Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
08:37, 2 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazar, 07 Aralık 2025 - 08:39
Arama
MaviKaranlık Forum
Osmanlı Devleti'nin yükseliş dönemindeki padişahları hakkında bilgi verir misiniz?
-
Tek Mesaj #22
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
19 Aralık 2012
Mesaj
#22
Kayıtlı Üye
Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi
Sultan II. Murat'ın (1421 - 1444, 1446 - 1451) ölüp de yerine oğlu Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) (1444 - 1446, 1451 - 1481) padişah olduğunda, artık Osmanlı Devleti, Ankara Savaşı'nın tüm sarsıntılarını atlatmış ve kuruluş dönemini tamamlamış bir imparatorluk olarak dünya tarihindeki yerini almaya hazır bulunuyordu. 1451'de II. Mehmed, atalarının pek çok defa girişip de başaramadıkları İstanbul'u alma işini düşünebilecek ve bunu gerçekleştirebilecek kadar kendini güçlü hissediyordu.
Fatih Sultân Mehmed Han Dönemi (
1451-1481
)
Murat'ın ölümünden sonra 19 yaşındaki oğlu fatih ilk iş olarak İstanbul'un fethi için hazırlıklar başlatır.
İstanbul'un Fethi (29 Mayıs 1453)
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453 tarihinde Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'in, Fatih Sultan Mehmet önderliğindeki Osmanlı ordusu tarafından alınmasıdır. Daha sonra şehir Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır. İstanbul'un fethi ile 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu sona ermiş, Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ süreci başlamıştır.
Yavuz Sultân Selim Han Dönemi (
1512-1520
)
Kardeşleri Ahmet ve Korkud’u yenerek Şah İsmail’e karşı Çaldıran’da kazandığı zaferden (1514) sonra Tebriz’e kadar ilerledi. Dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği ile Turnadağ Muharebesi yapıldı(1515). Bunu gören Ramazanoğulları Beyliği savaşmadan teslim oldu ve Anadoluda Türk birliği sağlandı. Bundan sonra Yavuz Sultân Selim Memlûkler’e karşı harekete geçti. Yavuz Sultân Selim, Batı’da tehlike görmemesi nedeniyle doğu sınırlarını kontrol altına almak istemiştir. Bu sebeple doğuya yönelik fetih politikası izlemiştir.
Osmanlı Türk Tarihi Yükselme Döneminin En Önemli Dört Pâdişahı:
İstanbul Fatihi Gazi Sultân II. Mehmed Han
(Gazi Sultân II. Murad Han’ın Oğlu ve Gazi Sultân II. Bayezid-î Velî Han’ın Babası)
Gazi Sultân II. Bayezid-î Velî Han
(Fatih Sultân Mehmed Han’ın Oğlu ve Yavuz Sultân Selim Han’ın Babası)
Gazi Sultân II. Bayezid-î Velî Han’ın Oğlu, İlk Osmanlı Halifesi ve Mısır Fatihi Gazi Sultân Yavuz Selim Han
Yavuz Sultân Selim Han’ın Oğlu ve Macaristan Fatihi Kanûnî Sultân Süleyman Han
(Osmanlı Türk Egemenliğini doruk noktaya ulaştıran Muhteşem Sultân)
Mısır Seferi
Nedenleri:
Yavuz Sultân Selim’in İslam Dünyasının lideri olmak istemesi
Baharat Yolu ve zengin bir tarım bölgesi olan Mısır’ı almak istemesi
Dulkadiroğulları’nın Osmanlı egemenliğine girmesi
Memlüklerin Şah İsmail ile ittifak kurması
Mercidabık Muharebesi (1516)
Memlük Sultanı Kansu Gavri yenildi, Suriye, Filistin Osmanlılara geçti.
Ridaniye Muharebesi (1517)
Yeni sultan Tomanbay güçlü bir savunma hattı oluşturdu. Yavuz Sultân Selim müthiş bir taktikle ateşhattının arkasına geçti. Memlük Devleti sona erdi, toprakları Osmanlının oldu.
Sonuçları
Memlük toprakları alındı.
Memlük hazinesi alındı,hazine altın doldu.
Kutsal Emanetler İstanbul’a taşındı.
Halifelik Osmanlılar’a geçti.
Osmanlı devleti teokratik devlet yapısı kazandı.
Venedikliler Kıbrıs’a ödedikleri 10.000 altını Osmanlı’ya ödemeye başladılar.
Baharat Yolu ele geçirildi ve Mısır feth olundu.
Kanunî Sultan Süleyman Han Dönemi (
1520-1566
)
Kanunî Sultân Süleyman, Yavuz döneminde duraklayan Batı’ya karşı gazâ siyâsetini yeniden yürürlüğe koydu. Belgrad’ın zaptı (1521) Orta Avrupa’da; Rodos’un zaptı (1522) iseAkdeniz’deki etkinlikleri için Osmanlı Devleti’ne elverişli bir konum kazandırdı. Macar ordusunu Mohaç’ta yok eden (1526) Kanunî Sultân Süleyman, Macaristan’ın başkenti Buda’ya (Budin) girdi ve Macaristan'ı Zapolya'nın krallığında himâyesine aldı. Mohaç Şavaşı (
Meydan Muharebesi
) tarihin en kısa süren şavaşıdır. Bu, Osmanlı Devleti’ni Macaristanegemenliği için Habsburglar’la karşı karşıya getirdi. Kanuni, Zapolya’yı korumak için 1529’da Viyana’nın kuşatılmasıyla sonuçlanan seferi, 1532'de de Alman Seferi'ni yaptı. 1541’de ise Osmanlı egemenliğindeki Macaristan topraklarını bir Osmanlı eyaleti (Budin Eyaleti) yaparak ilhâk etti; ölen Zapolya’nın oğluna, kendisine bağlı olması koşuluyla Erdel Prensliği’ni verdi. 1543’teki Macaristan seferi sırasında ise Estergon Kalesi’ni zapt etti.
Hint Deniz Seferleri (1538-1669)
Akdeniz'de Osmanlılar'la Hıristiyan Akdeniz devletleri arasında her iki taraf için de yıpratıcı deniz savaşları yapılırken, Osmanlı Devleti, 1538'den başlayarak Hint Okyanusu’ndaPortekizliler ile mücadeleye girişti. Osmanlı Devleti’nin Hint Okyanusu için mücadelesi 1669’a kadar sürdü. Bu süre içinde birkaç kez Hindistan’a, bir kez de Sumatra Adası’na donanma gönderildi; Yemen, Habeşistan ve bazı Afrika ülkeleri Osmanlı Devleti’ne katıldı. Hint Okyanusu'nda Portekizlilere karşı bazı deniz başarıları elde edildi ise de, OsmanlılarHint Okyanusu’nda kesin bir üstünlük sağlayamadılar. Osmanlılar’ın Hint Okyanusu’ndaki başarısızlığı daha sonra hem Osmanlı Devleti hem de tüm doğu ulusları için son derece olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Güney Azerbaycan seferi
Kanuni döneminde önemli mücadele alanlarından biri de Azerbaycan oldu. Yavuz Sultan Selim zamanında Azerbaycan’a karşı kazanılan Çaldıran zaferine, Osmanlı ordularınınTebriz’e kadar ilerlemesine ve tüm Doğu Anadolu’nun Osmanlı egemenliğine geçmesine karşın Sefeviler ile kesin bir barış antlaşması imzalanmamıştı. Gerek Sefeviler, gerekseOsmanlı İmparatorluğu, birbirlerine kuşku ile bakıyorlardı. Güney Azerbaycan, Anadolu’yu ele geçirme planlarından vazgeçmediği gibi, Osmanlılar da Hint Okyanusu’na kuzeyden açılan iki körfezden biri olan Basra Körfezi'ne açılan Irak topraklarını ele geçirme emelleri besliyorlardı. Bu arada iki devlet arasında sınır olayları da eksik değildi; bir takım sınır görevlileri durmadan taraf değiştirmekteydiler. Bütün bu olaylar bir araya gelince 1533'te Sadrazam İbrahim Paşa, Sefevi seferiyle görevlendirildi, arkasından da padişah Safevi seferine çıktı (1534). "Irakeyn Seferi"denilen bu seferin en önemli ve kalıcı etkisi Bağdat dahil olmak üzere Irak topraklarının Osmanlılar’ın eline geçmesi oldu (1535). Böylece Hint Okyanusu'na açılan önemli körfezlerin ikisi de Osmanlılar'ın eline geçmiş oldu. Güney Azerbaycan savaşları 1555’teki Amasya Antlaşması ile sona erdi; antlaşma sonucuAzerbaycan ile merkezi Tebriz, bir kısım Doğu Anadolu toprakları Osmanlılar'ın eline geçti. Bu barış 1576 yılına kadar sürdü.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 08:39
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...