Arama

Marksizm - Tek Mesaj #1

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Marksizm

Marksizm, bilimsel sosyalizm olarak bilinen ideolojinin kurucu isimlerinden Karl Marx'ın görüşlerini temel alan öğretinin genel adı. Marksizm bir ögreti olarak siyasal, ekonomik ve felsefi bir bütünsellik içerir.
Maksizm, ideolojik alanda, esas olarak sınıflar savaşımı teorisini ortaya atan ve bu savaşımın zorunlu sonucu olarak proletarya diktatörlüğüne ve oradan da toplumsal eşitlik ve özgürlük dünyası komünizme varılacağını öngören bir ögreti olarak tanımlanır. Marksizmin farklı türleri olmakla birlikte, bu türlerin ortak öğeleri bulunmaktadır. Ancak Marksizm türleri, bu öğelerin tanımlanmasinda da farklılıklar gösterir.
Örnegin, kullanılan yöntem, aynı zamanda Marksist felsefi düşüncenin tanımlamasını da veren ve bilimsel bir yöntem olarak sunulan diyalektik materyalizmdir. Marx bu yöntemi Hegel'den almış ve kendi ifadesiyle, Hegel'in başaşağı duran yöntemini ayakları üzerine doğrultmuştur. Öte yandan Feuerbach'tan da materyalizmi almış ve yeniden değerlendirerek kullanmaya başlamıştır. Diyalektik materyalizm bu bileşimin bir ürünüdür. Diyalektik materyalizmin toplumsal-tarihsel alana uyarlanmak üzere uyarlanmasıyla da ortaya yeni bir bilim oldugu varsayılan "Tarihsel Materyalizm" çıkmıştır.
Diyalektik ve tarihsel materyalizm sayesinde, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren açıklanması ve özellikle sınıflı toplumun kuruluşu, İlkel Komünal Toplumdan Komünizme gelişmesi ve varacağı aşamaların maddi toplumsal yapıdan çıkarılması amacıyla çalışmalar yapılmıştır. Bu toplumsal-tarihsel gelişme temelde maddi bir süreçtir, yani her tür iradeden bağımsız olarak, kendi iç yasaları gereği bu süreç ilerlemektedir. Bununla birlikte Marksizm'de iradenin yadsındığı söylenemez, aksine belirgin bir sekilde iradeye yer verilir. Bu irade bireylerin ya da belirli bir gurubun iradesi değil, işçi sınıfının iradesidir. Burada Marx'ın teorisi, toplumsal maddi kosullar ile işçi sınıfının iradesinin çakışmakta olduğunu öne sürer. Bu şekilde Marx, kapitalist toplumsal yapının çözümlemesine, maddi çelişkilerinin ortaya konulmasına ve bunların değiştirilmesinin yöntemlerinin bulunmasına yönelir. Çünkü, Marksizmin düsturlarından ilki, aslolanın dünyayı anlamak değil onu değiştirmek olduğudur.
Marksizm siyasal, toplumsal ve kuramsal/felsefi alanda son iki yüzyılın ana akımlarından birisi olmuştur. Ekonomiden siyasete, ideoloji teorisinden edebiyat kuramlarına, bilim felsefesinden estetiğe kadar pek çok alanda Marksizm önemli bir çığır açmıştır. Bu eğilimlerin başat özellikleri ise, materyalizmde ısrar ve mevcut olanın eleştirisi olarak belirtilebiliebilir. Gerçi Sovyetler Birliği gibi bazı örneklerde, Marksizm, mevcut olanın savunulması konumuna geçmiştir, ama bu tutuculuğun eleştirisini yapan Marksizm yorumları da olmuştur.
Bu bakimdan Marksizm yalnızca Marks ve Engels gibi teorisyenlere ya da Lenin ve Mao gibi Marksist siyasetçilere ait bir şey degildir; aksine, Marksizm, Marksist düşüncenin doğumundan bugüne kadar, teorik ve politik alanda Marksist olarak etkinlik gösterenlerin tümünü kapsamaktadır.

Karl Marx

200px Karl Marx

Karl Heinrich Marx (okunuşu: Karl Marks ) (5 Mayıs 1818 Trier - 14 Mart 1883Londra), Alman filozof, devrimci, ekonomist ve siyasetçidir. Üniversitede okuduğu dönemlerde ünlü Alman düşünür Hegel'den etkilenmiştir ve genç Hegelciler akımının içinde yer almıştır. Öğrencisi olduğu Hegelci öğretiyi keskin bir eleştiri süzgecinden geçirmiştir. Diyalektik yöntemin yaratıcısı sayılabilecek Hegel'in diyalektik yöntemi kullanış biçimini eleştirmiştir. Marx'a göre Hegel'in öğretisi başaşağı duruyordu. Çünkü Hegel'in öğretisinin temelinde idealizm vardı ve bu yüzden tez-antitez-sentez sarmalında bilinç asıl öğe idi. Dr. Karl Marx ise maddenin bilinci belirlediğini ileri sürdüğünden, sarmalın ilk aşamasında maddenin varolması gerektiğini, maddenin bilinci ortaya çıkardığını savunuyordu. Hegel'in öğretisine materyalist bir eleştiri getirerek Diyalektik Materyalizm gibi bir kavramın ortaya çıkmasında etkin bir rol oynadı. Felsefede, Diyalektik Materyalizm akımının, ekonomik-siyasi-felsefi bir sistem olarak da komünizmin teorisyenlerindendir. Marx'ın düşüncesinin temelini klasik Alman felsefesi, Fransız sosyalist akımı ve İngiltere'nin ekonomi-politiği oluşturmaktadır. Artı-değer teorisi ile kapitalizmin sömürü sistemini bir belirsizlikten kurtarmış; kapitalizmin eleştirisine bir bilimsellik kazandırmıştır. Bu nedenle bilimsel sosyalizmin kurucuları arasında sayılır.
En yakın yoldaşı Engels ile birlikte ekonomi, felsefe ve siyaset alanında pek çok eser vermiş ve neredeyse bütün Avrupa'da ve Amerika'da, Alman, Fransız, Hollandalı, Belçikalı, Rus, Amerikalı, İngiliz devrimcilerle örgütlenme çalışmasında bulunmuştur. Türkçeye tamamı çevrilmemiş olmakla birlikte, Engels ile birlikte kaleme aldıkları bütün eserlerinin (Marx-Engels Werke) İngilizce baskısı 50 kalın cilt tutar.

Eserleri
  • El yazmaları (1844)
  • Kutsal Aile (1845)
  • Feuerbach Üzerine Tezler ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu (1845)
  • Alman İdeolojisi (1845-1846)
  • Felsefenin Sefaleti (1847)
  • Komünist Manifesto (1847-1848)
  • Ücretli Emek ve Sermaye (1848-1849)
  • Fransa'da Sınıf Savaşımları (1850)
  • Louis Bonaparte'in 18 Brumaire'i (1852)
  • Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı (1859)
  • Kapital I. cilt (1867) (ikinci ve üçüncü ciltleri Marx'ın taslaklarına uygun olarak onun ölümünden sonra Engels tarafından düzenlenerek yayımlanmıştır)
  • Fransa'da İç Savaş (1871)
  • Gotha Programının Eleştirisi (1875)

Rosa Luxemburg

RosaLuxemburg

Rosa Luxemburg, (5 Mart, 1871-15 Ocak, 1919) Polonya doğumlu Alman marksist politika teorisyeni, filozof ve devrimci.

Hayatı
1871 yılının (bazı kaynaklara göre 1870) 5 Mart'ında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Polonya'da doğmuştur. Daha genç yaşlarında sosyalizmle tanıştı ve dönemin solcu gruplarında yer aldı. Sadece 18 yaşındayken içinde bulunduğu gruplar ve politik görüşü yüzünden İsviçre'ye kaçmak zorunda kaldı. 1889'da Zürih Üniversitesi'ne girdi. Burada felsefe, tarih, politika, ekonomi ve matematik öğrenimi gördü, hayatında büyük etki bırakacak isimlerle tanıştı. 1890 yılında Bismarck'ın sosyal demokrasiyi yasaklayan kanunu lağvedilip, sosyalistntoya girdi. Parlamentoya giriş dönemin sosyal demokratlarının devrimci uçtan uzaklaşmasına ve parlamentoda daha etkin olabilmek için çalışmasına neden oldu. Bu Rosa Luxemburg'un da dahil olduğu devrimci görüş bağlılarını rahatsız etmekteydi. Bu sırada Zürih'te öğrenim görmeye devam eden Rosa 1898 yılında doktorasını tamamladı. Özgür bir Polonya için çalışmalarına devam etse de, onun kafasındaki tabloda Almanya, Avusturya ve Rusya'da devrim gerçekleştiği taktir de Polonya özgür olabilirdi. Bu tablo milliyetçi bir çizgi çizen Polonyalı sosyalist grupların ve Polonya Sosyalist Partisi'nin ondan daha da uzaklaşmasını sağladı. Daha sonra bu görüşleri Rus sosyalist çevrelerle de ilişkisinin bozulmasını sağlayacaktı.
1898 yılında Gustav Lübeck ile evlenerek Berlin'e taşındı, Alman vatandaşlığı kazandı. SPD'nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) aktif bir üyesi oldu. 1900 yılına gelindiğinde Luxemburg'un fikirleri tüm Avrupa'da sosyalist çevrelerde büyük yankı uyandırmakta, yazdığı makaleler ilgi görmekteydi. Özellikle Eduard Bernstein'in düşüncelerine getirdiği eleştiriler ile öne çıkıyordu. Alman militarizminin yükselen değer olması Luxemburg'u ziyadesiyle rahatsız ediyordu, bu konuda partiyle de ters düşmüştü. 1904 ile 1906 yılları arasında siyasi faaliyetleri ve görüşleri yüzünden üç kez hapse girdi. Bu hapis cezalarının hiçbiri onu yıldırmadı faaliyetlere devam etti. SPD'nin eğitim merkezlerinde Ekonomi ve Marksizm öğretmeye başladı.
Savaşın başlamasıyla esen milliyetçi rüzgar SPD'nin de milliyetçi bir davranışa girmesine neden oldu, bu Luxemburg'un fikirlerine karşıydı ve partiyle olan tüm ilişkisini kesti. 5 Ağustos 1914'de Karl Liebknecht ile beraber Internationale grubunu kurdu. 1 Ocak 1916'da bu grubun adı Spartaküs Birliği (Spartakistler - Almanca Spartakusbund) oldu. Grubun devlete karşıt tutumu yüzünden 28 Haziran 1916'da Luxemburg hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllarda birçok makale kaleme aldı. Özellikle Rus devrimi üzerine yazdıkları ve Bolşeviklere getirdiği eleştiriler çarpıcıdır.
1918 Kasım'ında Luxemburg hapisten çıktı. Faaliyetlerine devam eti ve Liebknecht ile birlikte Alman Komünist Parti'sini kurdu. 15 Ocak 1919'da Rosa Luxemburg, Karl Liebknecht ve Wilhelm Pieck, Freikorps tarafından tutuklandılar, Pieck kaçmayı başarırken Luxemburg ile Liebknecht yedikleri darbelerle bilinçlerini kaybettiler. Aynı gün, Luxemburg ölene kadar dövülmüş ve ölü vücudu nehre atılmış, Liebknecht de başından yediği kurşunlarla öldürülmüştü.

180px RosaLuxemburg2

Eserleri
  • Gesammelte Werke ("Toplu Çalışmaları"), 5 cilt, Berlin 1970-1975.
  • Gesammelte Briefe ("Toplu Mektupları"), 6 cilt, Berlin 1982-1997.
  • Politische Schriften ("Politik Yazıları"), 3 cilt, Frankfurt am Main 1966.
Son düzenleyen Blue Blood; 31 Mart 2007 20:18