Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
18:14, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 18:14
Arama
MaviKaranlık Forum
Henry Moore
-
Tek Mesaj #2
AndThe_BlackSky
VIP
VIP Üye
16 Temmuz 2011
Mesaj
#2
VIP
VIP Üye
Tarzı
Reclining Figure
(
Yaslanmış Figür
) (1951), Fitzwilliam Müzesi, Cambridge
II. Dünya Savaşı'nın
sonrası, Holokost ve atom bombası çağı 1940 ortalarında heykel sanatında, sanatın kültür öncesi, bilinç öncesi döneme dönmesi gerektiği görüşünü yaygınlaştırdı. O dönemin edebiyatındaJean-Paul Sartre gibi yazarlar benzer bir felsefeyi savundu.New York'ta en iyi modernist heykeltıraşlardan biri sayılan Alberto Giacometti'nin bir sergisinin açılışında Sartre "Tarihin başlangıcından ve sonundan" söz etti. Moore'un İngiltere'nin kuşatmadan, yenilmeden çıkmasıyla hissettiklerini heykellerine
dayanıklılık ve devamlılık
karakteri olarak yansıttı.
Moore'un Stuttgart'ta bulunan bronz "Die Liegende" (
Yaslanmış
) heykeli ilk yaslanmış figürlerine bir örnektir.
Moore'un imza formu yaslanan figürlerdir. Louvre'da gördüğü Toltek-Maya figürünün sonrasında Moore'un bu formu araştırması onu giderek artan bir soyutlamaya itmiş ve düşüncelerini tasarım elemanları ile denemeye yönlendirmiştir. Moore'un ilk yaslanmış figürleri genellikle kütleye eğilirken daha sonrakiler heykelin katı elemanlarıyla boşluğun yarattığı kontrasta yoğunlaşmıştır. Daha yuvarlaklaşmanın ötesinde formların içinde boşluklar oluşturmuştur.
İlk figürler daha konvansiyonel boşluklara sahipti, ve uzuvlar bedenden ayrılıp tekrar birleşiyordu. Daha sonraki, daha soyut olan figürler de boşluklar doğrudan vücudun içinden geçiyordu. Bu şekilde Moore içbükey ve dışbükey şekilleri dönüşümlü olarak kullanır. Bu daha ekstrem boşluklar Barbara Hepworth'un heykelleriyle paralel olarak gelişti.Hepworth, Henry Moore'un ilk eserlerinden biri hakkındaki yorumları yanlış okuduktan sonra ilk olarak bir gövdeyi deldi. Cambridge'de Fitzwilliam Müzesi'nin dışında bulunan boyalı alçı
Reclining Figure
(
Yaslanmış Figür
) (1951) Moore'un sonraki dönem heykellerini karakterize eder: Boşluklarla oluşturulmuş soyut kadın figürü. Bu heykelin çeşitli bronz versiyonları bulunur. Moore'un yeğeni heykellerinin neden böyle basit adları olduğunu sorduğunda Moore şöyle yanıtlamıştır: "Her sanat belli bir gizem içermeli ve izleyiciden bazı talepleri olmalıdır. Bir heykele ya da resime çok bariz bir ad vermek o gizemin bir kısmını yokeder ve izleyicinin az önce ne gördüğünü düşünmesine zaman ayırmadan bir sonraki nesneye geçmesine neden olur. Herkes baktığını zanneder ama aslında öyle değildir."
Double Oval
(
Çift Oval
), 1966, Henry Moore Vakfı
Moore ilk eserlerinde doğrudan oyma yöntemi kullanmıştır. 1930'larda Moore, Barbara Hepworth ile birlikte modernizme geçiş yaptı. İkisi, Hampstead'da yaşayan diğer sanatçılarla birlikte fikirlerini paylaştılar. Moore her heykeli için birçok hazılrık deseni çizdi. Bu desenler günümüze kadar saklanabilmiştir ve Moore'un gelişimine bir ışık tutmaktadırlar. Çizime çok önem vermiştir ve artrit olduktan sonra bile çizim yapabilmekteydi.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Moore'un bronz heykellerinin ölçeği de büyüdü. Pratik nedenlerden ötürü doğrudan oymayı bıraktı ve maket yapmak için birkaç asistan tuttu. 1940'ların sonuna gelindiğinde artık çoğunlukla kil ve alçıdan yapılan modellerle bronz döküm tekniği ile çalışmaya başlamıştı.
Wall Relief no. 1
(
Duvar Rölyefi no.1
), Rotterdam'da Bouwcentrum, 1955
Much Hadham'daki evinde, Moore kafatasları, dallar, çakıltaşları, kayalar ve denizkabukları gibi doğal nesneler koleksiyonu kurarak bunlardan organik formlar için ilhâm almaya çalışıyordu. En büyük eserleri için genellikle yarı ölçekte bir model yaptıktan sonra final model ve bronz döküme geçmiştir. Moore genellikle son alçı modeli düzeltmiş ve dökümden önce yüzeye izler yapmıştır.
Moore kariyeri boyunca en az üç önemli mimari heykel örneği yaratmıştır. 1928 yılında Jacob Epstein ve Eric Gill'e katılarak Londra Metrosu için
West Wind
(
Batı Rüzgârı
)nı yapmıştır. 1952 yılında, Londra'da Time-Life Binas için dört parçalı beton ekranı tamamlamıştır. 1955 yılında ilk ve tek tuğla oyma eseri olan "Wall Relief no. 1" (
Duvar Rölyefi no. 1
)i Rotterdam'da Bouwcentrum için yapmıştır. Tuğla rölyef iki Hollandalı tuğla ustası tarafından 16.000 tuğladan oluşturulmuştur
.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Cevapla
Kapat
Saat: 18:14
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...