Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
06:34, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 29 Nisan 2024 - 06:34
Arama
MaviKaranlık Forum
Canlılarda Solunum ve Solunum Sistemi
-
Tek Mesaj #3
murat_1907
Ziyaretçi
2 Kasım 2012
Mesaj
#3
Ziyaretçi
Solunum Sistemindeki Yapı ve Organlar
Solunum sistemindeki yapı organlar şu organlardan oluşur:
Ağız
Burun
Yutak
Gırtlak
Soluk borusu
Akciğer
Bronş (ya da bronşçuk)
Burun
, solunum sisteminin dışarı açılan kısmıdır. Burun içindeki kıllar ve nemli yüzey havanın içindeki tozların tutulmasını sağlar. Ayrıca burun içindeki nemli yüzey ve burun içinin kıvrımlı oluşu soğuk havalarda, havanın ısınarak akciğerlere gitmesini sağlar. Burnun en uç kısmındaki koklama sinir uçları havadaki küçük parçacıklar tarafından uyarılarak koku alma faaliyetini yapar.
Yutak
, yutak ağız ve burun boşluğunu, soluk ve yemek borusuna birleştiren kısımdır.
Soluk borusu
, yutak ile akciğer arasında kalan 10-12cm uzunluğundaki borudur.
Gırtlak:
Soluk borusunun başlangıç bölümü gırtlaktır. Gırtlakta ses telleri vardır. Ayrıca küçük dil yutkunurken soluk borusunu kapatır. Soluk borusunun iç yüzeyi nemli ve tüylerle kaplıdır. Bunlar soluk borusuna kaçan toz vb. maddeleri yakalayarak öksürük ve balgamla dışarı atar. Soluk borusunun alt kısmı bronş adı verilen iki kola ayrılır. Bronşlardan biri sağ, diğeri sol akciğere bağlanır. Soluk borusu üst üste dizilmiş kıkırdak halkalardan oluşmuştur.
Akciğerler
, göğüs kafesi içinde yer alır ve akciğerler solunumun en önemli organlarından biridir. Akciğerler Plevra adı verilen sağlam bir zarla çevrilir. Akciğerleri darbe, basınç gibi dış etkenlerden korur. Akciğerler sağ ve sol olmak üzere iki parçadır. Ayrıca her bir parça lob denilen bölümlere ayrılmıştır. Sağ akciğer üç, sol akciğer ise iki lobdan oluşur. Bronşlar akciğerlere girdikten sonra daha ince dallara ayrılır. Bu ince dallara bronşçuk denir.
Bronşçuklar
, üzüm salkımı şeklinde hava keseleri ile sonlanır. Bu hava keselerine alveol denir. Alveoller akciğer yüzeyinin daha geniş olmasını sağlar. Bu özellik solunumu kolaylaştırır. Hava ile kan arasındaki gaz alışverişi alveollerde yapılır.
Soluduğumuz hava normalde %21 oksijen, %78 azot, %1 oranında diğer gazları içermektedir. İnsan soluduğumuz havada bulunan %21 oranındaki oksijenin sadece %5-%6 sını kullanırız.
Solunumun değerlendirilmesi:
Solunum kendiliğinden, sessiz, ağrısız, kolaylıkla gerçekleşir. Solunum sayısı erişkinlerde 15-20 kez/dk, çocukta 20-30 kez/dk, bebekte 30-40 kez/dk arasındadır.
Solunum BAK-DİNLE-HİSSET yöntemiyle saptanır.
Bu soruların yanıtları olumsuzsa ya da ağza - burna ayna veya cam tutulduğunda buharlaşma olmuyorsa solunum yok demektir. Solunum durduğunda dokular oksijenlenemeyeceği için dudaklar ve tırnaklar siyanotiktir (morarmıştır).
Oksijen yokluğunda görülebilecek sorunlar şunlardır.
0 -1. dakikada kardiyak hassasiyet (aritmi vb.)
1 -4. beyinde hasara eğilim
4 -6. beyin hasarı başlar
6 -10. beyin hasarı artar
10 + geri dönüşsüz beyin hasarı
Suni Solunum
Bir kazazedenin yanına varıldığında ilk önce ABC kontrol edilerek sürekliliği sağlanmalıdır.
A (Airway):
Soluk yolunun açıklığının saptanması ve sürekliliğinin sağlanmasıdır.
B (Breathing):
Solunumun varlığının saptanması ve sürekliliğinin sağlanmasıdır.
C (Circulation):
Dolaşımın (nabzın varlığının) saptanması ve sürekliliğinin sağlanmasıdır.
A (Airway):
Bu basamakta solunum yolunun açıklığının saptanması ve sürdürülmesi yapılır. Bilinçsiz ya da yerde yatan bir kişiye rastlandığında, öncelikle kişi omuzlarından hafifçe sarsılarak "iyi misiniz ?" sorusu sorulmalıdır. Yanıt alınamıyorsa, hemen baş-çene yöntemiyle baş geriye yatırılır.
B (Breathing):
Soluk yolunun açıklığı sağlandıktan sonra, bak-dinle-hisset ile 10 saniye (geçmeyecek şekilde) solunum değerlendirilir. Kişinin solunumu yoksa, hemen suni solunuma başlanılmalıdır. Önce, her biri bir saniye sürecek şekilde, iki kurtarıcı soluk verilir. Her soluk verildiğinde göğüs kafesinin yükselişi; soluğun ardından ise, soluk veren başını kaldırır, solunumun geri çıkışını ve bu arada göğüs kafesinin inişini izler. Verilecek soluk miktarı, göğüs kafesini yükseltecek kadar olmalıdır. Çok fazla ve güçlü soluk vermenin yararlı olmadığı tespit edilmiştir. O nedenle, bir saniye sürecek şekilde aldığınız nefesi (balon üfler gibi) verilmelidir.
C (Circulation):
Nabza bakılmadan hemen göğse bası ve suni solunum şeklinde TYD uygulanır (2005 kurallarından önce nabza bakılırken sağlık personeli dışındaki kişilerin bakması artık önerilmiyor).
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Cevapla
Kapat
Saat: 06:34
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...