Bir kıstas olabilmesi adına:


En önemli bileşenler ses ve ışıktır. Her noktaya değişik niteliklerde ışık verecek bir düzen kurulmasında yarar vardır; sadece tablo asılacak duvarlara yönelik bir aydınlatma çok yetersiz kalır.

Ses artık sergileme alanlarında sıkça kullanılmaktadır; sanatçının "enstalasyon" denen görüntü ve ses ile meramını "paylaşma" yöntemine gerekli zemin hazırlanmalıdır. Bu enstallasyonlarda gerçek insanların kullanıldığı da görülmektedir; işte bu durumda, galeri, neredeyse aynen bir tiyatro sahnesi olmaktadır.

Sahnelenen nesneler, çeşitli seviyeler gerektirebilir, yerden 120 cm yüksekte ya da yerden 60 cm aşağıda olması gerekebilir; hatta çukur alanları suyla doldurmak da söz konusu olabilir.
Çeşitli türden düşey bölmelerin, her seferinde değişik konumlarda yer alması gerekebilir; bunun en kolay yolu belki de modüler bir tavan ızgarasından sarkan bölücüler kullanmak olabilir.

Bütün bunların yanı sıra, doğal ışık kullanma olanakları da gözden uzak tutulmamalıdır; ne de olsa açık hava tiyatrolarının, açık hava sahneleri de olabilmektedir. Ama açık hava ile kapalı mekan kombinasyonu işi zora sokabilir; bunlardan birini yeğlemek tasarımı kolaylaştırır.