Arama

Jean Paul Sartre - Tek Mesaj #6

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
22 Ağustos 2012       Mesaj #6
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Jean Paul Sartre (1905 Paris-1980 Paris)
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Fransız yazar ve filozof. École Normale Supérieure'ü (Yüksek Öğretmen Okulu) bitirdikten sonra bir süre felsefe öğretmenliği (1929-1940), bu arada Berlin Üniversitesi'nde felsefe çalışmaları yaptı (1933-1934), II. Dünya Savaşı sırasında Almanlara esir düştü, sonra serbest bırakıldı. Direniş hareketinde aktif görev aldı. Öğretmenlikten ayrıldıktan sonra tümüyle felsefe ve edebiyat alanında çalışmaya başladı. 1945'te "Les Temps Modernes" (Çağdaş Zamanlar) dergisini çıkarmaya başladı. 1952'de Fransız Komünist Partisi'ne girdi; 1956'da Sovyetler Birliği'nin Macaristan'a müdahalesini şiddetle eleştirdikten sonra partiden ayrıldı. Edebiyat alanında, varoluşçu felsefesinin doğrultusunda ürünler verdi.

İlk romanı
"La Nausée"yi (Bulantı, 1938) öyküleri izledi: "Le Mur" (Duvar, 1939). Öteki edebiyat yapıtları: "Les Chemins de la Liberté" (Özgürlüğün Yolları) genel başlığı altında toplanan "L'Âge de Raison" (Akıl Çağı, 1943), "Le Sursis" (Yaşanmamış Zaman, 1945), "La Mort dans l'Âme" (Ruhta Ölüm, 1949);

Oyunlarının başlıcaları
:
  • "Les Mouches" (Sinekler, 1943),
  • "Huit Clos" (Gizli Oturum, 1944),
  • "Les Morts sans Sépulture" (Mezarsız Ölüler, 1946),
  • "La Putaine Respectieuse" (Saygılı Yosma, 1946),
  • "Les Jeux sont Faits" (İş İşten Geçti, 1947),
  • "Les Mains Sales" (Kirli Eller, 1948),
  • "Le Diable et le Bon Dieu" (Şeytan ve Yüce Tanrı, 1951)
  • "Kean" (1954), "Nékrassov" (1956),
  • "Les Séquestrés d'Altona" (Altona Mahpusları, 1960).

Eleştiri, deneme ve siyasî içerikli yapıtları da şunlardır:
  • "Réflexion sur la Question Juive" (Yahudi Sorunu Üzerine, 1946),
  • "Baudelaire" (1947),
  • "Saint Genet, Comédien et Martyre" (Saint Genet, Güldürü Oyuncusu ve İnanç Kurbanı, 1952),
  • "Situations" (Durumlar, 1947-1972),
  • "Les Mots" (Sözcükler, 1964), Sartre,

1960'lı yıllarda siyasî alanda da kendi düşüncesi doğrultusunda etkinlik gösterdi. Kendisine verilen Nobel Edebiyat Ödülü'nü kabul etmedi (1964). 1967 yılında Stockholm'de "Russell Mahkemesi" başkanlığı yaptı. Filozof olarak varoluşçu felsefenin tanrıtanımazlar kesiminde ve sol kanadında yer alır. Zaman zaman Marksçılığa yaklaşıp zaman zaman ona karşıt tutum almıştır, buna karşılık tanrıtanımazlığı her zaman savunmuştur. Felsefesini özellikle "L'Etre et les Néant" (Varlık ve Hiçlik) adlı yapıtında açıklamış olan Sartre'a göre varoluş olgusundan başka olgu yoktur, "varlık"ı bu varoluş olgusu oluşturur, bu "varlık"a temel olan başka bir "varlık"ın varolduğunu düşünemeyiz. Olgu, varoluşsal gerçekliği içinde, zihinsel sezgiye açık olan şeydir. Varoluşsal varlık, her şeyi kucaklayacak biçimde her yerdedir. Tektir ve her şeyi kapsar. Bu varoluşsal varlık, insana bulantı duygusu verir; bu duygu "varlık"ı bir kendinde şey olarak sezmemizi sağlar. Sartre, insan bilincini de bir kendi için şey olarak belirler.Düşünen özne ya da bilinç, "varlık"ın karşıtı olan "hiçlik"le ortaya konulur. Bilinçlenmek demek, tanımak demektir; bilen özneyi, bilinen nesneden ayırmak demektir. Ne var ki bilinç, bir boşlukta ayrılır nesneden. Bu anlamda o, olmadığı şeydir, hiçliktir, kendi kendinin "hiçlik"idir. Sartre'a göre insan, bu dünyada başkalarıyla zor da olsa ilişki içindedir. Her şeyden önce bir bedenimizin olması, dış dünyayla ilişkimizi olanaklı kılar. Başkasıyla ilişki, en yetkin biçimde, başkasının bakışıyla, bu bakışın bize verdiği utanma duygusuyla kurulur. Tek başına olmak, dingin durumda olmaktır; ama tek başımıza olamayız çok zaman, o durumda başkasının varlığı, daha doğrusu başkasının bakışı bizi nesneye indirgemeye çalışır. Biz de başkasının bakışı karşısında nesneye indirgenmemeye bakarız. "Cehennemdir başkaları" der Sartre. Kişi, yaşamda saçmayla yüz yüze gelir ve tiksintiye kapılır. Tiksinti, bir varoluş deneyidir. Sartre bilgi kuramını temellendirmeye çalışırken, klasik felsefenin bir yanlışına değinir: özün varoluşu öncelediği doğru değildir. Sartre varoluşun özden önce geldiğini bildirir. Buna göre, önce yaşam vardır, sonra yaşamın bilgisine ulaşılır. Bir şeyin dışıyla içi, oluşuyla görünümü aynı şeydir. Burada olgubilimci bakış açısı belirir: görünüm özü gizlemez, tersine açımlar onu, çünkü kendisi özdür. Bu görüşleriyle Sartre, son elli yılın en büyük filozoflarından biri olarak değerlendirilmiştir.

Felsefe konusundaki başlıca yapıtları:

  • "L'İmagination" (İmgelem, 1936),
  • "L'Etre et le Néant" (Varlık ve Hiçlik, 1943),
  • "Critique de la Raison Dialectique" (Diyalektik Usun Eleştirisi, 1960).
Sen sadece aynasin...