Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Ekim 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

EKONOMİ


Serbest pazar ekonomisinin yürürlükte olduğu Arjantin, Latin Amerika’nın en gelişmiş ve varlıklı ülkelerinden biridir. İmalat sanayisi ve tarım ekonominin başlıca sektörleridir. Ama, büyük ölçüde siyasal istikrarsızlık ve hızlı enflasyon nedeniyle 1970’lerin başından bu yana kişi başına ulusal gelir reel olarak gerilemiştir. 1989’da GSMH 68.780.000.000 dolar, kişi başına ulusal gelir ise 2.160 dolardı.
  • GSYİH’de imalat sanayisinin payı (1989) yüzde 22;
  • tarımın payı yüzde 15;
  • ticaretin payı yüzde 13;
  • ulaştırma ve haberleşmenin payı yüzde 12;
  • kamu yönetimi, savunma ve hizmetlerin payı yüzde 19;
  • mali sektörün payı yüzde 8; madenciliğin payı yüzde 3’tür.
  • Toplam istihdamda (1980) kamu yönetimi ile savunma ve hizmetlerin payı yüzde 24;
  • imalat sanayisinin payı yüzde 20;
  • ticaretin payı yüzde 17;
  • tarımın payı yüzde 12;
  • inşaatın payı yüzde 10'dur.
Ad:  arjantin2.JPG
Gösterim: 1220
Boyut:  51.6 KB
Arjantin’in bir gelişmiş ülke mi, yoksa bir gelişmekte olan ülke mi olduğu tartışmalıdır. Örneğin, gelişmekte olan ülkeler gibi Arjantin’de de tarım ürünlerinin ihracat içinde önemli ağırlığı vardır; ama Arjantin’ in ihraç ürünleri, yün dışında, gelişmiş ülkelerin sanayilerine hammadde sağlamaya dönük değildir. Ilımlı kuşak ekonomilerine özgü ürünleri uluslararası pazarlara sunan Arjantin, dünyanın en büyük et, yün, şarap ve buğday üreticilerinden biridir. Ayrıca GSMH içinde dış ticaretin payı düşüktür. I. Dünya Savaşı’ndan başlayarak, 1929 Büyük Bunalımı ile II. Dünya Savaşı’ nın da etkisiyle dünya ticaretinde görülen daralmalar, Arjantin’de de iç pazar için üretim yapan bir tüketim malları sanayisinin gelişmesini sağlamıştır.

II. Dünya Savaşı sonundan 1980’lere değin Arjantin ekonomisinin belirgin özelliği, büyüme ve durgunluk dönemlerinin kısa aralıklarla birbirini izlemesidir. Hızlı bir ekonomik gelişme için gerekli temel öğelerin varlığına karşın ortaya çıkan bu durum, Arjantin ekonomisinin büyüme hızının genel olarak düşük kalmasına ve dünyadaki konumunun da görece bozulmasına yol açmıştır. Peron döneminden bu yana zaman zaman karşı yönde girişimlerde bulunulmakla birlikte, doğal kaynakların değerlendirilmesinde, ulaştırma hizmetlerinde ve ağır sanayinin geliştirilmesinde kamu kesimi önemli işlev görür. Bazı gözlemcilere göre, Arjantin ekonomisindeki sürekli ve yüksek enflasyonda, kamu harcamalarının yüksekliği başlıca etken olmuştur.

Yüksek enflasyon, Arjantin para biriminin 1970, 1983 ve 1985’te üç kez değiştirilmesine yol açmıştır. 1970’te yapılan ilk değişiklikle 1 yeni pesonun değeri 10 bin eski peso olarak belirlenmiştir. 1983’te peso argentino adıyla yeni bir para çıkarılmıştır. 14 Haziran 1985’te kabul edilen yeni para birimi ise, 1.000 yeni peso eşdeğeri olarak dolaşıma giren australdir. Yüksek enflasyonun bir sonucu da dış borç yükünün hızla artarak 50 milyar doların üstüne çıkması olmuştur.

DOĞAL KAYNAKLAR.


Arjantin, Meksika ve Venezuela ile birlikte Latin Amerika’nın en büyük petrol üreticilerinden biridir. Petrol ve doğal gaz gereksinmesini hemen tümüyle kendi kaynaklarından karşılar. Buna karşılık, varlığı belirlenmiş zengin kurşun, çinko, gümüş, altın, bakır, kalay, kobalt, bizmut, vanadyum, berilyum, tantal, manganez, tungsten ve uranyum yataklarından çok sınırlı yararlanılmaktadır. Sanayinin gereksinmelerini karşılamak için büyük miktarlarda demir ve kömür ithal edilir.

Petrol ve doğal gaz kaynakları kamu kuruluşlarının denetimindedir. Ama son yıllarda yabancı şirketlerin de petrol aramasına izin verilmektedir. Ülkenin kuzey, güney ve batı eyaletlerindeki doğal gaz yatakları yaygın bir boru hattı ağı ile sanayi merkezlerine bağlanmıştır.

Enerji üretimi, sanayinin gereksinmelerini karşılamaktan uzaktır. Irmakların geniş hidroelektrik potansiyeli yeterince değerlendirilemediği için oluşan darboğazlar, petrol ve doğal gaz üretimine ağırlık vererek aşılmaya çalışılmaktadır. Ama, İ970’lerde, su kaynaklarından sağlanan enerji de altı kat artırılmıştır. 1989’da 50,9 milyar kW/saat olan elektrik üretiminin yüzde 45’i termik, yüzde 44’ü hidroelektrik, yüzde 10’u ise nükleer kaynaklıydı. Latin Amerika’da nükleer enerji üretiminin en gelişmiş olduğu ülke Arjantin’dir. Enerji üretiminin gereksinmeleri karşılayabilecek düzeye getirilmesi için 1980’lerde yeni yatırımlara girişilmiştir.

TARIM.


Arjantin topraklarının ancak yüzde 13’ü tarıma elverişlidir; bunların da üçte biri işlenmektedir. Pampa’da daha çok dış pazar için ekilen buğday, mısır gibi tahıl ürünlerinin yanı sıra, kuzey bölgelerinde genellikle iç tüketime yönelik olarak soyafa- sulyesi, pamuk, ayçiçeği, keten tohumu, şekerkamışı, sebze ve meyve üretilir.

Hayvancılığın ihracattaki ağırlığı, Arjantin topraklarının yarıdan çoğunun otlaklara ayrılmasına yol açmıştır. Pampa’da, İngiliz tipi damızlıklara dayalı sığır yetiştiriciliği, Patagonya’da ise koyunculuk ağırlıktadır. Sığır eti üretiminde dünyada üçüncü
sırada yer alan Arjantin, ayrıca dünyanın önemli yün üreticileri arasındadır.
Ülkenin toplam yüzölçümünün yüzde 21,7’sini (1988) oluşturan ormanların üçte ikisi genişyapraklı, geri kalanı ise iğneyap- raklı ağaçlardan oluşur. Ağaç ürünlerine dayalı sanayi önemsizdir. En önemli orman ürünü, quebracho ağaçlarından çıkarılan tanen maddesidir.

Tarım ve balıkçılık, son dönemlerde ülkenin toplam üretimine oranla daha yavaş gelişme göstermiştir.Arjantin tarımının en belirgin özelliği, büyük çiftliklerin ağırlığıdır. Ekilen toprakların yüzde 75’i büyük çiftliklerce işlenir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra, özellikle Peron döneminde, hükümetlerin sanayiye ağırlık vermesine büyük çiftçilerin gösterdiği tepki yüzünden, tarımda üretkenlik düzeyi düşük kalmıştır. Gene de Arjantin, tarım makinesi ve gübre kullanımında komşularından daha ileridir.
Balıkçılık, günümüzde yeni yatırımlarla özendirilmektedir. Ama bu alanda ülke, Şili, Peru, Brezilya ve Ekvador’un gerisindedir.

SANAYİ.


Arjantin’de sanayinin gelişmesinde ilk atılanlar, birçok ürünün ithalinin daraldığı I. ve II. Dünya savaşları sırasında gerçekleşti. II. Dünya Savaşı ertesindeki sanayileşme politikaları sonucunda, dayanıklı tüketim mallarında olduğu kadar ara ve yatırım malları üretiminde de önemli gelişmeler sağlandı. İşlenmiş petrol ürünleri, demir, çelik, çimento, sanayi makineleri ve donanımı, otomotiv, elektrikli ev aletleri, vagon, gemi, ayrıca şarap, bira, sigara, şeker, işlenmiş deri, selüloz ve işlenmiş et ürünleri, bugün başlıca sanayi ürünleridir. 1960’lardan sonra Arjantin’in sanayi ürünleri ihracatı Latin Amerika çerçevesinde giderek önem kazanmıştır. Ama geri teknoloji ile çalışan ve ancak yüksek gümrük duvarları arkasında yaşayabilen küçük ölçekli kuruluşların yaygınlığı, sanayinin uluslararası rekabet gücünü düşürmektedir. Latin Amerika Entegrasyon Birliği’nin (LAIA) üyesi olan Arjantin, sanayileşmeyi yeni teknolojilere dayalı biçimde sürdürebilmek amacıyla, Brezilya ile işbirliğini geliştirmeye yönelik bir dizi anlaşmayı 1986’da imzalamıştır.

Sendikal mücadele geleneği güçlüdür. Çalışanların çok büyük bölümü sendika üyesidir. Peron döneminde güçlenen sendikalar, ekonomik politikaların oluşturulmasında da söz sahibi olmuş, askeri yönetim dönemlerinde ise sendikaların gücünün azaltılmasına çalışılmıştır. Sendikaların büyük çoğunluğu, işçi hakları konusunda hükümetle doğrudan pazarlık yapabilen tek bir konfederasyona (Genel İş Konfederasyonu-CGT) bağlıdır. Sendikalarla işverenler arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri, genel olarak, işkolu düzeyinde temsil yetkisi olan sendikalar ve işveren örgütleri arasında yürütülür.

BANKACILIK VE TİCARET.


Gelişmiş bir sermaye piyasası ve bankacılık sistemi olan Arjantin’de, devlet bankalarının yanı sıra eyalet yönetimleri ve belediyelere ait bankalar ile yerli ve yabancı özel bankalar da etkinlik gösterir. 1935’te kurulmuş olan Merkez Bankası, para basma yetkisine sahip tek kuruluştur. Bankaların dışında, kısa vadeli kredi olanakları sağlayan özel finans kuruluşları (financieras) özellikle 1977-80 döneminde önem kazanmıştır. Ama çok yüksek faiz oranları, bu kuruluşların kısa sürede büyümesine, ardından da iflas etmesine yol açmıştır.

Dış borç ödemelerini gerçekleştirebilmek için ithalatın kısüması ve ihracatın özendirilmesi sonucunda, Arjantin’in dış ticareti 1980’lerde fazla vermektedir. 1980’lerin sonlarında tahıllar, sebze ve meyveler, petrol ve petrol ürünleri, hayvan yemleri, canlı hayvan, et ve et ürünleri, demir ve çelik, deri ve postlar ile deri ürünleri başlıca ihraç mallarıydı. Başlıca ihraç pazarları ise ABD, eski SSCB, Hollanda, Brezilya ve Japonya’ydı. Arjantin’in ithal ettiği başlıca mallar makineler ve ulaşım donanımı, kimyasal sanayi girdileri, petrol ve petrol ürünleri, demir döküm ve çelik ürünleri ile plastiklerdir. İthalatın çoğu ABD, Brezilya, Almanya ve Japonya’dan yapılır.

ULAŞTIRMA.


Arjantin’de ulaştırma sistemi, Buenos Aires’ten Pampa bölgesine uzanan denizyolu ağının kurulduğu 19. yüzyıl sonlarında gelişmeye başladı. Bu ağ, iç bölgelerde elde edilen ürünlerin Atlas Okyanusuna açılan liman kentlerine taşınması için kuruldu. 1988 verilerine göre Arjantin’de 35.000 km’ye ulaşan bir demiryolu ağı ile ancak dörtte biri asfaltlanmış, 210.000 km’yi aşkın bir karayolu ağı vardır. Ulaşımda büyük ırmaklardan da yararlanılır. Yedi büyük limanı bulunan ülkenin ticaret filosu, her biri 100 gros tonun üzerinde 479 (1990) gemiden oluşur. Petrol boru hatlarının uzunluğu 6.500 km, doğal gaz boru hatlarının uzunluğu 8.000 km’dir. 10 uluslararası havaalanı ile birlikte toplam 100 kadar havaalanı vardır. Bunların en önemlisi, Buenos Aires yakınlarındaki Ezeiza’dadır. Ayrıca, toplam 11.000 km uzunluğunda iç suyolu vardır.

YÖNETSEL VE TOPLUMSAL KOŞULLAR


Arjantin 22 eyalet, Tierra del Fuego ve federal başkentten oluşan bir cumhuriyettir. Uzun mücadeleler sonucunda ulaşılan federal yönetim biçiminin temelindeki 1853 Anayasası, ABD Anayasası örnek alınarak hazırlanmıştır. 1853 Anayasası’nda yapılan birçok değişikliğe karşın yönetim biçimi, en azından kâğıt üzerinde, cumhuriyetçi, temsili ve federal özelliklerini korumuştur. Yürütme erkini, 6 yıl için seçilen başkan ve yardımcısı kullanır. Silahlı kuvvetlerin de komutanı olan başkan, tüm mülki, askeri ve adli görevlileri atama yetkisini elinde tutar. Başkan yardımcısı aynı zamanda Senato başkamdir. Dönemini tamamlayan başkan yeniden aday olamaz.

Ulusal Kongre, her eyaletten ve başkentten gelen ve 9 yıl için seçilen ikişer temsilcinin oluşturduğu Senato ile, eyaletlerin nüfuslarına oranla temsil edildiği Millet Mecli- si’nden oluşur. Millet Meclisi üyeleri 4 yıl için seçilir. Her eyaletin, federal hükümet yapısını örnek alan bir hükümeti vardır. Başkentin ve Tierra del Fuego’nun valileri başkan tarafından atanır. Yargı sisteminin en üstünde, üyelerini başkanın, yaşam boyu hizmet etmek üzere seçtiği Yüksek Mahkeme bulunur.

Ülkede çok sayıda siyasal parti etkinliktedir. Bunların başlıcalarından olan Radikal Yurttaşlık Birliği ılımlı sol eğilimleri de olan bir merkez partisidir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Peronist partinin (Ulusal Adaletçi Hareket-MNJ) daha çok sendikalı işçiler ile radikal milliyetçilerden oluşan heterojen bir tabanı vardır. Demokratik Merkez Birliği ise sağcı partilerin bir koalisyonudur. II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Arjantin’de iktidar mücadelesi, seçimlere katılmalarına izin verildiği sürece Radikallerle Peronistler arasında olmuştur. Bu dönemin önemli bir özelliği, seçimle işbaşına gelen tüm sivil yönetimlerin, askeri müdahalelerle devrilmesidir.

Arjantin’in siyasal yaşamında hep önemli rol oynamış olan silahlı kuvvetler, 1976’daki son askeri müdahale ertesinde saygınlığını büyük ölçüde yitirmiştir. 1976-83 döneminde ülkeyi yöneten askeri rejimin sorumluları, 1983’te seçimleri kazanan Radikal Yurt taşlık Birliği iktidarı tarafından, cinayet ve insan haklarını ihlal suçlarından mahkeme önüne çıkarılmış ve çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Muvazzaf personel sayısı (1991) 83 bindir. GSMH içinde askeri harcamaların oranı (1988) yüzde 3,1’dir.

EĞİTİM VE SOSYAL GÜVENLİK.


Arjantin, okul sayısı ve sosyal hizmetler bakımından Latin Amerika ülkeleri arasında başta gelir. İlköğretim zorunlu ve parasızdır. Orta ve yükseköğretim, ücretsiz devlet okullarının yanı sıra devletin para yardımında bulunduğu özel okullarca da yürütülür. On beş yaşın üzerine okuma-yazma oranı (1990) yüzde 95,3’tür. Yirmi beş yaşın üzerinde örgün eğitim görmemiş nüfus oranı (1980) yalnızca yüzde 6’dır. En eski üniversite, 1613’te kurulan Cördoba Üniversitesi’dir. Öteki önemli üniversiteler, Buenos Aires, La Plata, Rosario ve Tucumân’dadır.

Juan Peron döneminde geliştirilen sosyal güvenlik sistemi, çalışanlara sağlık ve gebelik yardımı, iş kazası tazminatı, işlerini yitirenlere kıdem tazminatı, emekli işçilere emekli aylığı, işsizlere aile yardımı, yaşlı ve yoksullara para yardımı getirmiştir. Halk sağlığının korunması amacıyla ulusal düzeyde olduğu kadar, eyaletlerin ve özel kuruluşların da önayak olduğu geniş bir hastane ve klinik ağı kurulmuştur. Doktor sayısı ve koruyucu sağlık hizmetlerinin düzeyi, kentlerde ve gelişkin yörelerde oldukça yüksektir. 333 kişiye bir hekim (1988), 206 kişiye bir yatak (1985) düşer. Çocuk ölüm oranı (1985-90) binde 38’dir. 1986-88 verileriyle, kişi başına kalori tüketimi 3.168’dir. Yüz yıl önce sayısız can alan kolera, sarıhumma ve verem gibi hastalıklar denetim altına alınarak yok edilmiştir.

Kırsal yörelerden kentlere akın eden işçilerin karşılaştığı konut sorunu önemini korumaktadır. Villas de miserias (sefalet mahalleleri) olarak bilinen, oluklu demir levhalardan yapılmış yıkık dökük barakalar kentlerin çevresini sarmış ve tüm önlemlere karşın, durumun daha da kötüleşmesinin önüne geçilememiştir.
1976-83 arasında askeri rejimin izlediği ekonomik politika sonucunda sosyal harcamalarda önemli kısıtlamalara gidilmesi, çalışanların yaşam düzeylerinin gerilemesine ve işsizlik oranının hızla artmasına yol açmıştır.

KÜLTÜR YAŞAMI.


Arjantin’de kültür yaşamı her zaman Avrupa’nın etkisi altında olmuştur. Çeşitli uluslardan göçmenler, İspanyol kültür mirasını benimserken, öteki Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi Arjantin’de de sanat ve kültür alanında Fransız etkisi ağırlık kazanmıştır. Sayısız müze ve konser salonu ile 100’ü aşkın sanat galerisi olan Buenos Aires, ülkenin kültür yaşamının merkezidir. Ülkedeki birçok büyük kent de kütüphaneleri, müzeleri, tiyatroları ve konser salonları ile bu zenginliği paylaşır. Kültür kurumlan içinde en ünlüsü, büyük ve güzel bir opera sarayı olan Buenos Aires’teki Teatro Colön'dur. Ülkede yaşayan çeşitli halkların bugün de süregelen gelenekleri, çeşitli şenliklerde yaşar.

Latin Amerika ülkeleri arasında en gelişmiş ve en boyutlu basın yaşamı Arjantin’dedir. Ülkede, toplam satışı 3 milyon dolayında olan 218 gazete yayımlanır (1986). 1976 müdahalesinden sonra basın özgürlüğüne getirilen ciddi kısıtlamalar, 1983’te sivil yönetime geçildikten sonra kaldırılmıştır. Arjantin’de 1,5 kişiye 1 radyo alıcısı (1990), 4,6 kişiye 1 televizyon alıcısı (1990), 8,7 kişiye 1 telefon (1988) düşer. TV istasyonları özel kuruluşlarca işletilir.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 8 Temmuz 2016 01:28