Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
19 Nisan 2010       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Hira Mağarası'nı veya Hira Mağarası'nın bulunduğu Nur Dağı'nı ziyaret etmek, ibadetin bir parçası değildir. Ancak bir Müslüman, Mekke-i Mükerreme'de bulunduğu sürece Hz. Peygambere ilk vahyin geldiği Hira Mağarası'nın bulunduğu Nur Dağı'nı en azından uzaktan defalarca seyredecektir.

Hira mağarası, Nur Dağı'nın zirvesinden 15 m. aşağı­da dağın kuzeyine bakan tarafında yer almaktadır. İçeri­sinde bir kişinin kalabileceği kadar bir alan vardır. Mekke-i Mükerreme'ye bakan tarafında bir açıklık bulunmaktadır. Bu açıklıktan Kâbe-i Muazzama görülebilir. Ancak bu gün çevre­deki yapılaşma nedeniyle sadece Mescid-i Haram'ın minare­leri görülebilmektedir.


Hz. Peygamber, 35 yaşından itibaren burada inzivaya çe­kilmeye, orada günlerce kalarak tefekkür etmeye başlamıştır. İlk vahiyler olan Alâk sûresinin ilk 5 ayeti böyle bir inziva es­nasında burada inmiştir.

Mutasavvıflar, O'nun Nur Dağı'ndaki itikâfını, Hz. Musa'nın Tur Dağı'ndaki halvetiyle kıyaslarlar, inziva ve itikâ- fın önemini vurgulamak için Hira tecrübesine işaret ederler.
Hakikati arayışiçerisinde olanHz. Peygamber, câhiliyye'nin hüküm sürdüğü Mekke'nin hareketli hayatından uzaklaşıp, kendisini dinleyebilmek, kâinat hakkında tefekkür edebil­mek amacıyla geliyordu Hira'ya. Orada inen ilk vahiylerle hem kendisini, hem de Rabbini bulmuştu. Çünkü O, vahiyle, Kur'an'la buluşmuştu.
O günkü Mekke'ye nis­petle çok daha fazla yoğun ve yorucu bir hayatın içinde olan günümüz insanı, Hz. Peygamber'in bu inzivasına benzer bir inziva tecrübesi­ni belki de hiç yaşamamıştır. Sürdürdüğü o hızlı tempolu modern hayatında "inziva" ve "tefekkür" kavramları, belki de hiç yer almamıştır. Doğ­rusu ne kendini dinlemeye, ne hakikati tefekkür etmeye, ne de Allah'ın gönderdiği vahiyle, Kur'an'la baş başa kalmaya yeterli zamanı olmuştur. Namaza ayırdığı kısa zaman dilim­lerinden başka, belki de kâfi derecede zaman ayıramamıştır kendini ve Rabbini tanımaya. Yaşadığı modernite, ister iste­mez sürekli uzaklaştırdı ve yabancılaştırdı onu Hira'nın ar­mağanı Kur'an'dan ve vahyin öğretilerinden. Birçokları için bu ve buna benzer gerçekleri düşünebilmesi için Mekke-i Mükerreme'ye geliş, bir fırsattır. Hira, bu acı gerçekle yüzleş­menin bir anlık da olsa düşünüldüğü, hatırlandığı yerdir. Hz. Peygamber'i vahiyle buluşturan Hira, ziyaretçiyi de buluşturmalıdır vahiyle, Allah'ın Kitabıyla. Hz. Muhammed'in haya­tını değiştiren Hira'nın Kitabı, onun hayatını da değiştirmeli, ona da hayat vermelidir.
Hira'yı anlamak, vahyi anlamaktır, Kur'an'la yeniden bu­luşmaktır. Hira, hakikati arayan için inzivaya ve tefekküre olan ihtiyacı hatırlamaktır.

"Hani, o ikisi mağarada iken arkadaşına: 'Üzülme! Allah bizimle beraberdir' di­yordu. Tam o sırada Allah ona serinkanlılık indirdi ve onu sizin görmediğiniz or­dularla destekledi. Kâfirlerin planını da alaşağı etti..."(Tevbe sûresi, 9/40)

MsXLabs.org & DİB
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....