Arama


Tykhe - avatarı
Tykhe
VIP Tinky Winky
29 Haziran 2011       Mesaj #3
Tykhe - avatarı
VIP Tinky Winky
SEMBOLİZM (SİMGECİLİK)

19. yüzyılın sonunda Fransa'da gelişerek diğer Avrupa ülkelerine de yayılan edebiyat akımı.
Sembolizm, 1880'li yıllarda, Arthur Rimbaud, Paul Verlaine ve Stephane Mal-larme'nin öncülüğünde ve Baudelaire'in kuvvetli tesirinde kurulmuştur. Devrin Kant, Schopenhauer, Bergson ve Wagner gibi büyük Alman ve Fransız filozof ve sa­natkârlarının, ekolün fikrî yönünün oluş­masında önemli etkileri olmuştur.
19. yüzyılın son çeyreğinde, Auguste Comte'un pozilivist felsefî görüşü Fransız
sosyal yapısı içinde, zamanla materyalizme dönüşerek tahripkâr bir kimliğe bürünmüş, bu ise edebiyatta ve sanatta, parnasyen şiir­de ve realist romanda olduğu gibi, bir kuru­luğa ve sıkıcılığa yol açmaya başlamıştır. Kainatta var olan gizlilik, sır (mystere) gö-zardı ediliyordu. Önceleri pamasyen birer şair olan Rimbaud, Mallarme ve Verlaine bu anlayışın karşısında bir sanat anlayışıyla sır, sezgi ve müzikaliteyi Öne çıkaran bir akım olan Sembolist hareketin başlaücılan olmuşlardır.
Alman filozofu Kant, (1724-1804) idea­list felsefesiyle, bilhassa Saf Aklın Tenkidi (Critique de la Raison Püre) adlı eserinde, insan düşüncesinin ve bilgisinin sübjektif ve nisbî olduğunu ileri sürerek, bilginin or­taya çıkışında ve kazanılmasında sezgi (in-tuition) nin çok büyük katkısı olduğunu ka­bul eder.
Yine bir Alman filozof, Schopenhauer (1781-1860) a göre, varlıklar ancak duyular ve akıl yoluyla kavranabilen birer tasav­vurdan, imajdan (representation) ibarettir. O, "her gerçek bilginin özü bir sezgidir. Bi­naenaleyh her yeni gerçek, bir sezgiden do­ğar" ana temeli üzerine oturan felsefî görü­şünü ortaya alar.
Aynı yıllarda Fransa'da Henri Bergson (1859-1941), Pozitivist felsefeye karşı spiritüalist felsefe akımını geliştirir.
Bu felsefî ortam içinde, Alman bestecisi Richard Wagner de mistik, bedbin mûsikî anlayışı ve estetik görüşü ile sanat çevrele­rinde yankı uyandırır, tnsanın ruhunda bir takım gerçekler gizlidir Wagner'e göre. Sa­natın görevi bu gerçeği ortaya çıkarmaktır. Müzik duyulan bir şeydir. Bazan onun ihti­va ettiği motifi kavramak zor olabilir. Bu noktada, şiir, getireceği açıklıkla bu fonksiyonu üstlenerek ruhun derinliklerinde giz­lenmiş gerçekleri, duygu ve düşünceyi be­raber kullanmak suretiyle ifâde edebilir. Onun için, Wagner şiirde kuvvetli bir müzi-kaütenin olmasını savunmuştur.
Bahis konusu edilen bu felsefî ve estetik görüşler Fransız edebiyatındaki mevcut şiir atmosferini Sembolizm'e hazırlamış, Sem­bolist akımın hamurunu karan unsurlar ol­muşlardır.
Charles Baudelaire (1821-1867), Şer Çiçekleri (Les Fleurs du Mal, (1857) isimli şiir kitabıyla ve bilhassa bu kitaptaki ilişki­ler (Correspondances) adlı şiiriyle Sembo-lizm'in en büyük hazırlayıcısı ve öncüsü ol­muştur.
Correspondances şiiri, sonraları Sem­bolist estetiğin ilkelerini teşkil edecek birta­kım özellikleri mısraları içine alır. Sembo­lizm, adını da bu şiirdeki "Tabiat bir mâbeddir. însan orada sembol ormanları içinden geçer" mısramdan almıştır. Şiire göre tabiat bir tapınaktır, bir semboller or­manıdır. O canlıdır ve insana bir şeyler söy­leyen bir varlıktır. Duyumlarla duygular arasında, kokular, renkler ve sesler arasında bir ilişki vardır.
Paul Verlaine de, Sembolizm'in hazırla­nış seyri içinde önemli bir yeri olan Şiir Sa­natı (Art Poetique, 1874) şiirinde, sonraları bu edebî akımın en mühim iki düsturu ola­cak olan şu iki görüşü ifâde eder: 1) Şiirde müzikalite esastır. Bu m üz i kalite hem ri­timle, hem kelimelerle meydana getirilme­lidir. 2) Şiirde biraz örtülü, kapalı, güç anla­şılır bir yan olmalıdır.
Paul Verlaine, 18801i yılların başında, Sembolizm öncesinde, Realizm'den bir ka­çışın ifâdesi olan ve kendilerine Dekadan (Decadence) denilen bir edebî hareketin de
öncülüğünü yapmıştır. Dekadanlar'ın ileri sürdükleri görüşler, sonraları Sembo-lizm'de daha sistemli ve oturmuş bîr kimlik­le yeniden ele alınacaktır. Bu gruba dahil şairlerden bazıları 1886'da Verlaine'den ay­rılarak Sembolizm'e önderlik eden Stepha-ne Mallarme'nin etrafında toplanmışlardır. Böylece daha kuvvetlenen hareket, 18 Ey­lül 1886 tarihli Le Figaro Litteraire dergi­sinde Jean Moreas'ın kaleminden yayınla­nan Sembolizm'in Bildirisi (Manİfeste du Symbolisme) ile oturmuş, esaslan tesbît edilmiş bîr edebî ve estetik sistem kimliğini kazanır.
Sembolizm'in en önemli temsilcileri şunlardır: Paul Verlaine, Jean Moreas, Stephane Mallarme\ Arthur Rimbaud, Gus-tave Kahn, Jules Laforgue, Maurice Mae-terlinck, Henri de Regnier, Emile Verhae-ren, Stuart Merril ve Saint-Paul Roux'dur.
Sembolizm'in başlıca özelliklerini şu noktalar çevresinde toplamak mümkün­dür.
- Sembolist şiir mübalağalı söyleyişin, yapmacıklı duyarlılığın ve kuru, objektif tasvirin karşı sı utladır.
- Sembolizm'e göre tabiatta her varlığın bir mânâsı, arka plânında gizlediği bir fikir, bir mesaj vardır. Dış dünyanın varlıkları, görüntüleri bu fikrin örtülerinden, "göz alıcı elbiselerinden" başka bir şey değildir. Gerçek bu dış görüntünün arkasında saklı­dır. Sembolist şair bu gizli gerçeği yakala-yabilmeli, duyum satabilmelidir. Maliar-me'nin deyişiyle, "şiir varlığın dış görünüş­lerinin gizli anlamını" ifade etmelidir.
- Kâinattaki varlıkların maddî görüntü­lerinin yanısıra, bir de manevî yapısı vardır. İnsanla objeler arasında da benzerlik ve iliş­kiler sözkonusudur. Dünyada herşey bîr
analojiden ibarettir. Her varlık bir başka varlığı hatırlatır. Şair, birbirini hatırlatan unsurları almalıdır şiirine. Baudelaire'in Correspondances şiirinde "Kokular, renk­ler ve sesler birbirine cevap verir" mısraı bunun ifadesidir.
- Bu yüzden sembolist edebiyat her şey­den evvel benzerlikler ve benzetmeler üze­rine kurulmuş bir edebiyattır.
- Gerçek madem ki görünen varlıkların arkasında gizlidir ve görünen şeyler görün­meyen şeylerin dış görüntüsünden başka bir şey değildir. O halde, şair semboller kul­lanarak bu gizliliği ifade etmeye çalışmalı­dır. "Sembol, ifâde edilen şeye ikinci bir mânâ yüklemektir. Sembolist şairin işi, fik­ri, bu fikrin üstü kapalı bir şekilde anlatı­mından çıkarmak olmalıdır."
- Şiir örtülü, yan kapalı olmalıdır. Oku­yucuya söylemek istediklerini sembollerle, hayâl ettirme, ihsas yoluyla söylemelidir.
- Şiirde müzikalite esastır. Müzikle şiir birbiriyle sıkı bir şekilde ilişkilidir. Yukarı­da, bu görüşün VVagner'den geldiğini belirt­miştik. Verlaine, Sembotizm'İn bu özelliği­ni "Mûsikî, her şeyden önce musiki" diye belirtir.
- Sembolist şiir, şekil yeniliklerini de de­nemiştir. Şiirde anlatılan imaj yahut fikir, şekli de zorlamalı, kendisine en uygun olan şekli seçmelidir. Bu yüzden de Sembolizm, şairin düşünce ve duygularını en iyi ifâde edebildiğine inandığı serbest nazımı (vers libre) Fransız şiirine yerleştirmiştir.
Tiyatro sahasında da eserler veren Sem­bolizm'in bu alanda en büyük ismi Maurice Maeterlinck (1862-1949) dir.
Bizim edebiyatımızı Sembolizm ile ta­nıştıran isim Cenab Şehabeddin olmuştur. Avrupa'daki tıp tahsili sırasında âşinâ olduğu bu akım Cenab Şehabeddin'in şiirlerine, kelime seçişindeki müzikalite, ahenk, şe­kil lerdeki değişik denemeler, mısralann telkin gücü olarak yansır. Şiirde mûsikî dü­şüncesi Cenab vasıtasıyla bütün Servet-i Fünûn şiirinde kendisini gösterir. Fakat Servet-i Fünunculann Sembolizmle bağla­rı yalnızca şiirde müzikalite planında kal­mıştır.
Sembolist akım, kendisini Fecr-i Âtî topluluğunun şahsiyetlerinde daha bariz olarak hissettirir. Bilhassa bu kadrodan Ah-med Haşim, edebiyatımızda ömrünün so­nuna kadar Sembolist çizgiyi koruyan bir şairimiz olmuştur. Onun "saf şiir" (poesie püre) anlayışı ve Piyale adlı şiir kitabının önsözünde ileri sürdüğü fikirleri Sembolist kaynaklan beslenirler. Haşim'e göre "Şiirin lisanı nesir gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücud bulmuş, mûsikî ile söz arasında, sözden ziyade mûsikîye yakın mutavassıt bir lisandır."
"Şiir hikâye değil, sessiz bir şarkıda". Haşim'in şiirlerinde gö­rülen kapalılık ve estetik olanı tercih, keli­melerinin telkin havası, yan aydınlık akşam vaktini tercih ediş gibi özellikler Sembolist şiirden gelen unsurlardır.
Ahmed Haşim'den başka Ahmed Hamdi Tanpınar'ın ve Ahmed Muhib Dıranas'ın şi­irlerinde de Sembolist şairlerden etkile-nişler ve izler bulmak mümkündür.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 5 üye beğendi.
Vefa sadece boza değildir.