Arama

Ahmet Ertegün - Tek Mesaj #3

Sinem12 - avatarı
Sinem12
Ziyaretçi
16 Ekim 2012       Mesaj #3
Sinem12 - avatarı
Ziyaretçi
Ahmet Ertegün



Ahmet Ertegün, (d. 31 Temmuz1923, İstanbul– ö. 14 Aralık2006, New York). Türk müzik dehası ve iş adamıdır. Atlantic Recordsplak şirketinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı.



Kökeni



Ertegün'ün büyük dedesi İbrahim Edhem Efendi, Üsküdar Özbekler Tekkesi'nin eski şeyhidir. ABD'deki Türk Büyükelçisi olan Diplomat Münir Ertegünve Hayrunisa Rüstem’in ikinci oğludur. Babası Münir Ertegün, Milli Mücadeledöneminde önemli görevler almış bir devlet adamı olup Cumhuriyet'in ilanından sonra Milletler Cemiyetigözlemcisi ve büyükelçi olarak çeşitli Avrupaanakentlerinde ve daha sonra Amerika'da bulunmuştur.

Ertegün'ün amacı



Amerikan Türk İşadamları Derneğibaşkanlığı yaptı.

Türk devlet adamlarıyla ve ABD'li devlet adamlarıyla sempatik bağ kurardı.

Müzikte devrimciydi.

Sporda devrimciydi. (Futbolu ABD'ye soktu)Üsküdara Giderken'i Amerikan müziğine kazandırdı.

Mevlevimüziğini tanıttı.

Münir Ertegün Tarih Araştırma Vakfı'nı kurdu.



Hayatı



Ertegün 1923 yılında İstanbul’da doğar. Babasının görevi dolayısıyla İsviçre, Parisve Londra'da eğitim gören Ertegün, 1935yılında babasının Washington’a Türkiye Büyükelçisi olarak atanmasıyla birlikte ailesiyle beraber Amerika’ya gelir.

14 yaşındayken annesi, Cootie Williams'ın enstrumental West and Blues albümünü ve kayıt yapabilen bir plak makinesini ona hediye eder. Ertegün bir yandan çalarken kendi yazdığı sözleri mikrofona okuyor ve bunları kaydediyor, abisi Nasuhi Ertegünile birlikte odalarında sevdikleri müzikleri dinliyorlardı. "16 yaşındayken bir pop müzik uzmanı sayılabilecek kadar bilgim, 18 yaşımdayken de 50 bin plağım vardı" diyen Ertegün, abisi ile beraber o yıllarda Duke Ellington, Lena Horne, Jelly Roll Morton gibi sanatçılarla arkadaşlık kurdu.



St. John’s Üniversitesi’nde felsefe eğitimi gören Ertegün, 1945yılında babasının ölümü ile ailesi Türkiye'ye dönerken ağabeyi ile birlikte Amerika’da kaldı. İki kardeş 1947yılında Herb Abramson ile beraber, aile dostları olan diş hekimi Dr. Vahdi Sabit'den 10 bin dolar borç alarak Atlantic Recordsadlı plak şirketini kurdu. Siyah müzisyenlerle arasındaki iyi bağlardan ötürü dönemin en önemli jazz müzisyenleri hiç düşünmeden anlaşmalarını onunla yapmışlardır.



1947’de Atlantic Records albümlerini çıkarmaya başladı. İlk olarak stüdyolarında Harlemaies’in "The Rose of the Rio Grande" albümü kaydedildi. 1949yılının Nisanayında çıkarılan Stick Mcghee’in "Drinkin’ Wine Spo-Dee-O-Dee" albümü, 1 milyondan fazla satışı ile Atlantic’in ilk hiti oldu. 1955yılında Elvis Presley’e kontrat imzalaması için 25 bin dolar teklif edildi, ancak 20 bin dolar farkla kontrat RCA plak şirketine satıldı. 1959'da Arif Mardin'de aralarına katıldı.



Ray Charles, Aretha Franklin, Ella Fitzgerald, Miles Davisgibi isimlere kasetler yapan Ertegün, Frank Zappa, Stevie Wonder, Rolling Stones, Bee Gees, Led Zeppelin, Genesis, Emerson Lake and Palmer, Bette Midlergibi birçok isimlerin üne kavuşmasında büyük rol oynadı.



Ödülleri



Ertegün 1991yılında Boston'daki Berklee Müzik Okulu'ndan onursal doktora unvanını, 1993yılında da Sanat ve Bilim Kayıtları Ulusal Akademisi'nden (National Academy of Recording Arts & Sciences) bir ödül aldı ve 2000yılında ABD Kongre Kütüphanesi tarafından "Yaşayan Efsane" unvanıyla onurlandırıldı. Haziran 2006'da 40. Montreux Caz Festivali'nin açılış konseri kendisinin onuruna verildi.

Ertegün, ABD'li ünlü caz yorumcusu Ray Charles’ın 1952-1959yılları arasında seslendirdiği kayıtlardan derlenen “Pure Genius: The Complete Atlantic Recordings” adlı koleksiyonun yapımcısı olarak “en iyi tarihi albüm” kategorisinde Grammy Müzik Ödülleri'ne aday gösterildi. Daha önce üç farklı alanda GrammyÖdülü kazanmış olan Ertegün, 2006yılı töreninde “icon” adı verilen Onur Ödülü’ne layık görüldü. Bu ödül, müzik dünyasına emeği geçen kişiler için ilk kez verilmeye başlanmıştı. Ertegün ödülünü alırken tek cümle söyledi:



"Bana bu imkânı tanıyan Amerika'ya ve sevgili öz vatanım Türkiye'ye teşekkür ederim."



Ölümü



29 Ekim2006’da New York’ta bir Rolling Stoneskonseri sırasında ayağının kayması sonucu düşerek başını vuran Ertegün hastaneye kaldırılmıştı. New York Presbyterian Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalesinden sonra yoğun bakıma alınmış, 14 Aralık2006günü vefat etmiştir. Cenazesi 19 Aralık2006'da ailesinin diğer fertleri gibi Özbekler Tekkesinedefnedilmiştir.



Diğer



Cumhuriyet ile yaşıt olan Ertegün, yaşamının büyük kısmını Türkiye dışında geçirmesine rağmen Türkiye’nin tanıtımı için gönüllü bir kültür elçisi olarak çalıştı. Hem Türkiye’ye yatırım getirmek hem de Türkiye’ye yatırım yapmak isteyenlere yardımcı olan Ertegün, medyada da büyük işlere imza attı. Bir Bodrum aşığı olan Ertegün müzik sevgisi kadar doğa sevgisi ile de şaşırtıcıydı. Büyük bir koleksiyoner olarak isimsiz Türk ressamlarının tablolarına ilgi göstermiştir.

Eartha Kitt'in yorumu ile "Üsküdar'a gider iken" şarkısının melodisinin ABD kültürünün bir parçası haline gelmesini sağladı.



Merhum ağabeyinin anısına Nasuhi-Ahmet Ertegün Rock and Roll Şöhretler Müzesi'ni (Rock and Roll Hall of Fame) kuran Ahmet Ertegün, Amerika'daki Türk diasporasının önemli isimlerindendi.



Bugün Cleveland Ohio'daki müzenin ana sergi salonu Ertegün'ün ismini taşıyor.

2004yılında New York’ta inşa edilen Time Warner ikiz gökdeleninde "Ertegün Caz Şöhretleri Müzesi"nin destekleyicisi oldu.



Amerika’ya Avrupa futbolunu ilk getiren kişi olan Ertegün, 70’li yıllarda New York Cosmostakımını kurdu. Maradona’yı almak istediğinde, Maradona henüz 17 yaşındaydı. Lig büyüdükçe iyi oyuncular getirdi. Pele, Carlos Alberto, Franz Beckenbauer ve GS'dan kaleci Yasin gibi isimleri takıma aldı.



Ray Charles'ı anlatan Rayadlı filmde Curtis Armstrong, Bobby Darin'ı anlatan Beyond the Seaadlı filmde ise Tayfun Bademsoy tarafından canlandırıldı.



"Atlantic Records'u kurmamızın sebebi, müziklerini beğendiğimiz birkaç şarkıcı ile kontrat imzalamak ve satın almak isteyeceğimiz albümlerini çıkartmaktı. Açıkçası asla çok eğlenceli bir şeyler yaparak para kazanabileceğimi düşünmedim. Yanılmış olduğum için çok mutluyum."

Ahmet Ertegün