Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Haziran 2011       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Türkiye'de Gazete Ve Gazetecilik

Türkçe ilk gazete 1828'de Kahire'de yayımlanmaya başlayan Vekâyii Mısriye'dir. Bugünkü Türkiye sınırları içinde çıkmış ilk Türkçe gazete ise 1831'de yayımlanan Takvimi VekâyVûn. Takvimi Vekâyi, II. Mahmud'un isteği üzerine çıkarılmıştı ve devletin resmi sözcülüğünü yapıyordu. Kısa bir süre sonra, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki azınlıkların dillerinde, örneğin Arapça, Farsça, Rumca, Ermenice, Bulgarca, Fransızca olarak da basıldı. 1840'ta yayımlanmaya başlayan Ceridei Havadis de yarı resmi bir gazeteydi.

Özel girişimce çıkarılan ilk gazete Tercümanı AhvaVâır. 1860'ta Şinasi ve Agâh Efendi yönetiminde yayımlandı. Tercümanı AhvaV'ın yayına başlamasından iki yıl sonra, Osmanlı yönetiminde yenileşmeyi savunan Yeni Osmanlılar hareketinin önderlerinden Şinasi Tasviri Efkâr gazetesini çıkardı. Gazetenin yayımını daha sonraları Namık Kemal ve Recaizade Ekrem sürdürdü. 1867'de Ali Süavi, yönetimi sert bir biçimde eleştiren Muhbir gazetesini yayımladı. Ali Suavi'nin yönetimin baskısı sonucu Avrupa'ya gitmesinden sonra Muhbir gazetesi Londra'da yayımlanmaya başladı ve yurtdışında Türkçe yayımlanan ilk gazete oldu. Bu dönemde Osmanlı topraklarında yabancı dilde çok sayıda gazete basılıyordu. Ayrıca yalnız çocuklar için 1869'da Mümeyyiz adlı bir gazete yayımlanmaya başlamıştı.

II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimi döneminde (18761908) basına uygulanan sıkı sansür yüzünden gazetelerin sayısında azalma oldu. II. Meşrutiyet'le (1908) birlikte gazetecilik büyük ölçüde canlandı. 190809 yıllarında ülkede yayımlanan günlük gazetelerin sayısı 200'ü aştı. Ama İttihat ve Terakki'nin yönetime el koyduğu 1913'ten sonra uyguladığı baskılar yüzünden gazete sayısı yeniden hızla düştü. Kurtuluş Savaşı öncesi ve savaş döneminde İstanbul'da çıkan gazeteler ikiye ayrıldı. Peyamı Sabah, Alemdar, İstanbul gazeteleri padişahı desteklerken, Akşam, Vakit, Yeni gün, İleri ise Ankara hükümetinin yanında yer aldı. Mustafa Kemal bu dönemde ilk olarak Sivas'ta İradei Milliye gazetesinin çıkarılmasına ön ayak oldu. Bu gazete daha sonra yayımını Ankara'da Hâkimiyeti Milliye adıyla sürdürdü.

Cumhuriyet döneminde yeni çıkanların yanı sıra, eski gazetelerin birçoğu da varlığını sürdürdü. 1924'te Yunus Nadi tarafından kurulan Cumhuriyet gazetesi günümüzde de yayımlanıyor ve Cumhuriyet tarihinin en uzun süreden beri yayımlanan gazetesi olma özelliğini taşıyor. 1935'te ülkede 38'i günlük olmak üzere 116 gazete basılıyordu. Cumhuriyet döneminde çocuklar için ilk kez 1938'de Çocuk Gazetesi çıkarıldı. Ama bu gazete uzun Ömürlü olmadı ve beşinci sayıdan sonra kapandı.

1946'da çok partili siyasal yaşama geçişle birlikte basında da bir canlanma görüldü. Ne var ki, Demokrat Parti dönemi (195060) basın için yeni kısıtlamaların getirildiği, gazetecilere sert cezaların uygulandığı yıllar oldu. 1960 sonrasında gazeteler gelişen demokratik yaşamın vazgeçilmez bir Öğesi olma yolunda önemli adımlar attı. Ama basın özgürlüğü askeri müdahaleler dönemlerinde çeşitli kısıntılara uğradı.

1970'lerde gazetecilik alanında önemli teknik gelişmeler görüldü. Ülke çapında yayımlanan birçok gazete renkli ofset basıma geçti. Renkli, resimli magazin ekleri veren gazeteler yaygınlaştı. Özellikle 1980 sonrasında "boyalı basın" da denen bulvar gazetelerinin tirajında büyük artışlar görüldü. Gene bu yıllarda Türk basınında tekelleşmeye doğru bir gidiş başladı. Bugün günlük basının yüzde 85'i üç büyük sermaye grubunun elinde bulunmaktadır. Türkiye'de günlük basının tirajı yaklaşık 3 milyondur.

1989'da Türkiye'de yayımlanan günlük gazetelerden tirajı 100 bini aşanlar şunlardır: Hürriyet, Sabah, Günaydın, Bugün, Milliyet, Tan, Türkiye, Cumhuriyet, Gazete ve Tercüman. Ayrıca İzmir'de yayımlanan Yeni Asır da 40 binin üzerindeki tirajıyla ülkenin en büyük yerel gazetesidir.

İlk Türk gazetelerinin yayımlandığı 19. yüzyılda gazetecilik daha çok yazarların, edebiyatçıların, devlet adamlarının sürdürdüğü bir işti. Gazeteciler bu mesleği bir eğitimden geçerek değil, ustaçırak ilişkisi içinde öğrenirlerdi. Bu durum Cumhuriyet döneminde de ilk gazetecilik okulunun açıldığı 1948'e ka
dar sürdü.

1948'de lise düzeyinde açılan ilk özel gazetecilik okulunu 1950'de İstanbul Üniversitesi'nde kurulan Gazetecilik Enstitüsü izledi. Daha sonra, 1965'te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne bağlı BasınYayın Yüksekokulu kuruldu. Bunlardan başka İzmir, İstanbul ve Ankara'da özel gazetecilik yüksekokulları da açıldı. Ne var ki, 1971'de özel yüksekokulların devletleştirilmesiyle bu okullar eğitim alanından çekildiler. Bugün İstanbul, Ankara, Ege ve Marmara üniversitelerine bağlı basın ve yayın yüksekokullarında gazetecilik eğitimi yapılmaktadır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.