Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
07:09, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 07:10
Arama
MaviKaranlık Forum
Ali Hadi Bara
-
Tek Mesaj #2
mhmmdcngz
Ziyaretçi
31 Ağustos 2012
Mesaj
#2
Ziyaretçi
Ali Hadi Bara
(d. 19 Eylül 1906,
Tahran
- ö. 30 Ağustos 1971,
İstanbul
), ünlü
Türk
heykeltıraş.
Eserleri ile Türk heykelciliğinde katı biçimciliğin aşılmasında etkili olmuş, yeni anlatım olanakları sunmuştur.
Yaşamı
9 Eylül
1906
günü
Tahran
'da doğdu. Babası Cafer Efendi, annesi
Leh
asıllı Bezmi Hanım'dır. Ağabeyi Mehmet Sadi'den sonra ailenin ikinci çocuğudur. Ailesi, o dört yaşındayken
Türkiye
'ye geldi. Küçük ahşap heykelcikler yapan babasından heykel ile ilgili ilk izlenimlerini aldı. Anne ve babasının farklı kültürlere mensup olması onun hem doğu, hem batı kültürünü tanımasında ve sanatçı kişiliğinin gelişmesinde etkili oldu.
İlkokuldan sonra yazıldığı
Saint Joseph Fransız Lisesi
'nde Fransız kültürü ile tanıştı.
Fikret Mualla
,
Turgut Zaim
gibi geleceğin önemli sanatçılarıyla arkadaşlık kurdu. Resim sevgisi nedeniyle
1923
yılında St. Joseph'den ayrılıp
Sanayi-i Nefise Mektebi
'ne kaydoldu ama ailesinin ekonomik koşullarının bozullması nedeniyle bir ay sonra okulu bırakarak Fransızların işlettiği demiryollarında memurluğa başladı. 2 yıl sürdürdüğü bu görevi sırasında sanat eğitimine dönebilmek için fırsat kolladı ve sonunda yeniden sınavları kazanarak kaydolduğu okulundan
1927
yılında mezun oldu.
Mezuniyetinin ardından üç yıllık yurtdışı bursu kazanarak Bedia Hanım ile birlikte
Paris
'e gitti. Çift, okuldan tanışmakta idi ve
Paris
'e gitmeden önce evlenmişlerdi. Ali Hadi,
Paris
'teki Julian Akademisi’nde
Henri Bouchard
’ın öğrencisi oldu. Ayrıca
Charles Despiau
’dan özel dersler aldı, ünlü sanatçı
Aristide Maillol
'un yanında çalıştı. İlk yaptılarında Bouchard'dan ziyade Despiau ve Maliol'un etkileri görüldü. Bu etkinin hissedildiği ve
1929
'da Paris'te Sonbahar Sergisi'nde yer alan "Havva Figürü", önemli bir anıtsal yapıtıdır. Havva, günümüzde İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'ndedir. Sanatçının bilinen ilk heykeli olan
1928
'de Paris Sonbahar Sergisinde sergilediği Bedia'nın Başı ise günümüzde kayıptır.
Ali Hadi, yurda döndüğünde Güzel Sanatlar Akademisi'ne kütüphane memuru ve asistan olarak girdi (
1930
). Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği'ne katılarak bazı sergilerinde yer aldı.
1933
'te akademideki
modelaj atölyesi
nin başına getirildi. Soyadı kanunu çıktığında "Bara" soyadını aldı (
1934
). İlk anıt eseri olan Adana Anıtı'nın açılışı
1935
’te gerçekleşti,
1937
'de askerliğini yaparken komutanının görevlendirmesi ile
İstanbul
Harbiye’deki Harbiye Atatürk Anıtı'nı gerçekleştirdi.
1941
-
1943
yılları arasında
Zühtü Müridoğlu
ile birlikte yaptıkları
İstanbul
Beşiktaş
'taki
Barbaros Anıtı
klâsik heykel geleneğinin ilgi çekici örneklerindendir. Kaide üzerindeki kabartmaları Müridoğlu, figürleri Ali Hadi Bara yapmıştır. Ali Hadi,
1943
yılında ikinci kez askere alınarak
Sarıkamış
'a gitti. Askere alınma ve bütçe konusundaki sıkıntılar nedeniyle anıtın açılışı
25 Mart
1944
tarihinde onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Sanatçı,
1946
-
1947
yıllarında Caddebostan Plajyolu'nda kendi atölye- evini tamamlayarak oraya yerleşti. Bu atölyeye geçtikten sonraki dönemde soyut sanatla ilgilendi ve 'soyuta geçiş' dönemini yaşadı.
1949
yılında yaz tatlini geçirmek ve sanattaki gelişmeleri takip etmek için
Paris
'e gittiğinde Paris'te öğrenim görmekte olan öğrencisi
İlhan Koman
, ilgisini yeni soyut sanat eserlerine çekmişti. Oradaki izlenimlerininin etkisiyle yurda döndükten sonra figüratif çalışmalardan uzaklaştı, soyut anlayışta eserler vermeye başladı. Feza Çağı adlı yapıtı, bu dönemdeki önemli yaptılarındandır.
1950
yılında tekrar Akademi'de göreve başlayan Ali Hadi Bara, ikiye ayrılan heykel atölyelerinden birisinin başına
Zühtü Müridoğlu
ile birlikte getirildi.
1951
-
1953
yılları arasında
Anıtkabir
çalışmalarına katkıda bulundu.
İlk demir heykellerini üretmeye
1954
yılında başladı. Akademide bir metal atölyesi kurulmasını sağladı. Kuramsal çalışmalara yoğunlaşarak
İlhan Koman
ve mimar
Tarık Carım
ile beraber Türk Grup Espas adıyla bir topluluk oluşturdu. Grup, Fransa'daki
Groupe Espace
adlı topluluğun düşüncelerine paralel olarak plastik sanatların sentezi konusu üzerinde durmaktaydı.
1956
-
1957
yıllarında Plajyolu'ndaki atölyesinden ayrılıp Kandilli'de, kayıkhanesini atölye olarak kullandığı bir yalıya taşındı. Bu atölye-evin plastik sanatların sentezi düşüncesi doğrultusunda yenilenmesi fikri uygulanamadı.
Sürekli uluslararası sergilere ve bienallere katılan sanatçını
1957
yılında 4. Sao Paolo binealine katılan eserleri büyük beğeni kazandı ancak birincilik ödülünü politik nedenlerle alamaması, kariyerindeki ilgi çekici bir gelişme idi. Kararı protesto eden Brezilyalı ve Uruguaylı sanatçılar, Bara'ya sanat çalışmalarından ötürü takdirlerini bildiren bir yazı sunmuşlardır.
1960'lı yılların ikinci yarısında demir levhalarla çalışmayı bıraktı, yeni arayışlara yöneldi ve organik formları inceledi. Uzayda yapılan keşifler onun koni, küre gibi yalın geometrik biçimlerle yaptığı çalışmalara esin verdi.
1970
yılında üst üste iki kez felç geçiren sanatçı,
30 Ağustos
1971
günü
İstanbul
'da hayatını kaybetti.
Bazı eserleri
1932
- Atatürk büstü ve Tevfik Fikret büstü
1933
- Mareşal Fevzi Çakmak büstü
1933
-
1935
- Adana Anıtı
1936
- Gemlik Atatürk Heykeli, ikinci bir Atatürk büstü ve Ahmet Rasim büstü
1937
- Harbiye Anıtı
1937
- Tors
1938
- Nazilli Atatürk Heykeli (
Zühtü Müridoğlu
ile)
1939
- Atatürk başı
1941
-
1943
Barbaros Anıtı (
Zühtü Müridoğlu
ile)
1945
-
1946
- Berin Timuçin Başı, Güzin Bara Başı, Zonguldak Atlı Atatürk Anıtı ve Atlı İnönü Anıtı
1952
- Boşlukta Sürekli Biçim, Değişebilir Heykel, Tektonik, Boş-Dolu
1956
- 28. Venedik Bienali'ne katılan iki demir heykel
1957
- 4. Sao Paolo Bineali
1961
- 6. Sao Paolo Bienali, Paris Rodin Müzesi 2. Çağdaş Uluslararası Heykel Sergisi
1966
- Paris Rodin Müzesi'nin Uluslararası Heykel Sergisi
Organik Form
Kompozisyon
Feza Çağı
Koni
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Cevapla
Kapat
Saat: 07:10
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...