Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
20:45, 2 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 20:48
Arama
MaviKaranlık Forum
Türk - İslam Sentezi
-
Tek Mesaj #1
ThinkerBeLL
VIP
VIP Üye
11 Mayıs 2012
Mesaj
#1
VIP
VIP Üye
Türk - İslam Sentezi
MsXLabs.org
Türk-İslam Sentezi, Türk sağının geleneksel iki kanadını (İslami sağ ve ırkçı sağ) biraraya getirerek aradaki ayrımı ortadan kaldırma ve özellikle 1960'lardan itibaren güçlenmeye başlayan sol harekete karşı tek blok olarak ortaya çıkarma kaygısının bir sonucu olarak ilk kez 1970'lerde gündeme getirilen ve halen yürürlükte olan politik bir kuramdır.
Sentez, Aydınlar Ocağı çevresinde ortaya çıktı. İdeolojinin önemli bir savı, Türklük ve İslamiyet arasında esasta bir uyum olduğudur. Kuramcıları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ümmetçilik-milliyetçilik tartışmasıyla ilgilenmiştir. Senteze göre ümmetçilik Allah iradesine teslim olmuş bir topluluğun peşinden koşmaktır, oysa milliyetçilik kişinin kendi durumunun bilinçli olarak farkında olması hâlidir. Bu iki durum arasında bir çelişki bulunmamaktadır. Aksine, İslam, Türk olmayı mümkün kılan bir önkoşuldur, Türk kimliğinin onsuz olmaz bir parçasıdır.
Sentezciler nihai olarak ümmet birliğine karşı olmasalar da, pratik nedenlerle bunun zorluğundan hareketle, Türklüğün birliğinin önem kazandığını öne sürmüşlerdir. Senteze göre Türk milleti, diğer İslam milletlerine göre Allah yolunda savaşma açısından ayrıcalıklı bir konumdadır.
Gelişimi
Türk-İslam Sentezi'nin fikir babalığını
1970
'te kurulmuş olan
Aydınlar Ocağı
yapmış ve bu kuramı
Türkiye
için bir kültür çerçevesi oluşturmak amacıyla ısrarla savunmuştur. Aydınlar Ocağı bu kuramı güçlenmekte olan Türk solu'na ve Sovyet tehditine karşı ortaya atmıştır.
Bir yandan
ABD
'nin "
Yeşil Kuşak
" oluşturma çabası, bir yandan da içte toplumsal desteği sağlamak açısından 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirenler Türk-İslam Sentezi'ni kendilerine yakın görmüşler ve "uygulanabilir" kabul ederek harekete geçmişlerdir. Bir bakıma Aydınlar Ocağı çevresi 12 Eylül'e destek olurken 12 Eylül'de Aydınlar Ocağının fikirlerini yaşama geçirmiştir. 1980-82 arası askeri iktidar döneminde Türk-İslam Sentezi idareciler tarafından büyük oranda desteklenmiştir. Bu kurama dayanan politikalar yürürlüğe sokulurken, kilit kurumlara Aydınlar Ocağı'nın önde gelen isimleri yerleştirilmiştir.
Milli Kültür Politikası
Türk-İslam Sentezi Turgut Özal iktidarı döneminde de gündemde kalmayı sürdürmüştür. Bu husustaki en önemli dönüm noktası, 12 Eylül yönetiminin kurduğu "
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu
"nun
1986
yılının Haziran ayında toplanarak bir rapor benimsemesidir. Toplantıya Cumhurbaşkanı
Kenan Evren
, Başbakan
Turgut Özal
, Genelkurmay Başkanı
Necdet Üruğ
, YÖK Başkanı
İhsan Doğramacı
ve Yüksel Kurul üyeleri katılmış ve burada "kültür unsurlarının ve kültür politikasının tespitinde uygulanacak yöntem ve sorumluluklar" başlıklı rapor görüşülerek bir milli kültür politikası belirlenmiştir.
Benimsenen yeni milli kültür politikasının temelinde Türklük ve İslamın milli kültürün iki temel kaynağı olduğu anlayışı yatıyordu. Bu politikaya göre Türkiye yabancı özellikle de emperyalist kültür saldırısı altındaydı. Bu saldırıları savuşturmanın en etkili yolu olarak Türk-İslam Sentezi öneriliyordu. Buna göre İslam olmadan Türklerin kimliklerini korumaları mümkün olmadığı gibi, Türklere en uygun din de İslam'dı. Tarihsel süreç içerisinde ekonomik ve toplumsal gelişmeler doğrultusunda evrilen kültür anlayışı reddeilerek değişmeyen bir kültürel "öz"ün bulunduğu ve bunun herzaman korunması gerektiği söylenmekteydi. Bu işlevi dedevlet yerine getirecek ve "milli kültür" devlet eliyle yaygınlaşacaktı.
İki öğeden oluşmasına karşılık bu yaklaşımda ağırlık dönemin iç ve dış siyasal koşullarının etkisiyle İslam öğesine verilmeye başladı. Bu öğeyi
Atatürkçülükle
görünürde de olsa bağdaştırma çabası içine girildi. Bu çaba Türkiye'deki sol ve Atatürkçü kesim tarafından
laiklik
ilkesinin sulandırılması olarak eleştirildi.
1990'lar ve Bugün
1980'lerde Türk-İslam Sentezi'ne ağırlık verilmesi 1990'larda etkilerini göstermeye başladı. İmam-Hatip okullarının sayısının artmasıyla ortaya çıkan sorunların, türban sorununun ve ülke içinde gözlenen laik-dinci kutuplaşmasının Türk-İslam Sentezi'ne aşırı ağırlık verilmesinden kaynaklandığı yönündeki fikirler hem yurtdışı hem de içinde yapılan araştırmalarda geniş ölçüde kabul görmeye başladı
.
Derlemedir.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Eklenmiş Dosyalar
Türk-İslam Sentezi.pdf
(634.0 KB, 517 gösterim)
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Cevapla
Kapat
Saat: 20:48
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...