Tekke Edebiyatı (Tasavvuf Edebiyatı)
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
İslami Türk edebiyatı çağlarında tarikat mensuplarının vücuda getirdikleri edebiyata "tasavvuf" veya "tekke edebiyatı" denir. Bu edebiyatın kaynağı veya ideolojisi İslam tasavvufudur. Bununla beraber Tekke edebiyatı, dil, vezin ve nazım şekilleri gibi dış unsurları bakımından milli değerlere, milli zevke sadık kalmıştır.
Hatta temel ideolojisinde bile milli ruhu aksettirme yollarına girmiştir. Kadrosunda yüksek zümre şairleriyle birlikte saz şairleri de bulunan bu edebiyat, halk edebiyatı ile yüksek zümre edebiyatı arasında, bu iki edebiyatı birbirine yaklaştıran ortalama bir edebiyat rol ve konumundadır.
13. yüzyıl, Anadolu'da Tekke edebiyatının en canlı dönemidir. Bunun sonucu olarak da bu edebiyatın en büyük şairleri bu yüzyılda yetişmiştir.
13. yüzyılın, tekke edebiyatı ve onun temsilcisi açısından bunca verimli olmasında, Anadolu Selçuklu sultanlarının din ve tasavvuf büyüklerine derin saygı göstermeleri, öte yandan Moğol istilasından kaçan büyük sofilerin Anadolu'yu vatan edinmeleri rol oynamıştır. Türkistan'dan, Horasan'dan ayrılan büyük din önderleri, Irak ve Suriye gibi yerleri de denemekle beraber, kendi iman hayatlarına en uygun ortamı Anadolu'da bulmuşlardır. Mevlânâ'nın babası, Sultânü'l-Ulema denen Bahaüddin Veled, Hacı Bektaş-ı Veli bu büyük önderlerdendir. Fakat bu yüzyılın Tekke edebiyatının en kuvvetli temsilcisiAnadolu'nun bağrından yetişmiş olan Yunus Emre'dir.