Arama


biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
24 Aralık 2009       Mesaj #4
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık

Akıcı Konuşma Bozukluğu (Kekemelik)

Kekemelik ya da konuşurken takılma, daha genel olarak tanımlarsak konuşmanın akıcılığını bozan duraklama ya da takılmalar çocuğun büyüme ve gelişmesiyle birlikte ortaya çıkar. 3-5 yaşlar arasında beyin gelişimi hızlanmakta ve çocuk daha hızlı düşünmektedir. İletişim sırasında düşüncelerin aktarılmasına yarayan konuşmanın oluşturulduğu dil ve dudak gibi aktarma organları ise henüz bu hıza yetişememektedir. Böylesi durumlarda konuşmanın başlangıcında bazı sözcükleri bulmada zorluk, takılma, gereksiz duraklama ve nefes düzenleme ile ilgili güçlükler ortaya çıkmaktadır. Eğer sesin oluşumu ile ilgili beyin işlevlerinde ya da aktarma organlarında belirgin bir sorun yoksa akıcı konuşma bozukluğu olarak ele almaktayız.

Belirtilen yaşlarda oldukça sık karşılaşılan bu durum zaman içinde, genellikle hiçbir yardım gerekmeden kendiliğinden düzelmektedir. Bu sorunun kalıcı olmasında çocuğun anne babasının ya da çevresindeki diğer kişilerin tutumları etkili olmaktadır. Çocuklarının konuşmasında bir bozulma ortaya çıkması anne babaları kaygılandırmakta, artık çocuğun çıkaracağı sözcüklere dikkat etmeye, hatta çocuğun bu sözcüklerini düzeltmeye başlamaktadırlar. Bu ise çocuğun konuşacaklarına dikkat etmesine ve takılmayacağı sözcükleri seçmesine neden olmakta, giderek daha az ve seçici konuşmasına yol açmaktadır. Özellikle heyecanlandığında, yabancılarla konuştuğunda ortaya çıkan bu takılmalar nedeniyle çocuk böylesi ortamlarda konuşmamayı tercih etmektedir.

Burada anne babanın konuşmadaki düzensizliğin gelişme ile ilgili olduğunu bilmesi ve zaman içinde geçeceğine inanması gerekmektedir. Böylece çocuğun takılmalarına dikkat etmeyecek, onun konuşmasını destekleyecek, böylece konuşma bozukluğunun yerleşmesini önleyeceklerdir.

Akıcı konuşma bozukluğu daha sonraki dönemlerde de sürüyorsa, çocuk için belirgin bir sıkıntıya neden oluyorsa uzman değerlendirme ve danışmanlığı yararlı olacaktır. Böyle bir değerlendirmede çocuğun konuşmasını bozan aşırı heyecanı ya da kaygısı varsa giderilmeye çalışılır. Konuşmanın akıcılığındaki bu bozukluğa karşın konuşması gerektiği belirtilerek, daha fazla konuşması ve kendini ifade etmesi desteklenir. Konuşmada ortaya çıkan bozukluğun değerlendirilmesi ve tedavisi için konuşma terapistleri ile birlikte çalışmakta ve oldukça iyi sonuçlar almaktayız.

Kekeleme tedavisi


Kekeleme çok kompleks ve derin bir problem. Bunun ne kadar zor bir problem olduğunu biz çok iyi biliyoruz, çünkü bizde yıllarca kekemeydik. Birçok tedavi yöntemleri bizde mağlesef kalıcı bir başarı sağlamadı. O yüzden kekemelik sorunu olan insanların psikolojilerini çok iyi biliyoruz.

Uzun yillar çaresizlik icerisinde ve bir türlü iyilesmemenin verdigi psikolojik bulanimlar, bize bu problemle daha etkili bir mücadele etmek için ya da bu problemi çözmek için, daha dogru adimlar atmayi ve sistemli çalismayi ögretti. Bunun sonucunda yillarin birikimi olan su gözlemleri tesbit ettik:
  • Sadece nefes terapisi ya da diyaframsolunumu ile kalici bir başarı sağlanmıyor. Kisa bir zaman sonra iyileşme görülse bile, mağlesef devami gelmiyor.
  • Sadece psikolojik tedavilerde bu sorunun çözümüne yetersiz kalıyor. Çünkü kekeme tipik bir psikolojik hastalık değil, daha derin boyutları olan bir konuşma bozukluğu.
  • Konuşma teknikleri kisa bir zaman sonra ilk günlerdeki etkisini yitiriyor. Çünkü kekeme olan bir insan yılların verdiği bu kekeme psikolojisini içselleştiriyor ya da adeta onun bir karakteri haline geliyor.
  • Yoga ve meditasyon gibi teknikler insanı rahatlatan ve iç huzura götüren yöntemlerden bir tanesi. Ve bunun sonucunda akıcı konuşmayı sağlansada, en ufak stresli ve heyecanli durumlarda tekrar kekeleme ihtimali içten bile değil.
  • Hipnoz süreçleri genelde belirli bir zaman sonra etkisini gösteriyor ve baslangiçda, özellikle stresli durumlarda insana psikolojik yönden yeterli güven duygusunu vermiyor.
Doç. Dr. Selahattin Şenol
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölümü
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 22 Eylül 2016 16:34
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...