Arama

La Fontaine (La Fonten) - Tek Mesaj #8

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ocak 2012       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  La Fontaine (La Fonten)2.jpg
Gösterim: 1174
Boyut:  38.6 KB

Jean de La Fontaine


Fransız şairi
(1621-1695)

Orman ve Sular idaresi yöneticilerinden birinin oğlu olan La Fontaine, babasının yerine aynı görevi almıştı; görevi ona çok boş zaman bırakıyordu, ama buradan aldığı para geçimine yetmiyordu. O da bu yüzden edebiyata atıldı ve her telden çalmağa başladı: şiir, roman, hikâye, güldürü, opera yazdı.

Yazdığı çeşitli eserler kısa bir süre içinde ona ün kazandırdı (özellikle Rabelais ve Boccaccio tarzında yazdığı Hikâyeler); maliye nazırı Fouquet onu himayesine alıp maaş bağladı. Fouquet gözden düşüp yargılandığı zaman La Fontaine ona sadık kalan birkaç kişiden biri oldu. Kırk yedi yaşında Masallar'mı yayımladı; bunların bazıları gözden düşen koruyucusunun başına gelen felâketlerden esinlenmiştir.

Çağının Tanığı


La Fontaine kendisinden önce kullanılmış (özellikle Eski Yunanistan'da Aisopos tarafından) bir biçimi benimsedi; genellikle insanların, özellikle çağdaşlarının kusurlarını (kurnazlık, cimrilik, övüngenlik v.b.) daha iyi gülünçleştirmek için kişilerini hayvanlar arasından seçti. Hattâ daha da ileri giderek, birçok masalında topluma da cesaretle el attı ve toplumun gülünç yanlarını, haksızlıklarını göz önüne serdi: «Güçlü ya da yoksul oluşunuza göre yargı kararları sizi aklar ya da karalar».

Bütün gülünçlüğüne ve görünüşteki hafifliğine rağmen, eserinin büyük bir bölümü siyasal nitelik taşır. Zaten bu durum Louis XIV'ün de gözünden kaçmamış ve saray kibarlığından yoksun bu şairi Versailles Sarayı'na kabul etmemiştir. Ne var ki, La Fontaine buna pek aldırış etmemiştir, çünkü destekten yoksun değildir. Önce Orleans düşesi, sonra evinde yazarlardan, hekimlerden ve büyük gezginlerden oluşan parlak bir topluluğu biraraya getiren Madame de La Sabliere ona ödenek bağlamıştır. La Fontaine ömrünü zengin bir Protestan bankerin evinde tamamlamıştır.

La Fontaine Masalları hemen bütün dünya dillerine çevrilmiştir. Türkiye'de Şinasi'nin «Kurt ile Kuzu» çevirisi, çocuk edebiyatımızın ilk eserlerinden biri sayılır. La Fontaine çevirilerinde, ünlü Türk şairi Orhan Veli Kanık'ın ayrı bir yeri vardır.

Masalları


Ağustosböceği ile Karınca, Karga ile Tilki, Kurt ile Kuzu, Meşe ile Kamış, Toprak Çanak ve Demir Çanak, Aslan ile Fare, Tilki ile Üzüm, Altın Yumurtlayan Tavuk, Vebalılar, Sütçü Kız ile Süt Çanağı, Eskici ile Zengin.

La fontaine hikayeleri

Agustosböceği ile Karınca


Ağustosböceği bütün yaz
Saz çalmış, türkü söylemiş.
Ad:  agustos-bocegi-ile-karinca-.jpg
Gösterim: 1116
Boyut:  15.1 KB

Karakış birden bastırınca
Şafak atmış zavallıda;
Bir şey bulamaz olmuş yiyecek:
Koca ormanda ne bir kurtçuk, ne bir sinek.
Gitmiş komşusu karıncaya:
— Aman kardeş, demiş, hâlim fena; Bir şeycikler ver de kışı geçireyim. Yaz gelince öderim,
Hem de faizi maiziyle; Ağustosu geçirmem bile. Ödemezsem böcek demeyin bana. Karınca iyidir hoştur ama Eli sıkıdır: Can verir, mal vermez.
— Sormak ayıp olmasın ama, demiş; Bütün yaz ne yaptınız?
— Ne mi yaptım? demiş ağustosböceği; Gece gündüz türkü söyledim;
Fena mı ettim sizce?
— Yoo, demiş karınca, ne . mutlu size; Ama hep türkü söylemek olmaz; Kışın da oynayın biraz.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 30 Temmuz 2016 19:34