeye başlamışsa anlayın ki hayatına almıştır sizi. Hayatından çıkmanız da girmeniz kadar zor olur. bardağı taşıran son damlaya kadar kişileri hayatlarından çıkamamaya and içmiştir resmen bu kadınlar. bir tanesi de değil, birçoğu böyle. Alttan alırlar, göz yumarlar, susarlar, gerektiğinde karşılarına alır konuşur, rahatsızlıklarını belirtirler, ama hayatlarından çıkarmazlar. Ancak bu kararı verip, hayatlarından sonsuza dek çıkarırlarsa da bir daha asla eskisi kadar yakın olmazlar. Küserler demiyorum fark ettiyseniz, sadece onlar için alelade bir insan haline gelirsiniz, onlara ulaşamazsınız.
Hayattan çıkarmayı sevmedikleri gibi çıkarılmaktan da hiç hoşlanmazlar. Bir şekilde çıksalar bile, ucundan kıyısından o kişilere faydalarının dokunmuş olduğunu düşünmek, hayatlarında iz bırakmış olmak, arada hatırlanmak isterler. Kendileri bunu yaparlar çünkü.
Bu kadınlar kıskançtır. belli etmeseler de kıskanıyorlardır kesin. Ama bu öyle böyle bir kıskançlık da değildir. Yakın arkadaşlarını diğer arkadaşlarından, anne-babayı birbirinden, sevgiliyi hemcinsten ve sevgilinin cinsinden, hatta sevgiliyi telefonundan, kitabından, bilgisayarından, televizyondan, sevdiği şarkıdan, henüz üç yaşında bir kardeşi varsa ondan bile kıskanabilecek kapasiteye sahiplerdir. İlginin kendi üzerinden başka bir şeye kaydığı an ilgiyi üzerine toplayan şeyi sevmezler özetle. Ancak bu durum kendilerine güvenleri ile çatıştığından genelde dışarıya pek bir şey belli etmezler, çok ciddi bir tehdidin söz konusu olmadığına ikna olurlarsa rahatlıyorlar zaten, alışıyorlar. Siz de bilmiyormuş gibi davranın, panik de yapmayın. Kıskanılmak da çok hoşlarına gider, fakat bu kadar kıskanılıp, kıskançlık aşırı miktarda belli edildiği noktada kaçarlar.
Maçoluğa katlanamazlar.(istisnalar hariç.)
Ayran gönüllü değillerdir bunlar. Bir insana ilgi duyuyor olmak kendileri için kabullenilmesi yeterince zor bir durum olduğundan, bunu kendilerine itiraf edebildikleri noktada o kişilerden kolay kolay vazgeçmezler. Bazı kesimler beraberliği olsa bile flört etmekten çok hoşlandıklarını söyler. Ancak onlar çoğunlukla yaptıklarının flört olarak algılandığının farkında değillerdir. Hatta niyetinizi anlayacağı şekilde belli etmemişseniz, birçoğu işin flörtten çıkıp yakınlaşmaya varacağını yakınlaşıldığı an fark eder. Bunun dışında sadıklardır. Reddetmeyi bilirler, iyi de becerirler. Bir aslan kadını ile beraber olup, aldatılacağı sanrısına kapılan erkekleri anlamam bu sebeple. Çünkü büyük çoğunluğu "yedekte dursun" mantığı ile düşünmez, ayrılıp ne halt yiyecekse o zaman yer. Ne de olsa o bir aslandır ve biriyle beraber olmayı gerçekten isterse istediğini bulur.
Güvenmeyi çok önemserler, kendilerine güvendikleri için kendilerine güvenen ve başkalarına da güven telkin eden insanlar ilgilerini çeker. Güvenmedikleri insanlarla ise sadece eğlenip, iyi vakit geçirirler, fazlasını aramazlar.
Çok para harcar bunlar. Özellikle dikkat etmezlerse, 1 aylık maaşlarını bir gecede yiyebilecek kafada insanlar, ancak kendi paralarını. Lüks düşkünlükleri zengin koca fantazisine dayanmasa da, genelde kendi çaplarında iyi yaşamayı seven ve bunun için uğraşan insanlardır.
Hırslıdırlar, fakat hırsları yeryüzüne kişilerle rekabet bazında değil, kendilerini aşmak şeklinde tezahür eder. Kendilerinden memnun olsalar da, daha iyi olmaya çabalamaktan vazgeçmezler. Birinden daha iyi olacaklarsa, bunun kendi başarıları olmasını isteyeceklerinden dalaverelerden, ayak kaydırmalardan, entrikalardan hoşlanmazlar. beceremeyeceklerinden değil, yapmayı sevmediklerinden bu tarz kişilerden ve rekabet ortamlarından uzak durmaya çalışırlar.
Güçlüdürler, tek başına ayakta durmak onları o kadar da zorlamaz, özgürlüklerine o kadar düşkündürler ki, bunun için herkesle her an çatışabilirler. Emir verilmesine, hesap sorulmasına katlanamazlar, işin doğrusu olay tamamiyle doğru kelimeleri doğru ses tonunda söylemektedir. Özgürlük sevdası yüzünden gereğinden fazla kırıcı davranabilir ve bu yüzden dışarıdan güven vermeyen bir imaj çizebilirler. Onlar sadece özgür olduğunu düşünmeyi isterler aslında. Canları istediğinde çekip gidebileceklerini, hiç bir şeyi umursamayabileceklerini bilmelerine rağmen istediklerinde bizzat kendileri kendilerine sınırlamalar getirebilir. Önermekten zarar gelmez, ama yine de o sınırlamaları siz getirmeyin, kükrerler.
Çok zor insanlardır, ancak kıymetlerini bildiğinizi düşünüyorlarsa asla kaybetmeyeceğiniz insanlardır.


Bkz: Kendimden Biliyorum.