Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Eylül 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Haydi Kızlar Okula!
Türkiye’nin birçok yöresinde çocuklar okula gönderilmemektedir ve bu durum özellikle kızlar için geçerlidir. Nüfusun cinsiyete göre dağılımında eşitlik olmasına karşın, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, geleneksel olarak, hala görülebilmektedir. Aile yapılarında yetişkin erkeklerin ve erkek çocukların gereksinimlerine kadınlara ve kızlara göre öncelik tanınmakta, hatta kadınlar ve kız çocuklar arasında bile ayrım yapıldığı görülmektedir. Yiyecek içecek gibi temel ihtiyaçların karşılanmasına öncelik veren birçok aile çocuklarından gelir getirecek ek iş gücü olarak yararlanmayı seçmektedir.
Türkiye’de erkek ve kız çocuklarının ilköğretimde okullulaşma sayılarına bakıldığında erkeklerden farklı olarak 600,000 kız çocuğunun okula gitmediği görülmektedir. Bu nedenle Türkiye, UNICEF’in temel eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve bu konuya daha fazla duyarlılık gösterilmesini gerekli gördüğü 25 ülke arasında yer almaktadır.
Varolan Durum
Bazı illerde kız çocukların eğitiminin önündeki en önemli engel okul ve derslik yetersizliğidir.
Çok sayıda çocuk, okula ulaşmak için uzun yolculuklar yapmak zorundadır. Durumun en güç olduğu on ilde 57,000 öğrenci okula her gün otobüsle gitmektedir ve bu çocukların ancak 15,500 kadarı kızlardır. Kış aylarında kar yolları kapadığında okula devam oranı daha da azalmaktadır.
Yaşadıkları yerler okullardan uzak olan 52,000 çocuğun da eğitimini yatılı olarak sürdürmesi gerekmektedir ve aileler çocuklarını uzaktaki okullara yatılı göndermekte zorlanmaktadır. Ana babaların çocuklarını okula göndermekten vazgeçmelerinin bir diğer nedeni de kimi okullarda tuvalet ve su gibi imkânların olmayışıdır.
Birçok aile kız çocukların eğitiminin önemli olmadığını düşünmektedir. Kız çocukları erken yaşta evlendirilmekte, birçok kız çocuk da ev işlerine yardım etsin diye evde tutulmaktadır.
Mevcut ilköğretim öğretmenlerinin üçte biri kadındır. Ancak kadın öğretmenlerin büyük bölümü kentler ve kasabalardaki okullarda görev yapmaktadır. Köylerde kadın rol modellerinin olmayışı, kız çocuklarının özenmelerini teşvik edecek bir etkenin yokluğu anlamına gelmektedir.
Çocuklarını ilköğretime göndermek isteyen aileler, daha sonraki orta öğrenim imkânlarının sınırlı olduğunu görmektedirler. Sekiz yıllık zorunlu eğitimde de birtakım sorunlar vardır; çünkü birçok köydeki okul ancak ilk beş yıl için eğitim vermektedir ve daha sonraki yıllarda okula gidemeyen öğrenciler sistem dışında kalan çocuk sayısını artırmaktadır.
Beklenen Değişiklikler
• 53 ilde ilköğretimdeki cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi.
• Sistem dışı çocuk sayısının azaltılması.
• İhtiyacı karşılamak üzere daha fazla okul açılması.
• Uzun mesafe yol alarak okula gitmek ya da yatılı okumak zorunda olan öğrenci sayısının azaltılması.
• Kız çocukların eğitimine odaklaşmanın sosyal değişim için bir araç olarak işlev görmesi.
• Kız çocukların geleneksel anlayış içindeki rollerine ilişkin tutumlarının değişmesi.
• Daha çok sayıda kız okula gideceğinden çocuk işçiliğinin azalması.
• Eğitimli kızların daha sağlıklı olmaları, daha geç evlenmeleri ve daha az, ancak sağlıklı çocuk sahibi olmaları.