Arama


hrkN - avatarı
hrkN
Ziyaretçi
27 Aralık 2012       Mesaj #3
hrkN - avatarı
Ziyaretçi
Çiğ Et Büyük Risk Taşıyor

Çiğ etler insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Çiğ etten vücuda giren parazitler şizofreninin ortaya çıkmasının da nedeni..
etbazlibeslenme3
Çiğ etin yenilmesiyle vücuda giren parazit merkezi sinir sistemine yerleşiyor. Bu parazit şizofreninin ortaya çıkmasının da nedeni. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, çiğ etle temas edilmesi sırasında ya da çiğ etin yenilmesiyle vücuda giren “toxoplasma gondiinin”, merkezi sinir sistemine yerleşebilen bir parazit olduğunu belirterek, “Son yıllarda yapılan çalışmalarda, şizofreninin ortaya çıkışında toxoplasmosisin rolü bilimsel olarak ispatlanmıştır” dedi.
İnci, kurban kesimi ile meşgul olan kişilerin ve kurban etlerini iyi pişmemişolarak tüketenlerin büyük tehlike altında olduklarını söyledi. Çiğ etle temas edilmesi sırasında ya da çiğ etin yenilmesiyle bulaşan toxoplasmosisin merkezi sinir sistemine yerleşebilen bir parazit olduğunu belirten İnci, şu bilgileri verdi:
“Halk arasında düşüklerin nedeni olarak da bilinen bu parazit, insan dahil bütün memeli hayvanlar ve kanatlılarda görülebilir. Hastalık etkeni parazit, vücuttaki bütün hücrelere girebilir, eritrositler hariç bütün hücrelere yerleşebilir. Tercihen de sinir hücrelerinde bulunurlar. Merkezi sinir sisteminin ağır şekilde etkilenmesine yol açan bu patojen, son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar da göstermiştir ki, insanlardaki bazı sinirsel hastalıkların etiyolojisinde de yer almaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, şizofreninin etiyolojisinde, toxoplasmosisin rolü bilimsel olarak ispatlanmıştır.”
Çiğ köfteye dikkat

Şizofrenik bir karakter sergileyen bireylerde “toxoplasmosis” yönünden pozitif olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu vurgulayan İnci, “Bireysel şizofreninin toplumsal boyuttaki tehlikesi de gözardı edilmemelidir. Bu nedenle, Anadolu’da geleneksel olarak tüketilen çiğ köftenin çağdaş ve bilimsel beslenmedeki yerinin sorgulanması gerektiğine inanıyor ve çağdaş Türk toplumunun beslenmesinin de çağdaş olması gerektiğini düşünüyorum. Gelişmişlik seviyesine bilgi ve bilimin ışığında ulaşmış toplumlarda olduğu gibi, bizim toplumumuzda da bu tür yanlışlardan vazgeçilmesi gerekir” diye konuştu.