Arama

Meksika ve Meksika Tarihi - Tek Mesaj #2

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
9 Ekim 2006       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

NÜFUS


ETNİK VE DİNSEL YAPI.


Avrupahlann gelişinden önce bugünkü Meksika topraklarında çoğu Aztek imparatorluğu’na bağlı çeşitli Yerli halklar yaşıyordu. Yerlilerin ileri uygarlıkları İspanyol fatihlerce yıkılırken, kolonileşmeyle birlikte gelişen etnik karışım ortaya yeni bir halk çıkardı. Bazı bölgelerde ise etnik kimliklerini koruyan Yerli topluluklar ülke nüfusunun önemli bir öğesi olarak kaldı. Sömürgecilikle birlikte beyaz göçmen sayısının artışı ülke nüfusuna yeni bir öğe kattı.
Ad:  meksika1.JPG
Gösterim: 1971
Boyut:  53.2 KB

Meksika’nın bugünkü etnik bileşimi sömürge dönemindeki bu biçimlenmeyi yansıtır. Iber-Yerli karışımı bir kökene dayanan Mestizolar toplam nüfusun (1981) yüzde 55’ini oluşturur. Etnik karışım sürecinde beyaz nüfusun düşük olması nedeniyle Meksika Mestizolannda Yerli özellikleri daha ağır basar. Ülkenin kuzeyinde hem kırsal, hem de kentsel alanlarda Mestizo çoğunluğu büyük bir orana varır. Değişik dil topluluklarına ayrılan Amerika Yerlilerinin toplam nüfus içindeki oranı yüzde 29’u bulur. Yucatân’m kırsal alanlarıyla Chiapas Yaylasında Mayalar en büyük etnik topluluktur. Oaxaca Vadisi ile Güney Sierra Madre’nin ıssız yörelerinde de kalabalık Yerli (özellikle Zapotek) toplulukları yaşar.

Mesa Central’ın doğu kenarındaki dağlık yörelerde adacıklar biçimindeki Yerli yerleşim alanları hâlâ önemli bir yer tutar. 20. yüzyılda göç edenleri de kapsayan beyazların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 15’tir. Beyazların büyük bölümü başta Mexico olmak üzere kentlerde ve Batı bölgesinde toplanmıştır. Siyahlar başlıca azınlık topluluğu oluşturur. Son yıllarda Guatemala’dan gelen mülteciler önemli bir sayıyı bulmaktadır.
Toplam nüfusun yüzde 95’ten fazlası resmî dil olan İspanyolca konuşur. Yalnızca Yerli dili bilen Yerlilerin oranı çok düşüktür. Bununla birlikte ülkede konuşulan Yerli dillerinin sayısı 50’yi geçer.

Katolikler toplam nüfusun (1990) yüzde 89,7’sini oluşturur. Ülkenin koruyucu azizesi Guadalupe Meryemi’nin anısına inşa edilmiş olan bazilika her yıl çoğu köylü olmak üzere yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilir. Katolikliği benimsemiş Yerlilerin önemli bir bölümü geleneksel inanç ve âdetleri sürdürür. Yüzde 5 dolayında bir azınlığı kapsayan Protestanlık özellikle kentli yoksullar arasında yaygındır.

DEMOGRAFİK YÖNELİMLER.


Meksika nüfusunun en önemli özelliklerinden biri 1940’tan sonra gözlenen yüksek doğal nüfus artış hızıdır. Bugünkü nüfusun 1915’teki düzeyin beş katını aşmış olması bu durumu yansıtan çarpıcı bir göstergedir. 1980’lerde artış oranı bir ölçüde azalmış olmakla birlikte hâlâ dünya ortalamasının çok üzerindedir. Bu gelişmenin temelinde sağlık koşullarındaki düzelmeye bağlı olarak ölüm oranının düşmesinin yanı sıra doğum oranının yüksek düzeyde kalması yatar.

Doğum ve ölüm oranları (1990) sırasıyla binde 31,2 ve binde 5’tir. Yüksek nüfus artışının ekonomi üzerinde yarattığı baskı nedeniyle hükümetin 1970’lerin başlarında uygulamaya başladığı aile planlaması programı pek başarılı olamamıştır. Öte yandan yasayla sınırlanmış olan kürtaj yaygın biçimde başvurulan bir yöntemdir. Yüksek doğurganlığın bir başka sonucu da nüfusun son derece genç olmasıdır; 15 yaşın altındaki grubun toplam nüfus içindeki oranı (1990) yüzde 38,3’tür. Artan nüfusun refah düzeyini korumak ve geliştirmek açısından yeni iş olanaklarının açılması ve gelir dağılımının yeniden düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır.

İç göçler nüfusun dağılımını önemli ölçüde değiştirmiştir. Kırsal kesimde oturanların oranı 1960’larda yüzde 50 dolayındayken, son verilere göre (1990) yüzde 28,7’ye kadar inmiştir. Nüfus yoğunluğu (1992) kilometrekare başına 43,1 kişi olmakla birlikte coğrafi bölgelere göre son derece dengesiz bir dağılım gösterir. Toplam nüfusun yaklaşık yüzde 20’si, ülkenin dört büyük kenti olan Mexico, Guadalajara, Ciudad Netzahualcöyotl ve Monterrey’de yaşar.

Meksika’dan ABD’ye yönelik göç dalgası özellikle 1970’lerin sonlarında hızla yükselmiştir. Ekonomik nedenlerden kaynaklanan göçlerin büyük bölümü yasadışı yollardan gerçekleştirilmektedir. 1970-85 arasındaki dönemde sının geçen göçmen sayısına ilişkin tahminler 4-8 milyon arasında değişmektedir.

EKONOMİ


Meksika’da büyük ölçüde imalat, toptan ve perakende ticaret, tanm ve madencilik sektörlerine dayanan karma bir ekonomi yürürlüktedir. Devlet ekonomiyi yönlendirmede mali ve parasal politikaların yanı sıra ithalat izni, üretim kotası ve belirli mallarda uygulanan fiyat denetimi gibi araçlardan yararlanır. Yan özerk devlet kuruluşlarının etkinlik gösterdiği alanlar arasında petrol sanayisi, elektrik üretimi ve dağıtımı, bankacılık ve haberleşme sayılabilir, imalat sanayisi genelde özel sektörün elindedir. Yerli sermaye özel yatırımlann büyük bölümünü denetler. Sigortacılık, petrol üretimi ve ormancılık gibi belirli alanlar yabancı sermayeye kapatılırken, bazı alanlarda da yabancı sermaye payına kısıtlamalar getirilmiştir.

Meksika 1960-80 arasında yüzde 7’ye yaklaşan ortalama yıllık büyüme hızıyla kalkınma yolundaki ülkelerin ön safında yer alır. Bununla birlikte 1970’lerde petrol gelirlerine ve dış kredilere bağlı olarak girişilen geniş çaplı yatırımlann ardından petrol fiyatlarındaki düşüşle ağırlaşan borç yükü 1980’lerde Meksika tarihinin en büyük ekonomik bunalımına yol açmıştır. 1990 verilerine göre ülke gayri safi milli hasılası (GSMH) 214,5 milyar ABD Doları, kişi başına düşen milli gelir ise 2.490 ABD Doları’dır. Milli gelir artışının nüfus artışının gerisinde olmasına karşılık, Meksika milli gelir açısından Latin Amerika’da Brezilya’dan sonra ikinci sırayı alır.

TARIM, ORMANCILIK VE BALIKÇILIK.


Gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) içindeki payı (1989) yüzde 9 olan tarım sektöründe toplam işgücünün (1990) yüzde 22’si çalışır. Ekili alanlar ülke topraklarının yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturur. Yeni projelere karşın sulama olanakları yetersizdir. Sömürge döneminin ürünü olan hacienda’ların (büyük çiftlik) erken bir dönemde tasfiye edilmiş olması nedeniyle kırsal kesimde küçük çiftçilik son derece yaygındır. Arazilerin 4-8 hektarlık çiftliklere bölünmesine ve emek-yoğun üretime dayanan ejido sistemi, tarımda verimlilik düzeyinin düşük olmasında önemli bir etkendir. Bununla birlikte kırsal kesimin büyük bölümü pazara açılmıştır. Devlet tarımsal üretimi artırmak amacıyla kolektif çiftliklerin oluşturulmasına geniş çapta destek vermektedir. Meksika tarım ürünleri bakımından kendine yeterli olmadığından, gıda gereksiniminin önemli bir bölümü ithalat yoluyla sağlanır. Yetersiz beslenme bazı bölgelerde önemli bir sorun durumundadır.

Temel gıda ürünlerinin başında mısır, buğday, pirinç ve fasulye gelir. Genelde iç tüketime dönük olan önemli ürünler arasında şekerkamışı, kocadan, muz, domates, portakal ve patates sayılabilir. Önemli ticari ürünlerden kahve, pamuk ve tütün ile bazı meyve ve sebzeler az miktarda ihraç edilir. Mobilya ve halat yapımında kullanılan heneken lifi ile mescal ve tekila gibi alkollü içkilerin elde edildiği maguey Meksika’nın özel ürünlerini oluşturur.

Ülke topraklarının yaklaşık beşte ikisini kaplayan otlak ve çayırların büyük bölümü kuzeyde toplanmıştır. 1960’larda modern tekniklerin ve ithal cinslerin benimsenmesiyle köklü bir dönüşüm geçiren büyükbaş hayvan yetiştiriciliği önemli miktarda et ihracatına olanak verir. Öteki önemli çiftlik hayvanlan domuz, keçi ve koyundur. Meksika aynı zamanda dünyanın en büyük bal üreticilerinden biridir.

Ormanla kaplı alanlar ülke topraklannın yaklaşık dörtte birini oluşturur. Geniş biçimde yararlanılan ormanlardan değişik nitelikte kerestelerin yanı sıra çiklet yapımında kullanılan chicle ve başka ürünler de elde edilir.
Balıkçılık önemli bir gelir kaynağıdır. 1960’larda bir balıkçılık filosunun kurulmasından sonra özellikle Büyük Okyanus kıyılarının açıklarındaki zengin balık varlığı eniş çapta değerlendirilmiştir. Avlanan alık türlerinin başında sardalye, hamsi ve tonbalığı gelir. Meksika ve California körfezlerinden çıkarılan karidesin önemli bir bölümü dondurularak ihraç edilir.

MADENCİLİK VE SANAYİ.


Meksika’nın zengin doğal kaynakları geniş hidroelektrik potansiyelin yanı sıra birçok değişik maden ve metali kapsar. 1970’lerin ortalarından bu yana en önemli gelir kaynağını oluşturan petrol yataklarının büyük bölümü Körfez Kıyısı ve Kuzeydoğu bölgelerindedir. Meksika petrol rezervleri bakımından dünyada beşinci sırada yer alır. Doğal gaz rezervleri de önemli bir miktarı bulur. Geçmişte en önemli maden olan gümüşün çıkarıldığı başlıca bölge, Mesa Central’dan Mesa del Norte’ye kadar uzanan Gümüş Kuşağı’dır. Meksika günümüzde de dünyanın en büyük gümüş üreticisidir. Latin Amerika’da doğrudan koklaştırmaya elverişli kömür Kolombiya’yla birlikte yalnızca Meksika’da bulunur. Ekonomik bakımdan önem taşıyan öteki madenler arasında çinko, kurşun, altın, cıva, kadmiyum, demir cevheri ve bakır sayılabilir.
Ad:  Meksika8.jpg
Gösterim: 1897
Boyut:  46.3 KB

Son derece gelişmiş olan madencilik sektörünün GSYİH’ye katkısı (1991) yüzde 2,3 dolayındadır. Petrol üretimini elinde tutan yarı özerk kamu kuruluşu Petröleos Mexicanos (Pemex), aynı zamanda yatırım hacmi ve işçi sayısı bakımından ülkenin en büyük işletmesidir. Ham petrolün büyük bölümü boru hatlarıyla ABD’ye ihraç edilir; bazı önemli merkezlerde petrol arıtım tesisleri de vardır. Devlet birçok başka madenin çıkarımına da Madenciliği Geliştirme Komisyonu aracılığıyla mali katkıda bulunur. Madencilik sektöründe gümüş, demir cevheri, çinko, bakır, cıva, kadmiyum ve altının yanı sıra selestit, arsenik, flüorit, antimon, bizmut, doğal grafit, kükürt, feldispat ve doğal sodyum sülfat da önemli bir yer tutar.

Meksika Latin Amerika’nın en sanayileşmiş ülkelerinden biridir. GSYİH içindeki payı (1991) yüzde 22,2 olan imalat sektöründe toplam işgücünün (1990) yüzde 18,7’si çalışır. Petrol üretimindeki büyümeye bağlı olarak petrokimya sanayisi önemli bir gelişme göstermiştir. Önde gelen öteki sanayi dallarını gıda işleme, otomotiv sanayisi, elektrikli makine yapımı, kimya sanayisi, dokumacılık, basımcılık ile kâğıt, metal eşya ve demir-çelik üretimi oluşturur. Elektriğin dörtte üçü petrol ve öteki yakıtlardan, geri kalanı hidroelektrik ve jeotermik santrallardan elde edilir; yıllık elektrik üretimi (1992) yaklaşık 131 milyar kW-sa düzeyindedir.

Sanayi kuruluşlarının büyük bölümü geniş pazarı ve gelişmiş altyapısıyla Mexico metropoliten alanında toplanmıştır. İşçi sendikalarının çoğu ülkenin egemen siyasal gücü Kurumsal Devrimci Parti’yle (PRI) yakın ilişki içindeki İşçi Kongresi’ne üyedir.
Turizm ülke ekonomisine önemli katkıda bulunur. Geçmişte daha çok tarihsel yerler ve eski uygarlık kalıntılarıyla sınırlı olan turizm etkinlikleri, tatil sayfiyelerinin geliştirilmesiyle geniş bir alana yayılmıştır.

Altyapı, ulaşım ve konut projelerinin inşaat sektöründe yarattığı canlılık, 1980’lerin başındaki bunalıma bağlı olarak başvurulan kısıntılar nedeniyle önemli ölçüde gerilemiştir. Bununla birlikte 1985’te Mexico’da meydana gelen deprem, geniş çaplı bir yeniden inşa programını gündeme getirmiştir.

FİNANS VE TİCARET.


Özel bankaların 1982’de devletleştirilmesinden sonra finans sektörü bütünüyle devletin denetimi altına girmiştir. Meksika Merkez Bankası para basmanın yanı sıra kredi denetimi, ihtiyat hadlerini belirleme ve altın satışı gibi işlevleri de yerine getirir. Öteki kamu finans kuruluşlarının en önemlisi olan Ulusal Kalkınma Bankası, yabancı kaynakların sanayi projelerine aktarılmasında belirleyici rol oynar.

Petrol gelirlerine dayanarak 1970’lerin sonlarında üçte ikiye varan bir artışla geniş çaplı kamu harcamalarına girişen federal yönetim, 1980’lerin başlarında petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte ortaya çıkan bütçe açığı karşısında yaygın tasarruf önlemlerine başvurmak zorunda kalmıştır. Öte yandan 1970-80 arasında 10 kattan fazla bir artış gösteren dış borçlar mali güçlüklerin daha da ağırlaşmasına yol açmıştır. Ödemeler dengesini düzeltmek amacıyla son yıllarda uygulanan sıkı para politikası çerçevesinde alman önlemler arasında ithalatın kısıtlanması, döviz kurlarının düşürülmesi, tüketici sübvansiyonlarının kaldırılması ve ücret artışlarının düşük düzeyde tutulması sayılabilir. Meksika ekonomisi bu önlemleri sonucunda 1990’ların başlarında belirli bir toparlanma sürecine girdi.

Meksikanın ihracatı büyük ölçüde petrol ve petrole bağlı sanayilere dayanır. İthalat kalemlerinin başında ise makine, özel sanayi donanımı, ulaşım araçları ve kimyasal maddeler gelir. Dış ticarette en önemli yeri hem ihracat, hem de ithalat içindeki payı üçte ikiyi bulan ABD tutar. Ticaret yapılan öteki ülkelerin başlıcaları Japonya, Kanada, Fransa ve İngiltere’dir.

ULAŞIM.


Demir ve kara yollarının odak noktasını Mexico oluşturur. Yük ve yolcu taşımacılığında daha çok karayollarından yararlanılır. 1992’de toplam uzunluğu 244 bin km’ye yaklaşan karayollarının yalnızca yüzde 35’i kaplanmıştır. Ülke içinde havayolu ulaşımı yaygındır. Gelişen turizmin etkisiyle ülkenin birçok yerinde yeni havaalanları açılmıştır.

YÖNETSEL VE TOPLUMSAL KOŞULLAR DEVLET YAPISI.


Meksika’nın yönetim biçimi federal cumhuriyettir. 1917’den beri yürürlükte olan anayasa yürütme, yasama ve yargı erkleri arasında güçler ayrılığı ilkesine dayanır. Kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına alan anayasada temel ekonomik ve siyasal ilkeler de yer alır. On sekiz yaşını geçmiş bütün yurttaşlar için oy kullanma zorunluluğu vardır.

Devletin ve hükümetin başı konumunda olan başkan, yalnızca bir dönem görev yapmak üzere altı yılda bir doğrudan halk tarafından seçilir. Başkanlık makamına uzun yıllardan beri sürekli olarak Kurumsal Devrimci Parti’nin (PRI) başkanı seçilmektedir. Geniş yetkilerle donatılmış olan başkan, bakanlar kurulu üyelerinin yanı sıra Federal Bölge valisini, başsavcıyı, yüksek rütbeli subayları ve yüksek mahkeme yargıçlarını atar. Başkanın belirli ekonomik ve mali konularda yasa gücünde kararnameler (reglamento) çıkarma, yasaları ve eyalet valilerini veto etme yetkisi de vardır.

Yasama organı Temsilciler Meclisi ile Senato’dan oluşur. Ülke genelinde seçilen 500 üyenin yer aldığı Temsilciler Meclisi’nin görev süresi üç yıldır. Federal Bölge ile 31 eyaletin ikişer üyeyle temsil edildiği 64 üyeli Senato ise altı yıllık bir dönem için görev yapar. Yasama organı üyeleri üst üste iki dönem seçilemez. Ülkenin siyasal yaşamına egemen olan merkez sağ eğilimli PRI, 1929’dan beri bütün başkanlık ve eyalet valiliği seçimlerini kazanmanın yanı sıra federal ve yerel meclislerde de her zaman ezici bir çoğunluğu elinde tutmuştur. Öteki önemli siyasal partiler Demokratik Devrim Partisi (PRD) ile Ulusal Eylem Partisi’dir (PAN). Bölünmüş sol kanat içindeki bazı gruplar 1987’de Meksika Sosyalist Partisi (PMS) adı altında birleşmiştir.
Federal yönetimin yetkisi dışında kalan bütün hizmet ve işler eyaletlerin seçilmiş organlarınca yerine getirilir. Bununla birlikte gelir kaynaklarının sınırlılığı eyaletlerin gücünü önemli ölçüde sınırlar. Eyalet valileri altı, tek meclisli yasama organları da üç yıl görev yapar.

Yargı sisteminin başında Yüksek Adalet Mahkemesi yer alır. Eyaletlerin de üst mahkemeleri vardır. Ordu öteden beri siyasetin dışında tutulmuştur. Ordunun iç güvenliği sağlama işlevi önde geldiğinden, toplam asker sayısının dörtte üçü kara kuvvetleri içinde yer alır. Zorunlu askerlik hizmeti süresi bir yıldır.

SAĞLIK, SOSYAL REFAH VE EĞİTİM.


Sağlık hizmetlerinin yürütülmesi temelde federal yönetimin yetkisine girer. Devlet hastaneleri bütün yurttaşlara düşük ücretle sağlık hizmeti verir. Sağlık kuruluşları genelde büyük kentsel merkezlerde toplanmıştır. Kırsal kesimde sağlık personeli açığının yanı sıra araç gereç yetersizliği de önemli boyuttadır. Sağlık koşullarının giderek düzelmesine karşın, başta paraziter ve bulaşıcı mide ve bağırsak hastalıkları olmak üzere bazı ciddi hastalıklar hâlâ sorun oluşturmaktadır. Verem, öteki solunum hastalıkları, sıtma, grip ve cinsel hastalıklar da yaygındır. Ortalama ömür H990) kadınlarda 73,1 yıl, erkeklerde ise 6o,5 yıldır. Bebek ölüm oranı (1988) binde 46,6 düzeyindedir.

Sosyal sigorta sistemi çalışanlar için emekli aylığı, hastalık ve işgörmezlik yardımı gibi hizmetleri kapsar. Meksika toplumunda gelir dağılımı dengesizliği son derece belirgindir. Yaygın bir yoksulluğun görüldüğü kırsal kesimin yanı sıra kentlerde de geniş bir katman geçim düzeyinin altında bir yaşam sürer. Konut açığı sorunu özellikle kentlerde ciddi bir boyuttadır. Öte yandan var olan evlerin büyük bölümü gerekli standartların altındadır. Devletçe yürütülen konut inşaat programları daha çok orta gelirli aileleri desteklemeye yöneliktir.

Okuryazarlık oranı (1990) yüzde 87 dolayındadır. Altı yıllık ilköğretim ve üç yıllık ortaöğretim zorunlu ve parasızdır. Özel okullarda eğitim düzeyi devlet okullarına göre daha yüksektir; bu nedenle gelir dağılımındaki dengesizlik okuma olanaklarına da yansır. Sayıca 50’yi geçen üniversitelerin beşte biri Mexico’dadır. En büyük yükseköğretim kurumlan Meksika Özerk Ulusal Üniversitesi, Guadalajara Üniversitesi ve Ulusal Politeknik Enstitüsü’dür.

KÜLTÜREL YAŞAM


Tarihsel, etnik, toplumsal ve ekonomik etkenlerden kaynaklanan bölgesel farklılaşmalara karşın, yerel halk sanatlarının yanı sıra Avrupa kaynaklı klasik sanatlara dayanan özgün bir Meksika kültüründen söz edilebilir. 1930’larda güçlenen Indigenis- mo(*) akımı Yerli kültür mirasına ilgiyi canlandırmıştır.

Daha çok kırsal kesimde yaygın olan ve hem günlük kullanıma, hem de süslemeye dönük işlevler taşıyan geleneksel halk sanatları ülke çapında çok tutulur. En ilginç örnekler arasında Oaxaca Vadisine özgü kil çömleklerle Tornala köyünde üretilen kuş ve hayvan figürleri sayılabilir. Renkli süslemeler taşıyan pamuk giysilere, pamuk ya da yünden yapılan omuz atkılarına (rebozo) ve serape’lere, renkli sepetlere ve değişik desenli kilimlere ülkenin hemen her yanında rastlanır. Halk müziği Meksika tarihi boyunca en önemli sanat biçimlerinden biri olmuştur. Eski charro’lar (sığır çobanı) gibi giyinen şarkıcılar, günümüzde de şenliklerde ve özel günlerde gitar ve davul eşliğinde şarkılar söyler.

Meksika Devrimi’ne ilişkin temalar uzun bir dönem Meksika edebiyatına damgasını vuran başlıca öğe olmuştur. Köylülerin sorunları ve acılan günümüzde de Juan Rulfo gibi yazarlann yapıtlanna konu olmakla birlikte, Meksika edebiyatında evrensel temalara yöneliş belirgin bir ağırlık kazanmıştır. Bu yeni kuşak edebiyatçılar arasında uluslararası düzeyde ün kazanmış Samuel Ramos, Octavio Paz, Carlos Fuentes, Gustavo Sainz ve Juan Jose Arreola gibi adlar öne çıkar. Oyun yazarı Rodolfo
Usigli’nin yapıtlannda da benzer bir yönelim görülür. Meksika tiyatrosuna katkıda bulunmuş öteki çağdaş yazarlar arasında
Luisa Josefina Hernândez ve Emilio Carballido sayılabilir. Müzikte evrenselleşme çığırma öncülük eden Carlos Châvez’i başka bazı genç besteciler de izlemiştir.

Duvar resmi Meksika’nın dünya çapında adını duyurduğu sanat dallarının başında gelir. Diego Rivera, Jose Clemente Orozco ve David Alfaro Siqueiros gibi ressamlar Meksika tarihi ve kültürünü kalabalık, canlı, figüratif kompozisyonlarla yansıtan yapıtlarıyla tanınmıştır.
Önde gelen kültür kurumlarından Ulusal Güzel Sanatlar Enstitüsü güzel sanatları yaymaya ve bu alandaki incelemeleri desteklemeye yönelik etkinlikler yürütür. Meksika Senfoni Orkestrası ve çeşitli bale toplulukları da devletten önemli çapta destek görür. Yerli Enstitüsü geleneksel el sanatlarını korumak ve geliştirmekle görevlidir.

Boğa güreşi Meksika’da günümüzde de çok sevilen bir eğlencedir. En yaygın spor olan futbolun yanı sıra beyzbol da büyük ilgi toplar. Meksika hafif sıklette birçok dünya şampiyonu boksör yetiştirmiştir.
Yasalarla düzenlenmiş olan basın dünyasına özel sektör egemendir. En etkili gazetelerin başında Mexico’da yayımlanan Excelsior, Novedades ve El Universal gelir. Basın özgürlüğü yönetimin serbestçe eleştirilmesine olanak verir. Radyo ve televizyon yayınlan devletin denetimindedir.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 23 Aralık 2016 00:07