Arama


_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
14 Şubat 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
HABERLEŞME TEKNOLOJİSİ
Bir ülkenin gelişmişliği, o ülkedeki haberleşme ağlarının zenginliği ve etkinliği ile de ölçülebilmektedir.
Elektronik teknolojisinin gelişmesi ve ucuzlamasıyla. haberleşme sistemleri bütün dünyada yaygınlaşmış ve birçok yenilikleri de beraberinde getirmiştir.Ayrıca bilgisayar alanındaki son gelişmelerle dünyadaki tüm bilgisayarların birbirlerine bağlanarak bilgi iletişiminin sağlanması, telefon alanındaki gelişmeler, görüntülü teleton ve en önemlisi uydular aracılığıyla haberleşme, dünyanın küçülerek adeta insanoğlunun avucuna girmesine neden olmuştur.
İşte bütün bu gelişmeler, insan yaşamı için çok önemli bir boyut olan haberleşmeyi ve haberleşme teknolojisini oluşturmaktadır.

Haberleşme teknolojisinin gelişimi
Günümüzde haberleşme sistemlerinde meydana gelen gelişmeleri üç ana grupta özetlemek mümkündür:
1-Haberleşme sistemlerinde kullanılan transistor, entegre devre, mikroişlemci gibi mikroelektronik elemanlarda meydana gelen gelişmeler.
2-Haberleşme yöntemlerinde meydana gelen gelişmeler.
3-Uydu ve fiber optik gibi haberleşme ortamında meydana gelen gelişmeler.
Mikroelektronik elemanlarda meydana gelen gelişmelerin en önemlisi VLSI denilen ciplerin yapımında kendini göstermektedir. 1900′lü yılların başlarında kullanılmaya başlanılan vakum tüpler (radyo lambaları). 1950′li yıllara kadar haberleşme sisteminin en önemli aktif elemanlarıydı. 1948 yılında ABO’nin Bell Laboratuarlarında geliştirilen transistor ise küçük boyutu, güvenilirliği ve düşük enerji gereksinimi nedeniyle lambalara nazaran bir hayli değişik bir eleman olarak ortaya çıkmış ve günümüzde kullanılan çağdaş habercilik sistemlerinin uygulamaya konmasına imkan sağlamıştır.
Haberleşme sistemlerinin çağdaş uygulama alanlarında, bilgisayarlar çok önemli bir yer tutmaktadır. Bir başka deyişle bilgisayarlarda meydana gelen gelişmelerle, haberleşme alanında meydana gelen gelişmeler birbirini tamamlamaktadır.Gelişen toplum içerisinde haberleşme ihtiyacı arttıkça ve haberleşmede kullanılan cipler ve yöntemler de geliştikçe, iletişim ortamları yetersiz kalmış ve bu ortamların da geliştirilmesi ve hızlandırılması çalışmaları paralel bir şekilde yürütülmüştür.
Telefon ve telgraf telleriyle başlayan ve radyonun bulunmasıyla büyük bir gelişme sağlayan haberleşme, son senelerde radyolinklerde meydana gelen kapasite dolması nedeniyle, daha değişik ortamlarda çalışma ihtiyacını doğurmuştur. Bu ortamlar, günümü/de uydular ve fiber optik iletişim hatları olarak bilinmektedir. Şimdi bunları kısaca inceleyelim.

Haberleşmede büyük gelişme: UYDULAR
Biz kendilerini görmesek de. dünyanın etrafında dönen ve sürekli bizi gözetleyen binlerce uydunun varlığını hepimiz biliyoruz. Bu uydular tarafından sürekli gözetlenmemiz, bir yandan bizi tedirgin ediyor; çünkü uydular en gizli sırlarımızı bile gözetleyip öğrenerek düşmanlarımıza veriyorlar. Öte yandan tüm dünyadan anında haber vererek TV görüntüleri aktarmaları, doğal afetleri önceden bildirmeleri, gemi ve uçakları yemlendirmeleri, uçan telefon santralleri ve hava tahmin istasyonları gibi görevler yaparak adeta bizi koruyup gözetlemeleri, uyduları, bizim için vazgeçilmez kılmaktadır.
Sputnik adlı ilk uydu 1957 yılında eski Sovyetler Birliği tarafından uzayda yörüngeye yerleştirildi. Bundan sonra 1985 yılına gelinceye kadar haberleşme amacıyla kullanılan uydu sayısı 400ü aşmıştır.

Haber alma. uzaktan algılama, haberleşme. TV yayınlarını nakletme gibi çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere bugüne kadar yaklaşık 4 000 uydu uzaya fırlatılmıştır. Ancak halen 2 000 civarında askeri ve sivil amaçlı uydu, aktif halde hizmet vermeye devam etmektedir. Her gün izlemekte olduğumuz TV yayınları, askeri ve sivil her türlü haberleşme ve otomatik telefon santralleri hep uydu aracılığı ile yapılmaktadır.
Ülkemizin de ilk uydusu TÜRKSAT. 24 Ocak 1994′te Fransız Guina Uzay Mcrkezi’nden uzaya fırlatıldı. Ancak . fırlatıldiktan kısa bir süre sonra Fransız Ariane roketindeki bir arızadan dolayı düştü. TÜRKSAT serisinden olan TÜRKSAT 2 ise bu yılın Ekim ayında uzaya fırlatılarak yörüngesine yerleşürilmiştir. Bu uydu sayesinde Türk televizyon ve radyo programlan Avrupa’dan, Avrupa kanalları da Türkiye’den izlenebilecektir.
Optik fiberle haberleşme, artık çok kolay !Fiber optik haberleşme, içinde bulunduğumuz bilgi çağının en önemli teknolojilerinden biridir. Amerika kıtasını kateden, yakında Atlantik ve Pasifik’i de içine almak üzere giderek büyüyen optik fiber şebekesi, video, telefon ve bilgi iletişiminde bir devrim olarak değerlendirilmektedir.
Teknolojik gelişmeler, fiberlerden aktarılmakta olan veri miktarım artırarak, yeni kablolar döşeme gereksinimini ve maliyetini ortadan kaldırmaktadır. Optik cam fiberler, dünyanın hemen her yerinde telefon, kablo TV ve denizaltı iletim hatları gibi birçok uygulamada bakır kabloların yerini almaktadır. Halen telefon konuşmalarını taşımakta olan bu saç inceliğindeki cam teller, bir gün sinema, müzik ve bilgisayar verilerini evimize taşıyabileceklerdir.Optik fiber teknolojisindeki gelişmeler, bize, çok büyük miktarlarda bilginin, ışık ışınları üzerinde, tek bir fiber boyunca gönderilebileceğini göstermektedir
Değişik ışık renklerini harmanlayarak yüzbinlerce telefon konuşması veya yüzlerce TV kanalı, aynı anda tek bir cam fiber boyunca yol alabilir. Sinyalleri almak ve aktarmak için en yeni teknik olan fiber optik, 10 milyon telefon konuşması veya 10 bin TV kanalı mn bir fiber üzerinde hareket etmesine olanak vermektedir.

Haberleşme teknolojisindeki diğer bazı yenilikler
Kablosuz (mobil) telefonlar: Son beş yıldır telefon kabloları hızla gözden kaybolmakta, ilgine, ve pratik bir telefon özgürlüğü yaşanmaktadır. Hızlı bir büyüme kaydeden mobil telefon endüstrisinin, bu yüzyılın sonuna kadar 30 milyon dolayında abonesi olacağı düşünülüyor.
GSM (Özel Mobil Grubu) adı verilen yeni cep telefonları teknolojisi, çağrı aktarımı, çağrı sistemi veya üçlü konferans gibi yeni hizmetlerin araç telefonlarında kullanılmasını sağlıyor. Böylece araçlar, gerçek yürüyen bürolara dönüşmekteler. Ama mobil telefonlarla haberleşme artık yalnızca araçları kapsamıyor. Bir sigara paketinden biraz büyük, 200 g ağırlığında bir cep telefonu bütün dünya ile temas kurmanızı sağlayacak.
Kablo TV: Kablo TV, çok sayıda televizyon ve radyo programını stüdyo kalitesini koruyarak fiber optik ve koaksiyel kablo üzerinden evlerimize kadar ulaştıran bir sistemdir.
Havadan vericiler aracılığıyla yapılan TV yayınlarının birbirlerini etkilemeden kaliteli bir şekilde yapılabilmesi, iyi bir frekans ayarlaması ile ancak 4 veya 5 TV kanalı içi mümkün olabilmektedir. Oysa kablo TV’de 40 ya da daha fazla sayıda yayın alınabilmektedir.
Uydudan yapılacak TV yayınlarının kablo TV düzeyinde alınabilmesi için, 78 adet çanak anten gerekmektedir. Kablolu sistemde yansıma, hayalet görüntü, karlanma ve uzaklığa bağlı zayıtlama olmazken, havadan yayıncılıkta bu sakıncalar her zaman için söz konusudur.

Ülkemizdeki durum
Ülkemizde yarı iletken teknolojisi konusunda çalışma yapan TÜBİTAK’ın Gebze’deki Marmara Araştırma Merkezi’nde Yan iletken Teknolojisi Araştırma Laboratuarı (YİTAL) bulunmaktadır. Bu laboratuar, son zamanlarda NATO desteği de alarak atılım yapmıştır.
VLSI konusunda da TÜBİTAK’ın Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nde bir tasarım merkezi kurulmuş ve ürünlerini vermiştir.Yine Ankara ve İstanbul’da fiber optik kablolar döşenmiş ve kullanılmaya başlanmıştır.
Intelsat ve EC uyduları ile haberleşme ağı dünya geneline genişletilmiştir.
Deniz haberleşmesine Inmarsat uydusu da katılmıştır. Dünyanın herhangi bir yerinden gemilerle haberleşme mümkündür.
PTT, TV yayıncılığında son teknoloji olan kablo TV hizmetini yaygınlaştırma çalışmalarını hızla sürdürüyor. Kablolu yayınların gelişimiyle birlikte video oyunları videoteks. teleteks. eğitim programları, tele alışveriş vb. hizmetlerin sunulması da mümkün olacak.
PTT, “Türksat” adı altında ilk Türk uydusunu 21 Ocak 1994′te uzaya fırlatmış, ancak uydu. bir arızadan dolayı düşmüştür. Türksal 2. 1994 yılı Ekim’inde uzaya fırlatılarak, yörüngesine yerleştirilmiştir.
PTTnin çeşitli “telenıatik” servisleri (teleteks, faksimile, telekonferans, çağrı sisteni araç telefonu sisiemi. Multi Access Radio, kırsal alan radyolink sistemleri gibi) kısa zamanda uygulamaya konulmuştur.
Bu hizmetleri ve TV yayınlarını birleştirerek, tek bir standart ortam üzerinden bütün evlere ve ofislere dağıtacak “Birleştirilmiş Hizmetler Sayısal Şebeke” (ISDN) konusunda çalışmalar başlamış bulunmaktadır. 1990′lı yılların sonlarına doğru Türkiye’de uygulanabileceği tahmin edilmektedir.
ASELSAN, askeri standartlara uygun her çeşit telsiz, ve daha ileri seviyede teknoloji gerektiren askeri elektronik ve mikrodalga sistemleri üretmektedir. Bünyesinde kuvvetli bir araştırnıageliştirme birimi bulunan bu kuruluşumuzun devlet politikalarımız için örnek alınması ve desteklenmesi gerekir

BAKINIZ İletişim Araçları
Son düzenleyen Safi; 10 Mart 2018 19:50