Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Ocak 2011       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Sihir - Büyü - Tılsım
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi

İyi veya kötü bir sonuç almak için tabiat ögelerini, yasalarını etkilemek ve olayların olağan düzenlerini değiş­tirmek için girişilen işlemlerin topu­na birden büyü denir. Bu anlamı ile kelimenin kavramı genişlemiş olur. Deyim Fransızcadaki "magie" kelime­sinin bilim dilindeki kullanılışını kar­şılar. Halk dilinde büyü daha dar bir alanda şu işlemler için kulla­nılır;
bir kimseyi sevdiğinden soğut­mak, düşmanını hasta düşürmek ve­ya öldürmek için yapılan "kötü büyü", bir kişide karısına karşı sevgi uyandırmak, ya da evine bağlılık sağ­lamak için yapılan "olumlu büyü" (muhabbet tılsımı) gibi.
Halk geleneğinde, b
u türden et­kilemelerin öteki tipleri, geçerli olduk­ları yerlere, şartlara, amaçlarına ve uzmanları olup olmadığına göre çe­şitli adlar alırlar.

Büyülerin çeşitleri


a) Olumlu büyüler
Bunlarda amaç işlemin sonunda büyü yapanın da, ondan etkilenin de "hayrına" bir sonuç elde etmektir. Sonuçlara göre olumlu büyüler şu çeşitleri gösterir:


1.
Karısına, çocuklarına kayıtsız, gözü dışarda erkekleri evlerine bağ­lamak için yapılanlar.

2. Karısına, çocuklarına sert dav­ranan babaları yumuşatmak için ya­pılanlar.
3. Sevgisi kazanılmak istenen kim­sede bu duyguyu uyandırmak için ya­pılanlar. Sevdiğinden karşılık göreme­yen erkek veya kadının başvurduğu büyüdür bu.
4. Gurbette olan kimsenin çabuk gelmesini sağlamak için yapılanlar.
5. Yitirilmiş eşyayı, özellikle mü­cevher gibi değerli şeyleri, bulmak için yapılanlar.
6. Sütü kesilen ananın sütünü ge­tirmek için yapılanlar.
7. "Her murad için" geçerli olan­lar.
8. Mahkemede işi olanın davası­nı kazanması için yapılanlar.

* Bu so­nucu büyü, yaptıran haksız ise ve bü­yü etkisini gösterdiği takdirde bir hak­sızlık işlenecek ise, "kötü büyüler"den sayılmak gerekecektir. Olumsuz büyülerde, kimi büyülerin "çift değer"li olduğunu unutmamak gerekir.
9. Kötü büyülerin etkilerini boz­mak için yapılanlar.

b) Kötü büyüler
Bunların bir bölüğü, büyücünün, kendisine başvuranın kötü niyetini bile bile yaptığı büyülerdir. Halk arasında bu türlü büyüleri yapanlar hoş karşılanmaz. Bun­lardan büyücü (uzman) aracılığı ile yapılanlar olmakla beraber, çoğu kö­tülüğe niyetli kişilerin kendi başları­na uygulayabilecekleri işlemlerdir; re­çeteleri ya kulaktan kulağa öğrenilen, ya da bu işler için düzenlenmiş kitap­larda bulunan şeylerdir:

1. Dil bağlamak için yapılanlar: İşleme amaç olan kimsenin konuşa­maz hale geleceğine inanılır.
2. Uyku bağlamak için yapılanlar: Büyü bozulmadıkça murad edilen kimsenin gözüne uyku girmez.
3. Erkekliği bağlamak için yapı­lanlar: Çok yaygın olan bu işlemde gerdek gecesi güveyin erkeklik göre­vim yapamaz hale sokulması amacı güdülür.
Tefsirlerde, umumiyetle 8 çeşit si­hirden bahsedilir:
1. Semavi kuvvetlerle yerdeki kuvvetlerden müştereken istifade etmek yoluyla meydana getirildiği iddia edilen daha ziyade Keldânîlerde yaygın olduğu rivayet edilen sihir. Buna "Tılsım' da denilmiştir. Keldânîler yıldızlara taparlar ve onlardan bir takım gizli kuvvetler olduğuna inanırlardı ki, Hz. İbrahim bunların batıl inançlarını ortadan kaldırmak için gönderilmiştir.
2. Ruhi terbiye ve tasfiye ile -öldürmek, diriltmek gibi- olağanüstü işler başarabildikleri ve gizli kapalı şeyleri görebilecek his ve idrake ulaş­tıkları iddia edenlerin sihri. Müfessir Hamdi Yazır, manyetizma, ipnotiz­ma, ruh çağırma v.s.'yi sihrin bu ne­vine örnek vermiştir.
3. Dünyadaki, cinler, periler gibi gizli kuvvetlerden yardım almak yo­luyla yapıldığı iddia edilen sihir. Türkçemizde "Cincilik" denen meş­gale sihrin bu nevine bir örnektir.
5. Çeşitli becerilere sahip olarak imal edilmiş ve insanların mahiyetini bilmediği özel aletlerle gerçekleştiri­len sihir. Bazı tefsirlere göre Firavun'­un sihirbazlarının Hz. Musa'ya karşı gösterdikleri sihir, bu nevidendi. Zi­ra, rivayete göre, onlar, sihir aletleri olan ip şeklindeki bir nevi hortumun içine civa koymuşlardı. Güneş ısısın­da veya gizlice altından verilen hara­retin tesiri ile civa genleşiyor ve ipi "bir yılan gibi" hareket ettiriyordu.
6. Bazı cisimlerin ve ilaçların tıb­bi özelliklerinden istifade ile gösteri­len sihir. Bu maddelerin kimyevi özel­liklerinden habersiz olan cahil halk, sihirbazın olağanüstü bir iş başarmış olduğuna inanırdı.
7. Muhatabı cezbetmek ve psiko­lojik baskı altına almak suretiyle ya­pılan sihir. Bazı kimselerin, "ism-i azam" bildiklerini, cinlerle konuştuk­larını... iddia ederek cahil kitleyi kan­dırmaları ve tesir altına almaları sih­rin bu nevindendir.
8. Tefsirciler, nemmamlık, gam­mazlık gibi ahlak dışı yollarla insan­ların gizliliklerini öğrenerek onları birbirlerinin aleyhine kışkırtmayı ve bu suretle umulmadık mazarratlara yol açmayı da bir çeşit sihir saymış­lardır.
İslam bilginlerine göre, esas itiba­riyle sihir, hayali hakikat zannettir­mek suretiyle beşeri ruhlar üzerinde aldatıcı bir tesir meydana getirmek­ten ibarettir. Bununla beraber yuka­rıda sayılan sihir çeşitlerinin bir kıs­mı tamamen yalan ve hayalden iba­ret olduğu halde, bir kısmı -az çok-hakikat payı taşımaktadır. Nitekim, birçok müfessirler Bakara Sûresi'nin 102. ayetini bu istikamette anlamış­lardır. Bazı alimler, az çok hakikat payı taşıyan sihir nevileri hakkında, zamanımızdaki ipnotizma, telepati, manyetizma gibi akımları andırır yo­rumlar getirmişlerdir.
Ehl-i Sünnet alimlerinin çoğunluğuna göre sihirbazlar, -konu ile ilgili bir hadiste de işaret edildiği üzere- ba­zı tabii ve ruhi hakikatlere kendi ya­lanlarını, şeytani kurnazlık ve ustalık­larını katarak insanları aldatırlar. Bu sebeple insanların sihri öğrenmeleri, tanımaları ve onda bulunması muh­temel hakikat unsurlarım tespit etme­leri haram değildir. Zira, prensip iti­bariyle hiçbir bilgi, bilgi olarak kötü değildir. Bu sebepledir ki sihirbazlar, -sihir konusunda bilgi sahibi olduk­ları için değil- fakat hakikate yalan kattıkları, hakkı batıl, batılı hak su­retinde gösterdikleri, insanları yersiz ve korku ve ümide sevkettikleri, şüp­he, endişe fitne ve ihtilafa sebep ol­dukları için yerilmişler ve bütün bu menfi tesirler yanında, ya tamamen veya kısmen yalan, hayal ve hileye da­yandığı içindir ki sihir yapmak ve yap­tırmak kesin surette haram kılınmış, Buhari ve Müslim'in naklettiklerindeki bir hadiste Sihir, "En büyük 7 günâh içinde Allah'a şirk koşma" suçundan arkasında ve ikinci sırada yer almıştır.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!