Arama


HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
18 Ocak 2012       Mesaj #6
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє



Varikosel, testislerin (yumurtalıkların) toplardamarlarında oluşan bir varis yani damar genişlemesidir.

Varis oluşumu genellikle sıvı basıncının daha yüksek olduğu bacaklarda ve vücudun alt kısımlarında görülür.
Varisleşmiş bu damarların içlerinde bulunan ve kan dolaşımının tek yöne doğru olmasını sağlayan kapakçıklar işlevlerini kaybettikleri için kirli kanın testislere doğru geri akmasına mani olamazlar. Bu durum testislerde ısı ve toksik madde artışına sonuçta sonuçta da sperm üretiminde aksaklıklara neden olabilmektedir.
Aynı zamanda biriken kanın neden olduğu ısı artımı da testislerdeki fonksiyon bozulmasına katkıda bulunur. Diğer yandan testis içerisinde kan dolaşımı da bozularak, oksijen azalması ile birlikte iskemi denilen doku bozunması başlar.
Varikoseli olan erkeklerin yaklaşık üçte birinde sperm değerleri de bozulmaktadır. Buda sonuçta kısırlık nedeni olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, varikosel her erkekte testis fonksiyonlarını ve sperm değerlerini bozmaz. Mutlaka kısırlık yapacak şeklinde bir veri de yoktur. Ama zararlı olabileceği yönünde anlamlı kanıtlar mevcuttur.
Kendi başına ağır bir hastalık olmayan varikosel, daha çok genç erkeklerde görülür ve ayakta dura­rak iş yapan kimselerin karşılaştığı bir meslek hastalığı niteliğini taşır.



  • Sağ taraftaki varikoselin karın içindeki başka hastalıklarla da ilgisi olabilir.
  • Genellikle 20-30 yaşlarında ve bekarlarda ortaya çıkmaktadır.
  • Yaşla birlikte ilerleyerek sperm yapım bozukluğuna neden olabilir.
  • Çoğu vakada herhangi bir yakınma ortaya çıkmaz. Bazı vakalarda ise ağrı gelişebilir.
  • Varikoselin kısırlık nedenleri arasında önemli yeri vardır.
  • Normal popülasyonda erkeklerin %10- 20’sinde, infertil erkeklerin ise % 60'ın da varikosel vardır.
Belirtiler:
Çoğunlukla sol tarafta görülür, bazen çift taraflı nadiren de sadece sağ tarafta ortaya çıkabilir. Ancak anatomik komşulukları dolayısı ile sol testiste görülme oranı % 85, sağ testiste görülme oranı ise % 15 civarındadır. Bir taraftaki varikosel genellikle diğer testisi de etkilemektedir.
Her 6 erkekten 1’inde saptanan bu durum çoğu zaman hiçbir belirti vermez. Varikosel, tanısı kolay konabilen bir hastalıktır. Genel olarak aşağıdaki belirtiler görülür:
1.Ağrı: Tıpkı bacaklardaki varisler gibi, varikosel de içinde biriken kanın yarattığı basınç sonucu ağrı yapabilir. Tabloya ağırlık hissi, hareketlerde zorlanma gibi işlevsel belirtiler eşlik eder.Hastalığın gidişi değişkenlik göste­rir.
2.Kısırlık sorunları: Varikosel içinde biriken toplardamar kanının testis içindeki ısıyı artırması sonucu, varikoselli hastalarda sperm sayısında azalma, sperm hareketlerinde yavaşlama ve spermlerde şekil bozuklukları gelişebilir. Bir çalışmada, kısırlık problemi olan erkeklerin %40 ında varikosel olduğu tesbit edilmiştir. Bu tür hastalarda varikoselin tedavi edilmesiyle, olguların %50-70 inde sperm sayısı ve kalitesinde belirgin artma olduğu saptanmıştır.
3.Testislerde küçülme (Atrofi): Varikoselde, toplardamar kanının testiste birikmesi sonucu kronik bir beslenme bozukluğu ortaya çıkar ve testiste küçülme (atrofi) gelişebilir. Bu tür olgular erkenden tanınır ve varikosel tedavi edilirse, testis tekrar normal boyutlarına dönebilir.
4. Testislerde dolgunluk hissi
5.Gözle görülebilen genişlemiş damarlar
6. Ele gelen genişlemiş damarlar
Varikoselin tedavisi:
Muayene edilip, varikosel tanısı konsa bile her erkeğin tedavisi gerekmemektedir. Sperm bozukluğu ya da testiste küçülmeye yol açarsa, tedavi gerekir. Yani spermi normal ise tedavi edilmeyebilir.
Testislerinde ağrı olan ve muayene ile varikosel saptanan erkeklerde bu ağrının mutlaka varikoselden kaynaklanıyor olması gerekmez. Önce diğer nedenler araştırılmalı ve semptomatik tedavi yapılmalı, ondan sonra varikoselin tedavisine geçilmelidir.
Varikoselin ilerlemeyen olgularında suspansuvarla (aşıcı bağ) erbezi torba­sının yukarı kaldırılması yeterli olabil­mektedir. Öbür olgularda ise cerrahi gi­rişim önerilir.
Varikoselin tedavisi ameliyattır. Ameliyat sırasında mikroskop kullanılması önerilmektedir. Ameliyatı kasık bölgesinden yapılan küçük bir kesi ile gerçekleşir. Testisi drene eden venler bağlanır. Yaklaşık 30-60 dk. sürer. Bu sırada testisle ilgili diğer oluşumların zarar görmemesine özen gösterilmelidir. Varikosel ameliyatı dikkatli yapılmaz ise hidrosel (testis çevresinde sıvı birikimi), atrofi gibi komplikasyonlar görülebilir. Ama son yıllarda, ameliyat tekniğinde elde edilen ilerlemeler sayesinde bu komplikasyonlara hemen hemen hiç rastlanılmamaktadır. Bunda cerrahın deneyimi önemlidir.
Fayda oranı % 80′lerin üzerinde olan varikosel ameliyatının gereksiz ve başarısız uygulamaları sonucu bu oran % 20′lere dek düşebilir. Bu nedenle ameliyat önerilen kişilerin konuyu basite almayıp detaylı tetkik ederek uzmanlar ile konsülte etmeleri uygundur.
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Varikosel hastalarında tedavinin hedefi, varikosel içine kan kaçıran ve olaya “neden”olan damar ile varikoselin bağlantısını kesmektir. Böylece varikosel içine oluşan kan sızması (reflü) ortadan kalkacaktır. Testisin toplardamar kanı ise, vücudun oluşturduğu normal fonksiyon gören diğer toplardamarlara yönlendirilir. Böylece varikoseldeki basınç artışı ortadan kalkar, ağrı kaybolur. Varikosel nedeniyle testis içindeki ısı artışı kaybolduğundan sperm bozuklukları düzelebilir, beslenme bozukluğu da ortadan kalkacağından küçülen testis yeniden büyüyebilir.
Varikoselin tedavisinde, klasik yöntem cerrahi operasyondur. Bu operasyon çoğunlukla genel anestezi altında yapılır. Skrotum kesesinin üzerinden ya da kasık seviyesinden bir kesi yapılır ve testisin toplardamarları ortaya çıkarılır. Daha sonra problem yaratan toplardamarlar bağlanır. Böylece, bu toplardamarlardan varikoselin içine oluşan ters akım (reflü) engellenmiş olur.
Varikosel ameliyatından sonra, hastalar hafif aktiviteleri kısa sürede yapabilirler, ancak güç gerektiren aktiviteleri yapabilmeleri 5-6 haftayı bulabilir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 12 Ocak 2016 21:42
Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..