Arama


CeLebRindaL - avatarı
CeLebRindaL
VIP why did you go why
18 Ocak 2012       Mesaj #6
CeLebRindaL - avatarı
VIP why did you go why

Gelişimi


Çoğu transseksüel bireyde, “başka biri olma” duygusu, okul öncesi çağlarda gelişmektedir; fakat bu duygu henüz somut olarak bağlayıcı olmayabilir. Bazıları da okul öncesi çağda bedensel cinsiyetlerinin aksine, kız veya erkek olmak istediklerine dair bir bilinç geliştirdiklerini belirtmektedir. Bu bilinç, ilk defa ergenlik ya da yetişkinlik döneminde de ortaya çıkabilmektedir. Böyle bir durumda, çocukluk dönemindeki anıların bastırılıp bastırılmayacağı sorusu akıllara gelmektedir. Transseksüel bireylerin karşılaştığı psikolojik baskılar zamanla artmaktadır; özellikle ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde. Psikosomatik hastalıklar ve diğer çeşitli psikolojik problemlerin yanı sıra bu baskıların sonucu olarak depresyon ve uyuşturucu kullanımı gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Çoğu transseksüel, er ya da geç çevresini transseksüelliğiyle ilgili bilgilendirmeye, cinsiyet rolünü de kalıcı (resmi) olarak değiştirmeye mecbur kalacaktır. Özellikle kriz evresinde alınan bu tür bir kararın sonucu da bireyin hayatını tehdit edebilmektedir.

Transseksüellik sonucunda ortaya çıkan psikolojik problemlerin zamanı, bireyden bireye değişiklik göstermektedir. Bu, bireyin içinde bulunduğu sosyal çevreye ve edindiği bilgilere de bağlı olmaktadır. Yalnız değişmeyen şudur ki yıllardan beri tıbbi tedavi görmek isteyen bireylerde ortalama yaş oranı giderek düşüş göstermektedir.
Transseksüelliğe eğilim gösteren çocuklar, çoğunlukla çevrelerinin beklentilerine uymaya ve bedensel cinsiyetlerine uygun rolde yaşamaya çalışmaktalar. Bu tür baskılar da bedensel açıdan erkek olan transseksüellerde genellikle daha fazla olduğundan, trans erkek ve trans kadınlarda yaşanan tipik gelişimler farklı olmaktadır:
Trans kadınlar, ilk olarak klasik erkek profiline olabildiğince uyum sağlamak için çaba harcarlar. Evlenip aile kurmaları sık rastlanan bir olaydır; çünkü daha sonra partnerlerini zaten kadın olarak tercih ederler. Ayrıca meslek seçiminde, erkek gücü gerektiren alanları seçmeleri de yaygın bir durumdur. Eril rolde yaşadığı sıkıntılar, kendisini genellikle transvestizm ve aşırı yüklenme (Overcompensing) evresi arasındaki değişim esnasında gösterir. Örneğin, bu evrede kadın kıyafetlerini atıp, özellikle erkeksi bir görünüm sergilemeye çalışırlar.

Trans erkeklerin evlenip, çocuk sahibi olmaları sık rastlanan bir şey değildir. Meslek seçiminde ise ya cinsiyetin ön planda olmadığı ya da tipik erkek gücü gerektiren mesleklere yönelirler. Dişil rolde yaşadıkları sıkıntılarını da günlük hayattaki erkeksi davranış biçimlerine entegre ederek gösterirler. Bu davranış biçimi, kadınlarda erkeklerdeki kadınsı davranış biçimlerine göre daha kolay kabul edilmektedir. Bu nedenlerden dolayı, hala kadın gibi yaşayan trans erkekler, “avare” veya özgür görünürler. Partner olarak erkekleri tercih ettiklerinden, genellikle lezbiyenlere benzetilirler.

Cinsiyet rolünün değişimi, önemli sosyal problemlere yol açabilmektedir. Örneğin, her zaman olmasa da, genellikle bireylerin yaşadığı ikili ilişkiler sona ermektedir. Çocuklar, çoğu zaman anne veya babasının rol değişiminin, beklenilenden daha iyi üstesinden gelmektedir. Tabii ki istisnalar da söz konusudur. Bu istisnalar, ergenlik dönemindeki veya dış baskılardan fazlasıyla etkilenmiş çocuklarda görülmektedir. Bireyin, istifasını vererek, işini kaybetmesi de artık sık rastlanan bir olay değildir; çünkü Avrupa Adalet Divanı, cinsiyet değişiminden dolayı bir kişinin işten çıkarılmasının, cinsiyet ayrımcılığı olduğunu açıklamıştır. Buna rağmen, bugüne kadar cinsiyet rolünün değişimi sebebiyle psikolojik veya psikoterapik destek almayan transseksüeller, bu tür desteği almaya başlamışlardır; çünkü bir birey için, psikolojik yardım aldığını kanıtlamadan, tıbbi ve hukuki olanaklardan yararlanıp rapor alması hemen hemen imkânsızdır.

Son yıllarda transseksüel çocuğa sahip aile sayısı giderek artmaktadır. Aynı zamanda transseksüelliği reddetmek yerine, kabul eden aile sayısında da artış görülmektedir. Böyle durumlarda, ergenliğe girişi yavaşlatacak tıbbi önlemler alınmaktadır. Bu yolla, cinsiyet özelliğinin gelişimi engellenmektedir. Bu özellik, ilerleyen yıllarda büyük bir masraf ve şüphe götüren bir başarıyla, eski haline yeniden getirilmek zorunda olan veya artık geri dönüşü olmayan bir yapıdadır. Bu nedenle, ergenlik döneminde veya bu dönemden kısa bir süre sonra, cinsiyet rolünün değişmesine karar veren transseksüel bireylerin sayısı giderek artmaktadır.
Son düzenleyen Safi; 23 Temmuz 2016 00:13
O Kadar Kalabalik ki Yalnizligim..