Toplum hayatı aslında grup hayatıdır. Grup ise birden fazla insandan meydana gelir. Grup hayatı, insanın doğumuyla ailede başlayan, sonra da okulda ve toplumsal çevrede (sokak, işyeri, eğitimsel, kültürel ve politik ortamlar vs.) çeşitlenen örnekleri ile insan için son derece gerekli bir hayat alanıdır.
İşbölümü hayatı kolaylaştırdığı gibi insanın ihtiyaç duyduğu ürünlerde de kaliteyi artırır. İnsanlar ve meslekler arası rekabet, ürünlerdeki kaliteyi teşvik eder, daha iyi ve daha güzelin sunulmasına standartların yükselmesine neden olur.
Türk düşüncesinin önde gelen isimlerinden biri olan Ahi Evren (1171-..?.) bir çeşit siyasetname olan Letaif-i Hikmet adlı eserinde iş bölümünün önemi ve gereğini şu çarpıcı ifadelerle dile getirmektedir: “Tanrı insanları yemek, içmek, evlenmek, meslek edinmek gibi çok şeylere muhtaç olarak yaratmıştır. Hiç kimse kendi başına bu ihtiyaçları karşılayamaz. Durum böyle olunca demircilik, marangozluk gibi çeşitli meslekleri yürütmek için çok insan gerekli olduğu gibi demircilik, marangozluk ve diğer bütün meslekler ve sanatlar da bir takım alet ve edevatı tedarik etmek için de ayrıca çok sayıda insana ihtiyaç vardır. Bu bakımdan insan (toplum) için gerekli olan bütün sanat kollarının yaşatılması ve bu işe yeterli miktarda insanın yönlendirilmesi lüzumludur. Toplum çeşitli sanat kollarını insanların muhtaç olduğuna göre bu sanat kollarını yürüten çok sayıda insanların belli bir yere toplanmaları ve her birinin belli bir sanat ile meşgul olmaları gerekir ki, toplumun bütün ihtiyacı görülmüş olsun”.
Bu kısa ve özlü yaklaşımda Ahi Evren iş bölümünün insanlar için önemi ile birlikte işbirliğinin yol açtığı mesleki çeşitliliğin gereğine de dikkat çekmektedir. İşbölümü sosyolojik anlamda kapalı toplumdan açık topluma, bir diğer deyişle kendisi için üreten ve tüketen geleneksel kapalı toplumdan uzmanlık ve mesleki çeşitliliğin ortaya çıktığı modern topluma gelindikçe belirginleşen bir olgudur. Bu nedenle denilebilir ki işbölümü sanayileşmenin neden olduğu bir sosyal gelişme olarak modern toplumun temel özelliklerinden sayılır. Sanayileşme belirli bir meslek ve iş alanının beceri ve uzmanlık gerektiren taraflarını ön plana çıkarmak suretiyle bu noktalarda iş bölümünü zorunluluk getirmiştir. Açıkça insanlar büyük yerleşim birimlerine yöneldikçe sosyolojik olmanın şartı daha etkili bir biçimde ortaya çıkmıştır. Bu nedenle sanayileşmenin yol açtığı modern toplum, “sosyal”i ve “sosyal hayat”ı yeni insan yaşamının önemli bir boyuta dönüştürmüştür.
İşbölümünün kültürel açıdan yararları şöyle sıralanabilir:
1. İşbölümüyle az emek ve az masrafla daha çok ürün alınabilir.
2. İşbölümü uzmanlaşmaya neden olmaktadır. Belirli bir konu ve beceri alanı uzman olma gereği işbölümünün doğal sonuçları arasındadır.
3. İşbölümü paylaşan insanlar arasında sorumluluk duygusu gelişmektedir. İnsanlar yaptıkları işin başkalarının yaptıklarına bağlı olarak anlam ve değer kazanma duygusu ile daha dikkatli ve sorumlu olmayı önemsemektedirler.
4. İşbölümü ile mekanik dayanışma organik dayanışmaya dönüşmektedir. Yani toplumda doğal olarak var olmanın getirdiği dayanışma gerçeği birbirini tamamlayan insan dayanışmasına (organik) dönüşmektedir. Mekanik dayanışma geleneksel topluma özgü bir dayanışma ve etkileşim biçimi olurken: organik dayanışma bireyleri birbirlerine karşı sorumlu varlıklar olarak düşünen mekanik toplumun ilişki biçimidir.