Pamuk Ekimi ve Bakımı Ekim Zamanı:
Dünya üzerinde sınırları daha önceden belirtilen pamuk kuşağı içerisinde yılın 12 ayında pamuk ekimi yapılır.Ülkemizde ise değişik bölgelerimize göre pamuk ekim mevsimi Mart,Nisan ve Mayıs aylarında yer alır.
Genel bir kural olarak,son donların geçtiği toprağın ilk 5 cm derinliğindeki sıcaklığın 15C’yi bulduğu ve normal çıkış süresinden sonra genç fidelerin zarar görmeyeceği hava sıcaklıklarının hüküm sürebileceği bir mevsim pamuğun ekim zamanıdır.
Ekim Şekli:
Üretimin yapıldığı yerdeki toprak ve su durumuna bağlı olarak “balık sırtı üzerine”, “karık içerisine” ve “düze” olmak üzere 3 şekilde yapılır.
Balık sırtı şeklinde hazırlanmış tarlalarda,sırt üzerinde yetiştirilmesi bu şekilde yabancı otların daha iyi kontrol edilmesi ve saf dışı edilmesinden kaynaklanmıştır.Çok su tutan topraklarda balık sırtı yapmak drenaja yardım etmek suretiyle toprağın aşırı neminden kurtulmasına ilkbaharda kolay ısınmasını ve pamuk bitkisinin en azından ilk dönemlerinde havalanması iyi bir ortamda kök sürmesini sağlar.Balık sırtı sürümde,tarlada işlenmemiş yerlerin kalması tehlikesi vardır.Bunu önlemek için tarla önce düz sürülmeli,daha sonra karık açan pulluklarla sırtlar oluşturulmalıdır.
Ekim zamanının kurak geçtiği yerlerde tohumların çimlenmesi için yeterli nemi bulabilmek amacıyla pamuk;balık sırtları arasında oluşan karıklar içine ekilir.
Ekim Yöntemleri:
Elle ve makineyle olmak üzere 2ikiye ayrılır.
Elle pamuk ekimi,hububatta olduğu gibi serpme pulluk çizgisine tohumları akıtarak ilerlemek suretiyle sıraya,işaretlenmiş ocak yerlerine birkaç tohum bırakmak suretiyle de ocağa olmak üzere birkaç şekilde yapılır.
Pulluğun arkasından giderek,tohumların pulluk çizisine elle bırakmak ve pulluğun ikinci kez geçişinde devirdiği topraklarla kapatmak,tapan geçirmek suretiyle,elle sıraya ekim yapılabilir.
Ocak usulünde ise tohumlar ya açılan çukurlara elle bırakılıp kapatılarak;yada dikme kazıkları ve dikeleçler kullanarak işaretlenmiş ocak yerlerine ekilirler.
Ekim Derinliği:
2,5-4,0 cm arasında değişen ekim derinlikleri uygundur.Hatta ağır ve kaymak tehlikesi olan topraklarda 2,0-3,0 cm’ye ekim yapılmalıdır.Kurak ve hafif topraklarda 5-6 cm’ye kadar inilebilirse de bu sıcakların çok fazla olması ve daha yukarılarda çimlenmeyi sağlayacak kadar nemin bulunmaması koşuluna bağlıdır.
Ekim Mesafeleri:
Dünyada üretimin yapıldığı geniş alanlarda sıra arası için 60-180 cm sıra üzeri için ise 8-90 cm arasında değişim gösterir.Bu sınırlar içerisinde en yaygın olanı ise sıra arası 90 sıra üzeri 30 cm’dir.Bu mesafeler(30 x 90 cm),dekara 3703 bitkilik bir bitki varlığı demektir.
Dekara Atılacak Tohumluk Miktarı:
Mekanik olarak havı alınmış tohumlardan dekara 2,8-3,4 kg atıldığı taktirde ekim sırasının 1 m’sinde 13-26 bitki elde edilmiş olur.Bu da sıra üzerindeki bitkiler arasında yaklaşık 4,0-8,0 cm’lik bir mesafe demektir.
Ekme makineleriyle bu şekilde sonradan seyreltilmek üzere sık b,ir ekim yapmak için dekara 3,0-4,0 kg pamuk tohumu atılır.Ekim yöntemlerinin en ilkeli olan serpme usulüyle ekim yapıldığında ise dekara atılan tohum miktarları 5,0-10,0 kg arasında değişir.
Çimlenme oranı % 85,sağlam tohum oranı % 100 olan tohumlukta dekara atılacak tohum miktarı 100-(0,85×100) Çimlenme oranı % 85,sağlam tohum oranı % 80 olan tohumlukta ise100-(0,85×100) =32 hesabına göre % 32 oranında arttırılmalıdır.
Bakım:
Çıkış öncesinde kaymak kırmak yabancı otlarla mücadele,toprağın havalandırılması ve su içeriğinin düzenlenmesi gibi amaçlarla bakım işlemleri yapılır.
1- Kaymak Kırmak:
Ekimden sonra düşen bir yağmurun toprakta kaymak bağlamaya yol açması halinde,kaymak kıran aletlerle bu sert tabakanın parçalanması gerekir.Bu işlem özellikle derin düşen ve sürme gücü zayıf olan tohumların toprak yüzeyine çıkmasını kolyalaştırarak,tarlada ortaya çıkabilecek seyreklikleri önler.
2- Çapa ve Seyreltme İşlemleri:
Pamuk fidecikleri toprak yüzüne çıktıktan ve sıralar belli olduktan sonra seyreltme, yabancı ot mücadelesi,toprağın yumuşatıp kılcallığı önleyerek toprak nemini muhafaza etme genç fidelerin kuru ve sıkı toprakta sıkışmasını önleme ve toprağı havalandırarak mikroorganizma faaliyetlerini arttırma gibi amaçlarla çapalama yapılır.
2.1- Birinci İşlem (İlk Çapa):
Pamuk fideleri çıkmaya sıralar belli olmaya başlandıktan sonra sıra aralarında az miktarda görülebilecek yabancı otlar hafif bir ot çapası ile alınır.Çıkış sonrasındaki bu ilk çapa ağır otlanma halinde daha derin yapılır.
2.2- İkinci İşlem(Seyreltme):
Pamukta nihai mesafelerin gerektirdiğinin çok üstündeki miktarlarda tohum tarlaya atılması çıkıştan sonra sıra üzerinde çok sık durumda bulunan fidelerin zamanı gelince seyreltilmelerini gerektirir.Dördüncü gerçek yaprak görüldüğünde seyreltmeye başlamak zamanlama yönünden en çok uygulanan pratik bir kuraldır.
Erken seyreltme sonucunda sıralar üzerinde ortaya çıkabilecek çok geniş boşlukların doldurulması fazladan işçilik gerektirmesi tarlada değişik gelişme çağında bitkilerin bulunmasından doğan bir dizi sorunu başlatması gibi nedenlerle uygulama şansı olmayan bir yöntemdir.Seyreltme normal olarak bir el işidir ve çoğu kez pamukta çapa ile yapılan yabancı ot mücadelesiyle birlikte yapılır.
2.3- Üçüncü İşlem (İkinci Çapa):
Kazık kökten çıkan toprak yüzeyine yakın olarak dağılım gösteren ve pamuk bitkisinin beslenmesinde büyük bir role sahip olan yan köklerin henüz bu üst toprak katlarında gelişme göstermemiş oldukları bir döneme rastlanır.
İkinci çapa traktöre bu kez daha büyük kaz ayakları takılmış çapa makineleri veya 4-5 hayvan çapası koşmak suretiyle yapılabilir.
2.4- Dördüncü İşlem (Üçüncü Çapa):
Tarlanın otlanması ve toprak yüzünün durumuna göre ikinci çapada olduğu gibi ancak o zamanki kadar derine kaçmadan yapılır.
2.5- Beşinci ve Daha Sonraki İşlemler:
Yağış olamayan ve sulama da yapılmayan yerlerde pamukta yapılan dördüncü son makine çapasıdır.Yağış düştüğü ve sulama yapıldığı taktirde tarla yüzü yine otlarla kaplanacağı ve çoğu kez de kaymak bağlayacağı için her yağış ve her sudan sonra (tavında) kaymak kırmak için çapa yapılır.Pamukta çapa işlemleri çiçek açıp koza oluşumu başlamadan önce tamamlanmalıdır.
Kimyasal Yöntemlerle Yabancı ot Mücadelesi:
Kimyasal maddelerle yabancı ot mücadelesi pamuk bitkilerinin toprak yüzüne çıkışından önce ve sonra olmak üzere 2 şekilde yapılır.
Çıkış öncesi (pre-emergence) ilaçlama ya ekimden önce yada ekimden hemen sonra (pamuk fideleri çıkmadan) yapılır.Bu ilaçlama ile pamuğun çıkışından önce ve pamukla beraber toprak yüzüne çıkan yabancı otlar öldürülür.
Çıkış sonrası (post-emergence) ilaçlamalar ise;pamuk bitkilerinin gelişmesi sırasında gerek sıra aralarında gerekse sıra içinde gelişen yabancı otların kontrolünü sağlar.
Alevle Yabancı Ot Mücadelesi:
Sıvı halde depolanmış “bütan” veya “propan” gazları pamuk bitkilerinin aleve oldukça dayanıklı duruma geldiği dönemlerde alev makineleri ile yakılmak suretiyle yabancı otların öldürülmesi amacıyla kullanılır. Ülkemizde ne alevle nede kimyasal ilaçlarla yabancı ot kontrolü yapılmamakta bu işlem genellikle çapa ile yürütülmektedir.
Sulama:
Suyu çok seven sulamaya çok iyi cevap veren bir bitkidir.Sulama zamanında ve uygun miktarlarda yapılmak kaydıyla verimde % 200-500 oranında artışlar sağlamaktadır.Sulamanın diğer bir faydası ekimde ortaya çıkabilecek gecikmelerin neden olduğu verim düşüklüklerini azaltmasıdır.
Sulama,verim üzerindeki etkilerinin yanı sıra lif uzunluğu,liflerin yeknesaklığını arttırır ve tohumların daha büyük olmasına yol açar.Sulama genel anlamda topraktaki su miktarının tahmin veya ölçüm yoluyla saptanarak noksanının su vermek suretiyle tamamlanması işlemidir.
1-Salma Sulama:
İyi bir sulama yöntemi değildir.Düz arazide bile düzenli bir sulama sağlamaz.Bu yöntem fazla su harcanmasına neden olur.Özellikle ekim öncesinde tav suyu gerekli olduğunda baş vurulan salma sulamada kenarlar setlenerek geçici veya devamlı tavalar yapmak suretiyle bir ölçüde iyileştirme yapılabilir.
2-Karık Sulama:
Yüzeyden sulamanın en düzenli olarak yapılabildiği yöntemdir.Uygulanabilmesi için pamuğun muntazam sıralara ekilmesi gereklidir.Sulama karıkları süzek topraklarda daha geniş ve derin fakat daha kısa yapılmalıdır.Bu tip topraklarda karık boyu 50-100 m arasında olabilir.
3-Toprak-Altı Sulama:
Toprak prozitesinin fazla olduğu yerlerde ya toprak altına borular döşeyerek yada drenaj kanallarındaki suyu şişirmek suretiyle taban suyu seviyesini yükselterek yapılan sulamadır.
4-Yağmurlama Sulama:
Yağmurlama yönteminde su,hem toprak hemde bitkiler üzerinde yağmura yakın bir etkiye sahiptir.Sulama karık ve tefsiye ihtiyacı olamadan da düzenli bir şekilde yapılabilir.
Yağmurlama yönteminde dikkat edilecek önemli bir husus sulamanın böcek mücadelesi için yapılan ilaçlamalardan hemen sonra yada buna yakın bir zamanda yapılmamasıdır.