Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
13 Nisan 2010       Mesaj #5
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Dokuz Yıl Savaşı (Kutsal İttifak Savaşı)
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi


6. Silahlar, teknoloji ve savaş sanatı


6.1. Askeri gelişmeler

Kış aylarındaki gıda ikmalinin kısıtlı olması ordunun ancak Mayıs ve Ekim ayları arasındaki dönemde desteklenebilmesine olanak tanıyordu. Buna karşın Dokuz Yıl Savaşı askeri bakımdan kesin bir sonuç vermedi. Savaşın birçok cephesinde konum odaklı savaş olarak adlandırılan yöntem baskın olmuştur. Birçok kumandan askeri yeteneksizliklerini gizleyen bu durağan savaş yöntemine sıcak bakıyordu. Konum odaklı savaş, kalelerin erzak mahzeni olarak kullanılmalarını sağlıyordu. Ancak, bu yapılar meydan savaşlarında üstünlük sağlamaya hiç elverişli değildi çünkü yenilen düşman güçleri hemen gerideki kalelere sığınabiliyor ve güç desteği sağlayabiliyordu.
Tarafların birbirlerine üstünlük sağlayamamalarının bir diğer nedeni kaynaklar için savaşma zorunluluğuydu. Ordular kendilerini desteklemek üzere toplayacakları vergileri kazanılan topraklar üzerindeki insanlardan sağlayacaklardı. Belirli bir bölgede kalma düşmanı meydan savaşında yendikten sonra takip etmeye yeğleniyordu, çünkü ekonomik koşullar ordunun uzun yolculuklar yapmasına olanak tanımıyordu.
1690'larda savaş teknolojisinde kaydedilen en önemli gelişme çakmaktaşlı misket tüfeğiydi. Çakmak taşlı tüfeğin ateşleme işlergesi fitilli tüfekte kullanılana göre daha iyi sonuçlar veriyordu. Ancak bu teknolojinin uygulamaya geçmesi biraz zaman aldı. Örneğin, 1697 yılında her üç İttifak gücü askerinden yalnızca biri çakmaktaşlı misket tüfeğine sahip bulunuyordu. Bu silahlar soket süngünün bulunmasının ardından daha da geliştirildi. Daha önceleri kullanılan süngü tipi ateşlemede sorun çıkarmasının yanı sıra silahın onarılmasını da güçleştiriyordu.

6.2. Deniz alanındaki gelişmeler

Dönemin en büyük Fransız gemileri Soleil Royal ve Royal Louis'ydi ancak 120 silaha sahip bu gemiler hiçbir zaman tam olarak doldurulmamışlardır. Ne var ki, bu gemiler uygulamada pek yarar sağlamıyordu. Bunlardan biti La Hogue'da batırılmış, diğeri ise 1694'e dek limanda bekletilmiştir. Fransız gemi tasarımı 1680'lerde İngiliz ve Hollandalı rakipleriyle yarışır durumdaydı. Dokuz Yıl Savaşı döneminde ise Fransızlar bir adım öne geçmişlerdir. Ancak, İngiliz gemilerinde görülen gelişmeler hız kesmiyordu. Gemilere eklenen dümen çetrefil hava koşullarında avantaj sağlamaktaydı. Fransızlar bu teknolojiyle otuz yıllık bir gecikmeyle tanışmışlardır.
Donanmalar arasındaki çatışmalar ağır toplar üzerinden yürütülmekteydi. Yeni geliştirilen bombardıman gemileri kıyıları ateş altında tutmaya yarayan araçlardı. Ancak, deniz savaşları kesin sonuç vermekten çok sayı üstünlüğünün önem kazandığı bir görünüm sunuyordu. Louis, İttifak güçleri bünyesindeki donanmadaki deneyimli denizci sayısına sahip değildi. Daha önemlisi Louis, ülke kaynaklarının önemli bir bölümünü kara ordusuna destek olarak sunuyor, bu da İngiliz ve Hollandalıların gemi yapımında Fransızların önüne geçmesine neden oluyordu. Deniz savaşları pek sık görülmüyordu ve asıl amaç düşman güçlerini yok etmekten çok onlara zarar vermekti. Kral Louis, donanmasını kara ordusuna bir eklenti olarak görüyor ve bu gücün asıl amacının ülkesinin kıyı şeridini koruyup kollamak olduğunu düşünüyordu.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!