Edmond de Goncourt (1822-1896) ve Jules de Goncourt (1830-1870) adlı iki kardeş Fransız romancıdırlar. Goncourt Kardeşler, aynı zamanda Goncourt Akademisi'ni kurmuştur. Fransız edebiyatının tanınmış romancılarından olan bu iki kardeş, Fransız romancılığında köklü bir değişiklik yapmak için uğraşmışlardır. Roman tekniği üzerinde yaptıkları çalışmalarla ün kazandılar. İki kardeş, romanlarında, o zamana kadar alışılmış olan Fransızcadan daha değişik bir dil kullanmışlar, ortaya yeni bir yazı dilinin çıkmasını sağlamışlardır. Asil bir aileden gelen Goncourt Kardeşler, iyi bir eğitim alırlar. Evlerinde zengin bir kütüphaneleri vardır. Bütün işleri bu kütüphaneye kapanıp okumaktır. Okumaya büyük bir tutkuyla bağlanmalarında bu kütüphanelerinin çok büyük etkisi vardır. Goncourt Kardeşler, o kadar çok okurlar ki, en sonunda yazmaya karar verirler. Ancak ayrı ayrı değil birlikte yazmaya başlarlar. İki kardeşin birlikte yazışları günlüklerini tutmakla başlar (1851). Bu iki kardeş aslında iki farklı kişilik olmasına rağmen son derece uyumludur, sanki tek bir kişilik gibidir. Bu birlik ve bereberlik, yalnızca duyguda değil düşüncede de görülür. Yazdıkları eserler sanki bir kalem tarafından yazılmış görüntüsü verir. Goncourt Kardeşler, Naturalizmin, Emile Zola'dan sonraki en önemli temsilcileridir. Eserlerini bilime, gözleme dayanan bir yöntemle, büyük bir titizlikle yazmışlardır. Artistik üslubun yaratıcıları arasında sayılır. Edmond de Goncourt, ölümünden sonra, bıraktığı bir vasiyette, bütün varlığını kurulacak bir akademiye bırakmıştır. Akademi kurulduktan sonra, her yıl en güzel romanı yazan romancıya verilmek üzere 5.000 franklık bir de para ayrılır. Goncourt Edebiyat Ödülü’nü kazanan roman, her yıl Fransız edebiyat hayatında, önemli bir yer alır. Bu ödül, hala verilmektedir.
"La Fille Elisa" (Sokak Kızı Elisa, 1877)