BİSİKLET
a. Genellikle iki tekerleği, oturulacak bir selesi olan, arka tekerleğe bağlı ve ayakla çevrilen pedallarla çalışan taşıt. (Bk. ansikl. böl.) ll Motorlu bisiklet, yardımcı bir motor yardımıyla hareket eden bisiklet.
—Bisikç. Bisiklet yolu, bisiklet ve velomotorlara ayrılmış özel yol ya da şerit.
—Denize. Deniz bisikleti, kanatlı küçük çarkları ayakla döndürülerek yürütülen ve su kesimi şamandıralardan oluşan küçük deniz aracı.
—Spor. Bisiklet krosu, cross-country’den ve özellikle bisiklet yarışından doğmuş bir kış sporu olan bisiklet krosu, bazen bisikletten inmeyi gerektiren engebeli bir arazide yapılır. (Bisikletçilerin fiziksel gücüne bağlı olan bisiklet krosu için, ulusal ve dünya çapında yarışmalar düzenlenir.) ll Bisiklet yarışı, yarış bisikleti denilen özel bisikletlerle, belli kurallara göre veladromda ya da kendilerine ayrılan karayollarında yapılan yarış. (Bk. ansikl. böl.)
—Tıp. Ergometrik bisiklet, bir tekerleği mekanik direnç ayarlı sabit bisiklet. Bu sayede vücuttaki herhangi bir işlevle ilgili çaba deneyleri yapmak ya da bir organda hareket eğitimine yardımcı olmak olanağı elde edilir. (Evde yalnızca egzersiz yapmak için de kullanılır.)
—ANSİKL.
Bisikletin kökeni ve ortaya çıkış tarihi belirsizdir.
1791'de, Fransa krallık sarayı bahçesinde, kont Sivrac, sağa sola hareket olanağı olmayan sabit iki tekerleğin taşıdığı ve kullananın ayaklarıyla toprağı iterek ilerlettiği tahta bir çubuktan oluşan, adına da "selenler" denen bir makineyi halka gösterdi. 1816'da, fotoğrafın mucidi Niepce ve 1817’de Bade ülkesinin alman baronlarından K. F. Drais iki makine yaptılar. Drais’in Laufmaschine denen aygıtı halk arasında "drezin" adıyla tanındı. Bu makine 5 nisan 1818’de Lüksemburg bahçelerinde tanıtıldı; selerifer’e göre üstünlüğü, ön tekerleğinin bir eksen üzerine monte edilmiş olmasıydı; böylece araca yön verilebiliyordu. Bu a- raç bisikletin, hatta iki kişilik bisikletin atasıdır. Drais’in icadı kısa süre sonra İngiltere' de de taklit edildi ve “dandy-horse'' ya da "hobby-horse" adıyla demirden olanları (o tarihe kadar tahtadandı) imal edildi. 1839’da, iskoçyalı bir demirci, K. MacMillan, arka tekerliğin göbeğine tutturulmuş bir kola, çubuklarla bağlanmış pedallar taktı.
Ancak, 1861'de, transız Pierre Michaux ve iki oğlu Ernest ile Henri, bir drezinin ön tekerleğine, aracın ilerlemesini ayakla sağlamak amacıyla, bir değirmenden çıkardıkları bir kol ve tutamaklar bağlamayı akıl ettiler. Böylece pedal takımı meydana geldi. 1868’de Pierre Michaux, içi dolu kauçuk lastiklerin takılabileceği jantları icat etti. 1869’da, saatçi Guilmet’nin araştırmalarından yola çıkan Meyer ve ortakları, ilk çağdaş bisikleti yaptılar: her iki tekerleğin çapı birbirine eşitti ve ön tekerlek yönlendirici, arka tekerlekse merkezi bir pedal sistemi ve zincir aktarması sayesinde hareket ettiriciydi. Tümüyle madeni olan Guilmet bisikleti, kasım 1869’da, Prö Catalan'da sergilendi; burası ilk bisiklet sergi salonuydu. Ama buluş ilgi görmedi. Gene, ön tekerleğin hareket ettiriciliği ilkesine dönülerek, daha yüksek bir developman (hız) elde etmek için bu tekerleğin çapı büyütüldü. Güvenliği artırmak için yapılan denemelerden sonra, pedal takımı gerçekleştirildi ve aktarma, önceleri dişli çarklar aracılığıyla, sonra zincirle yapıldı. Serbest tekerlek 1896'da, kontrpedal frenleme sistemi 1898'de bulundu; bu arada Dunlop, havalı lastiği icat etti (1888). Çelik telli Bowden freni 1902'de, arka teker göbeğinde bir dizi dişli çark aracılığıyla vites değiştirme 1905'e doğru ortaya çıktı. Bugün kullanılan vites değiştirme mekanizması 1925'te gerçekleştirildi.
Günümüzde bisiklet, makinenin bütün parçalarını taşıyabilen çelik ya da yüksek dirençli hafif alaşımlı (bazen titan kullanılır) tüplerden yapılmış bükülmez bir kadrodan oluşmuştur. Kadro, önde gidon tarafından hareket ettirilen ve ön tekerleğin eksenini tutan bir furş (çatal); arkada, uçları arka tekerleğin eksenini sıkan yatay bir furş; alt bölümdeyse pedal takımı ve bunun karşısında selenin yerleştirildiği yüksekliği ayarlanabilen bir çubuktan oluşur. Pedal takımı, hareketi arka göbeğe aktaran temel mekanizmadır. Pedallara sırayla basılması dişli bir çemberi döndürür. Bu dişli, üzerindeki zinciri döndürerek bir pinyon (dişli) aracılığıyla arka tekeri hareket ettirir; bu durumda ön tekerlek yönlendiricidir. Bisikletin developmanı, büyük pinyondaki (ayna) diş sayısıyla arka eksendeki çarkın (küçük pinyon) diş sayısı arasındaki orana bağlıdır. Pedallar üzerine uygulanan güç sınırlı olduğundan bisikletin, yolun eğimine göre değişen dirençleri yenmek için birden çok hıza sahip olması gerekir.
Bu nedenle aktarma sistemi, bir ya da iki vites içerir; bugün en çok kullanılan, kaydırıcı tip vitestir: arka (küçük pinyonlar için) ve ön vites değiştirme (pedal takımı için) mekanizması. Birincisinin çalışması ancak serbest bir çarkla mümkündür; bu çark, arka tekerlek ekseninin hareketini, tüm aktarma sisteminden ayırır. Genellikle hafif bir alaşımdan yapılmış bir jant ve göbekle bağlantıyı sağlayan tellerden oluşan tekerleklerde şişme ya da dolma lastikler vardır.
Birkaç yıldan beri bir ulaşım ve spor aracı olan bisiklet, aynı zamanda bir gevşeme ve sağlık aleti olarak da kullanılır. Kamuoyunun çevre sorunlarına gösterdiği duyarlık bisikletin önemini artırmıştır.
Kaynak: Büyük Larousse