Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
15:28, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cuma, 05 Aralık 2025 - 15:29
Arama
MaviKaranlık Forum
Azerbaycan Türkçesi (Azerice)
-
Tek Mesaj #2
Daisy-BT
Ziyaretçi
4 Haziran 2011
Mesaj
#2
Ziyaretçi
Azerice
Azerice (Doğru kullanımında Azerbaycanca Azerbaycan Türkçesi veya Azerbaycan Dili) Türk dilleri ailesinin Oğuz Grubunda bulunan ve Türkiye Türkçesine çok yakın olan bir dildir. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî dilidir.
Konuşulan Alan
Azerbaycan Türkçesi, Azerbaycan'da 8.473.000, İran'da ise 15-20 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dilinin Oğuz lehçelerinden biridir. Irak Türkmen Türklerinin ağzı da Azerbaycan Türkçesine benzer. Azerbaycan Cumhuriyeti'nde 1991 yılı itibarıyla Azerbaycan Türkçesine uyarlanan Latin alfabesi ile yazılmaktadır. Türkiye'de Iğdır[9], ve Ağrı illerinde konuşulur.
Diyalektleri
Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde 4 diyalekti vardır:
Doğu diyalekti — Kuba, Şamahı, Bakü, Muğan ve Lenkeran diyalektleri
Batı diyalekti — Kazah, Karabağ, Gence diyalektleri
Kuzey diyalekti — Şeki (Nuha) ve Zakatala-Kah diyalektleri
Güney diyalekti — Nahçıvan, Ordubad, Erivan diyalektleri
Diyalektler birbirinden fonetik hususiyetlerine göre ayrılırlar.
Kapalı E
Azerice, Türk dilleri içinde Türkiye Türkçesine daha yakındır. Fonetik hususiyetine göre "é" (kapalı e) foneminin kullanımı ile diğer bütün şivelerden farklılaşır: Gét- (Az. Get- “Gitmek”); Él (Az. El “İl”)… E ile i sesleri arasında, Türkiye Türkçesindeki e sesinden biraz daha kapalı bir şekilde telaffuz edilir. Göktürk devrinde var olan kapalı e sesini bir özellik olarak bulunduran tek çağdaş Türk yazı dilidir.
Tarih
Oğuz Türkçesi
Türk dili 13. yüzyılda Hazar’ın batısında Oğuz Türkçesi merkezli bir özellikte bağımsız gelişimine başlamıştır. Batı Türkçesi (Oğuz Türkçesi veya Yeni Batı Türkçesi) olarak belirtilen bu bölge Türkçesinin içinde saha bakımından zamanla iki daire meydana gelmiştir. Bunlardan biri Azerbaycan ve Doğu Anadolu sahasını içine alan Doğu Oğuz kolu, diğer Osmanlı sahasını içine alan Batı Oğuz koludur.
11.-13. yüzyıllar arası, aynı zamanda Oğuzların Orta Asya’dan batıya doğru uzanan siyasî etkinliklerinin güçlenme dönemidir. Nitekim daha 11. yüzyılda büyük Selçuklu Devleti’nin batıya yaptığı göçlerle, Oğuz nüfuzu yalnız Sirderya, Maveraünnehir, Harezm ve Horasan bölgelerinde kalmamış; Azerbaycan üzerinden Abbasi Devleti'nin başkenti ve büyük kültür merkezi Bağdat’a kadar uzanmıştır. Bu etkililik Oğuz Türkçesi açısından da aynı yönde bir gelişme yaratmıştır.
Batı ve Doğu Kollarının Açılması
Azerbaycan ve Osmanlı Türkçeleri arasında, daha çok şivede kalan ayrılıkların sebeplerini Doğu Oğuz koluna Oğuz dışı Türk şivelerinin, özellikle Kıpçak unsurlarının yaptığı etki ve İlhanlılardan kalan bazı Moğolca izlerinde aramak lazımdır. Bu iki Türkçe arasındaki başlıca ayrılıklar, kelime başındaki b - m, kelime içindeki ķ - ġ - ħ, ilk hecedeki e - i, kelime başındaki t - d ile akuzatif ve bazı fiil çekimleri etrafında toplanmıştır.
Nahçıvan’daki Ana Dili Heykeli
Batı ve doğu Oğuz kolları arasındaki farklılıklar 14. yüzyıldan sonra kesinleşmeye başlamıştır. Azerbaycan sahasında yetişen başlıca edebî şahsiyetlerin bulunduğu 17. yüzyıldan önce de doğu ve batı Oğuz kolları arasında kayda değer bir ayrılık bulunmadığı için bu iki Oğuz Türkçesi, yazı dili olarak Batı Türkçesi adı altında zikredilmişlerdir.
Yazı Dili
Arap asıllı Türk alfabesinin kullanıldığı devirlerde Azerbaycan ve Osmanlı Türkçesi sahalarında kaleme alınan eserlerin imlasında büyük ortaklıklar söz konusu olmuştur. Çünkü Türkçenin eski devirlerinden gelen ve bu alfabede standartlaşan imla, doğu ve batı sahalarında aynı imla geleneğini gerektiriyordu. Mesela kapı kelimesi Hazar’dan batısından
19. asrın başlarından itibaren Ruslar, Kafkaslar ve Azerbaycan’ı istila etmeye başladılar. 18 Şubat 1828’de Ruslarla Kaçar Hanedanı arasında imzalanan Türkmençay Antlaşması gereğince Aras Nehri’nin kuzeyinde kalan Azerbaycan toprakları Ruslara bırakıldı. Azerbaycan Türkçesi veya Azerice, 17. yüzyıldan sonra kendi mecrasında gelişimine devam etmişti. Rus egemenliğinden sonra, Osmanlı Türkçesi bölgesi ile olan irtibatların azalması ve zamanla bölgede oluşturulan devlet yapısı sonucunda yazı dili olarak Azerice resmiyet kazandı.
Türk yazı tarihi mevcut bilgilerle Göktürk Alfabesi ile başlasa da, Azerbaycan Türkçesinin yazılmasına Arap alfabesinin bir varyantı ile başlanmıştır. Selçuklu ve Oğuz Türkleri 10. asırdan başlayarak Arap alfabesine Türkçe için gerekli birkaç harfi ekleyerek (ç, p, j gibi) bu alfabeyi kullanmış ve bu alfabeyle değerli eserler yaratmışlardır.
Arap asıllı alfabe, Azericenin özünü ifade etmesi için mükemmel bir alfabe olmasa da, 20. asrın evveline kadar bu alfabeden Azerbaycan muhitinde genişçe yararlanılmış ve bu alfabeyle Azerbaycan tarihinin, edebiyatının kıymetli eserleri kaleme alınmıştır.
Azerice için 1929 yılına dek Arap asıllı alfabe kullanılmıştır. 1929-1939 yılları arasında Latin asıllı alfabe, 1939-1991 yılları arasında Kiril alfabesi kullanımda olmuştur. 1991 yılından itibaren Latin kaynaklı alfabeye geçilmiştir.
İran'nın Azerbaycan bölgesi ve diğer yerlerde yaşayan Azeriler ise bugün de Arap asıllı alfabe kullanmaktadırlar.
Vikipedi
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Cevapla
Kapat
Saat: 15:29
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...