Arama

Doğum - Tek Mesaj #4

Gülgeceler - avatarı
Gülgeceler
Ziyaretçi
2 Mart 2013       Mesaj #4
Gülgeceler - avatarı
Ziyaretçi
DOĞUM ŞEKİLLERİ

Doğum.cc Doğum şekilleri nelerdir? Normal vajinal doğum hangi koşullarda? Normal vajinal doğum evreleri nelerdir? Epizyotomi ne demek?Kimlere epizyo uygulanır? Vakum forseps doğum nedir, koşulları nelerdir? Suda doğum hangi koşullarda? Sezeryan ne zaman? Sezeryan tekniği, avantajları? Sezeryan nedeniyle karşılaşılabilecek sorunlar? Bebekte doğum a bağlı yaralanma- sakatlanma neden olur ?
Normal Doğum , vakum ve forseps doğum , suda doğum, sezeryan ;
Normal Doğum
Doğum , hemen olup biten bir süreç değildir, özellikle ilk doğum 20 saate kadar sürebilir, tabi artık ilaçlarla kontrollü ve daha kısa sürelerde doğum gerçekleştiriliyor.Ancak ikinci veya üçüncü bebek geliyorsa doğum daha hızlı olacaktır, daha hızlı hareket edilir.
Sancılar sıklaştığında yanınıza gerekli eşyalarınızı alarak (Gecelik , terlik,çorap, hijyenik ped, Bebek bezi, zıbın, tulumu, ..) hastaneye başvurunuz.
Hastanede yapılacak muayene ile doğumun başlayıp başlamadığı bilgisi verilecektir.
Hastanede doğumun başlayıp başlamadığı rahim ağzında yumuşama ve açılma ile anlaşılır.
Gebeliğin son haftalarından itibaren rahim kasılmalarında artma olur, bunlar karnınıza elinizi koyarak hissedilebilir. Bu kasılmaların belirli bir düzeni yoktur.
Doğumun başladığının işareti olan kasılmalar düzenlidir ,giderek daha sıklaşır, güçlenir.
Bu arada bazı gebelerde , gebelik süresince rahim boyunu tıkayan müküs tıkaç atılabilir ki bu da doğumun takip eden 24 - 48 saat içinde olabileceğini gösterebilir.
Yine doğum ağrılarıyla beraber su akıntısı olabilir , aslında su akıntısı genelde rahim ağzı genişlemesi esnasında olur,bu olay kendiliğinden olmazsa doktor rahim ağzı açıklığı 5 cm olunca kendi açar.Su akıntısı evde gerçekleşirse yan yatar pozisyonda en kısa zamanda hastaneye gidilmeli , bebeğin göbek kordonu sarkma riski vardır.
Doğumun hızını düzenlemek , süreyi kısaltmak için serum içinde bazı ilaçlar verilebilir, belli açılma sonrası su kesesi açılabilir.Ağrılar esnasında gebe kadın sürekli kardiyotoko cihazında bağlı kalır, bebek kalp sesleri takip edilir.
Doğum ağrıları süresince düzenli iyi nefes almak , bebeğinize giden oksijenide düzenler.
Doğum bilindiği üzere ağrılı bir olaydır, bu ağrılar kimi gebeyi çok zorlayabilir, bu durumlarda ağrı giderme yöntemlerine başvurulabilir.En sık olarak epidural anestezi kullanılır, bu teknikte hamile kadında gövdenin alt kısmında ağrı hissi kaldırılır,doğum kolaylaşır.
Doğum ağrılarını hafifletmede güçlü bir ağrı kesici olan meperidin de çok kullanılır.Doğum ağrıları bebek çıkmaya yakın çok güçlenir, annede ıkınma hissi uyanır, bu dönemde bebek tam çıkımda iken anne güçlü ıkınma ile bebeği dışarı iter.Önce bebeğin başı çıkar, sonra omuzları ve takiben gövdesi gelir, göbek bağı kesilir.Bebek doğduktan sonra ağlar, hayata gözlerini açmıştırBebek çocuk doktoru tarafından önceden ısıtılmış masada incelenir, kalp atışları,nefes alışı,refleksleri,rengi değerlendirilir…Bebek sağlıklı ise annesinin kucağına ilk temas için teslim edilir.
Birçok vajinal doğumda bebeğin kafasının daha rahat çıkmasını sağlamak , kontrolsüz yırtıkları önlemek için çıkımda genital bölgeye epizyo uygulanır.(Lokal anestezi sonrası makas ile kesilir)
Ayrıca epizyo bebek çok büyükse, forseps veya vakum uygulanacaksa da açılır.Açılan epizyo doğum sonrası dikilerek kapatılır. Epizyonun ana amacı bebeğin başı çıkarken genital bölgesinin aşırı gerilme ve yırtılmasının önlenmesidir, ancak bir diğer amacı da o bölgedeki kasların gerilmesinin önlenerek uzun vadede oluşabilecek idrar torbası, kalın barsak ve rahim sarkması gibi problemlerin en aza indirilmesidir.Açılan epizyo sonrası genelde pek iz kalmazsa da bazılarında bünyesel nedenlerle iz kalabilir.Epizyo tamiri sonrası en sık görülen yakınma ağrıdır , bu ağrı genellikle ağrı kesicilere iyi cevap verir. Epizyo olan bölgeye buz torbası tatbiki faydalı olabilir.Bazen küçük damar sızmaları sonrası kan birikmesi görülebilir , o durumda epizyo açılarak damar bulunur ve bağlanarak yeniden kapatılır.
Epizyo dikişlerinin açılması durumu , genelde enfeksiyon oluşması sonrası görülür.İyi bakım yapılmaması , fazla hareketlilik ,erken cinsel ilişki de tetikler. Tedavide ya ilaç verilip kendiliğinden kapanmasına şans verilir , yada çok derinse iltihap kurutulup tekrar dikiş atılır.
Müdahaleli doğum ( Vakum ve forseps )
Doğum olayının başarıyla gerçekleştirilmesi anne adayının da yardımıyla ancak mümkün olur.
Ancak bazen her şeye rağmen bebek aşağıya itilemeyebilir(uzamış doğum eyleminde anne yorulabiir,yada epidural anesteziye bağlı.) , bebek riske girmeden doğuma müdahale gerekebilir.Bu amaçla vakum veya forseps uygulanır.
Müdahaleli doğumun bir diğer sebebi ise , bebeğin kalp atışlarında bozulma olması, sıkıntı bulguları olması durumunda bebeğin oksijensiz kalmasını engellemek için vakum veya forseps uygulanır.
Forseps veya vakum uygulamalarından hangisinin seçileceği doktorun deneyimi ile ilgilidir, iki yöntem arasında sonuç açısından fark yoktur.
Vakum veya forseps uygulamasında ön koşul rahim ağzının tam açık olması ve bebek başı seviyesinin uygun olmasıdır.Elbette kemik çatı darlığı olmamalı, bebek çok ufak veya iri olmamalıdır.
Forseps kaşığa benzeyen iki ayrı metal parçasından oluşur, bebeğin başının etrafına yerleştirilir, ve doktor çekerek bebeğin doğumunu gerçekleştirir.
Vakum ise negatif basınç yaratabilen bir boru ve ucunda bebeğin başına uygulanacak bir çan’dan oluşur.Bu çan bebeğin başına yerleştirilir , sonra negatif basınç oluşturulur, sonra doktor ıkınma esnasında çanı çekerek bebeğin doğmasını sağlar. Vakum uygulanan bebeklerin başında doğum sonrası şişme görülebilir, belli bir süre sonra kaybolur.
Vakum veya forseps uygulamalarına bağlı olarak annede derin vajinal yırtıklar oluşabilir, bebek kafa ve yüzünde şişlik,sıyrıklar olabilir, işlem başarısız olup sezeryan a gidebilir.Suda doğumSon yıllarda alternatif doğum yöntemleri içinde suda doğum da ilgi çekmektedir.
Anne karnında bebeğin su kesesi içinde bulunması nedeniyle , doğum esnasında su içinde olayın gerçekleştirilmesiyle daha doğal bir ortam sağlanabileceği tezi ileri sürülmüştür.
Suda doğum ilk kez 1800 lü yıllarda Fransa’da gerçekleştirilmiş, ancak ondan sonra geçen sürede suda doğum konusu çok incelenmemiştir.Halen en sık Rusya, İngiltere ve Fransa ‘da bulunan kliniklerde uygulanmaktadır.Suda doğum da , gebenin stresini azaltarak, su içinde kasların gevşemesini sağlayarak ve böylece daha az ilaç kullanarak konforlu bir doğum amaçlanır.
Suda doğum da özel hazırlanmış 37 derece su içeren küvette doğum gerçekleştirilir.
Suda doğum yapacak gebe de vajinal veya cilt enfeksiyonu ve ateşli hastalığı bulunmamalı , bebek kalp atımlarının yakın takip gerekliliği olmamalı, kanamalı olmamalı , bebekte duruş bozukluğu bulunmamalıdır.Suda doğum un annenin doğum ağrılarını azalttığı iddia edilir, buna karşın bebek için bir takım riskler taşır ;Suda doğum larda bebek ölüm oranları binde 1 seviyelerinde olup ,normal doğum seviyeleri ile benzer bulunmuştur.Bebeğin içinde bulunduğu küvetteki suyun temizliği sorun olabiliyor, bebek su yoluyla iltihap kapabilir.
Suda doğum un takibi esnasında bebeğin kalp atımları takibi yapılamıyor, önemli bir dezavantajıdır.
Bebek suda doğum esnasında su yutarsa, beyin fonksiyonlarında bozulma olabilir, nadiren boğulma da görülebilir.Suda doğum yapılırken , bebeğin hemen dışarı çıkılması esnasında göbek kordonu kopması riski görülebiliyor.Suda doğum , halen faydaları kesin gösterilememiş alternatif bir doğum şeklidir,
Uygun koşullarda ve deneyimli bir hekim takibinde yapılabilir.
Sezeryan ile doğum
Sezeryan ile doğumda bebek , gebe kadın karnına yapılan cerrahi kesiden çıkarılır.
Bir çok durumda doğum sezeryan ile gerçekleştirilmek durumunda kalınabilir.
Genellikle normal vajinal doğumun riskli olduğu durumlarda anne veya bebeğin risklerini azaltmak için uygulanır.Doğumun normal yollardan olmasının mümkün olmadığı durumlarda doğum başlamadan önce sezeryan planlanır, gebelik 38. haftadan sonra sonlandırılır.
Normal doğum yapılamayacak durumlar nelerdir?
En sık sebep Baş- pelvis uygunsuzluğu dur; bebeğin kafası ile anne adayının kemik çatısı arasında uyumsuzluk halidir (çatı darlığı ),diğer sık sebep bebek kalp atışlarında düşme saptanması ,bebek kakasının anne suyuna karışması durumu (mekonyum aspirasyon riski) ,doğumda başarısız vakum veya forseps uygulaması , tüp bebek sonrası, ileri yaş oluşan gebelikler, daha önceki doğumun sezeryan ile gerçekleştirilmiş olması , çoğul gebelik( ikizlerde özellikle ilk bebek ters ise),bebek yan geliş duruyorsa ( Bebek gebeliğin erken dönemlerinde yan durabilir.ancak son haftalarda duruşun düzelmesi gerekir) , Ters geliş ( makat - bebeğin önde gelen kısmının popo olması) ,bebeğin eşinin (plasenta) rahim ağzını kapatması durumunda(aşırı kanama yapma riski) ,plasentanın doğum gerçekleşmeden erken ayrılması(dekolman) acil bir durumdur , Bebek kordonunun sarkması durumunda , İri bebek ( ağırlığının 4000 gramdan fazla olması) veya küçük bebek ( ağırlığının 1500 gramdan az olması ) durumları , bebeğe ait sakatlıklarda( doğum yolu zedelenmesi olmasın diye), annede genital siğl veya herpes hastalığı ,daha önce vajinal ameliyat veya miyom aldırmış olunması sezeryan gerekçeleridir.
Tüm bunların yanı sıra isteğe bağlı sezeryan da 38. Hafta sonrası uygulanmaktadır.
Sezeryan hazırlığı , tekniği ve sezeryan sonrası
Elektif sezeryan kararı verilmişse, hamilenin bir gece önce en geç saat 12’ye kadar bir şeyler yiyip,içmesine izin verilir, sabah yatış için hastaneye gelinir.(Ameliyattan önceki en az 6 saatlik süre aç ve susuz geçmelidir.)Bunun sebebi anestezi esnasında midenin dolu olmasına bağlı olarak akciğerlere mide içeriğinin kaçmaması içindir.Sezeryan öncesi hemşire ameliyat bölgesinindeki tüyleri traş eder, bağırsak boşaltılması için lavman yaptırır.Bazı hastanelerde idrar torbasına sonda yerleştirilir.
Ameliyathane’de koldan serum takılır, parmağa oksijen ölçümü için mandal takılır, bu arada gebenin karın bölgesi antiseptik solüsyonla temizlenir,örtü örtülür.Artık anestezi ve ameliyata geçilir.
Önce karın cildi kesilir, yaklaşık 10-12 cm kadar , cilaltı doku,fasya,kaslar,karın zarı kesildikten sonra karın boşluğuna girilir.Rahim kesisi sonrası bebek çıkartılır, göbek bağı kesilerek çocuk doktoruna teslim edilir.(Bu süreç 5-15 dk sürer)Bebek çıktıktan sonra eşi de alınır, temizlik sonrası rahim katları ve sonrası karın katları kapatılır.Sezeryan ameliyatı duruma göre 30-60 dakika sürebilir.Ameliyat sonrası gözlem odasında 30-45 dakika anesteziklerin vücuttan atılması-uyanma için beklenir.
Sezeryan olunan ilk gün biraz sıkıntılı geçer , sonda genelde 8 saat kadar tutulur,idrar çıkışı izlenir.Damardan 2-3 litre sıvı ve ağrı kesicilerle antibiyotikler verilir, yaklaşık 8 saat sonrası sıvı beslenme de başlar.Sonda alınması ve beslenme ile beraber hasta ayağa kaldırılarak biraz hareket etmesi beklenir.Hareket sayesinde bağırsak çalışması aktive edilecek , damarlarda yatmaya bağlı pıhtılaşma riskleri azalacaktır.Sezeyan olanlarda en yakın zamanda emzirme teşvik edilir, böylece rahim kaslması da sağlanarak doğum sonu kanamalar azalacaktır.
Sezeryan sonrası ilk sabah pansuman yapılır, kesi yeri incelenir.Yumuşak gıdalar verilir , gün boyunca bebekle ilgilenilmesi ve hareket edilmesi beklenir.Gaz çıkartılması sonrası karın gerginliği azalır, tuvalete çıkılması ile de vücut toparlanmasının başladığı anlaşılır, taburculuk vakti gelmiştir.
Evde de fazla iş yapmadan, gaz yapacak besinlerden uzak durarak , istirahatle günler geçirilir, genellikle ameliyattan 1 hafta sonrası kontrol edilir, yara yerine bakılır.
Tam iyileşme normal doğum sonrası olduğu gibi 6 haftayı bulacaktır(Lohusalık süresi).
Sezeryan sonrası dikkat edilecek noktalar nelerdir?
Eğer sezeryan ‘ ı takip eden günler içinde 38 derece ve üzeri ateş oluyorsa, kanama fazla geliyorsa, akıntı fazla ve kokuluysa, karındaki kesi etrafı kızarık-şiş-akıntılıysa, bacaklarda ağrı-kızarıklık ısı artışı varsa hastaneye gidilmelidir.Neden sezeryan olanlar takip eden gebeliktede sezeryan olmak zorundadır?Önceki gebeliğinde sezeryan olanlarda eski rahim kesisi ne kadar iyi tamir edilmiş olursa olsun, rahim kası bütünlüğü bozulmuştur.Bebek büyüyünce eski kesi yerinde gerginlik, ve açılma – yırtılma olabilir.Böyle bir durumda anne ve bebek ciddi hayati risk taşırlar.Bu nedenle birçok merkezde sezeryan sonrası tekrar sezeryan tercih edilir.
Doğum ve bebek yaralanması (sakatlanması)
Doğum yaralanması nedir?
Doğum eylemi esnasında bebeğin doğuma bağlı fiziksel yaralanması (sakatlanması ) halidir. (Doğum travması)
Her ne kadar doğum yaralanması olmasın diye jinekolog gayret gösterse de 1000 doğumda 6-8 oranında bu durumla karşılaşılır.Yenidoğan dönemi ölümlerinin de yaklaşık % 2 sinin sebebidir.
Son yıllarda doğum yaralanması olgularında görülen azalma , ultrason ve bebek takiplerinde risklerin saptanmasıyla ve sezeryan uygulamalarıyla olmuştur.
Bebek ne kadar iri ise doğum yaralanması riski de o kadar fazladır.Genelde çoğu doğum yaralanması sonuçları iyidir.
Doğum yaralanması neden olur?
Zorlu bir doğuma bağlı olarak veya iri bir bebekte, ya da bebeğin duruş bozukluklarında doğum yaralanması olabilir.
Genelde sebepler şöyle sıralanabilir;
*İlk gebelik olması.
*İri bebek , doğum kilosu 4000gr ve üstü.
*Bebek baş büyüklüğü
*Bebekte mevcut çeşitli sakatlıklar
*Prematür bebek , 37 hafta öncesi erken doğum
*Bebek suyunun az olması
*Baş pelvis uygunsuzluğu – çatı darlığı
*Distosi , zorlu doğum(gebelik esnasında aşırı kilo alımı,20kg ve üzeri!)
*Uzamış doğum eylemi
*Vakum forseps uygulanması
*Makat (Ters bebek) doğumları.
Sık görülen doğum yaralanmaları hangileridir?
Doğum eyleminde sık karşılaşılan doğum yaralanmaları;
• Bebek kafa derisinde yumuşak doku şişmesine bağlı durumlar.(Birkaç günde kendiliğinden geçer, özellikle vakum ile doğum kaynaklıdır .)
• Bebek kafasında kan toplanması ,kafa kemikleri arasında kanama alanı olmasından kaynaklanır, doğumdan birkaç sonra şişme olur, büyüklüğüne göre kaybolması 15 gün 3ay kadar sürebilir , eğer kanama alanı büyükse bazı bebeklerde sarılık sebebi olabilir.
• Bebek yüzünde veya kafasında sıyrıklar , bebeğin doğum kanalında ilerlemesi esnasında anne kemik çatısıyla temasından kaynaklanabilir , veya vakum forseps uygulamalarından da oluşabilir.
• Bebekte göz içi kanamaları olabilir , tekinde veya her ikisinde görülebilir, göz bebeği etrafında kırmızı bant olur, bir hafta içinde kaybolur, zarar vermez.
•Bebek yüzüne doğum esnasında basınç olursa , yüz siniri zarar görebilir, vakum forseps doğumda da olabilir , bebek ağlarken fark edilir , hasarlı tarafta yüz mimikleri olmaz-göz kapanmaz, eğer hasar hafifse birkaç haftada düzelir, ciddi ise cerrahi gerekebilir.
• Brakial felç , kol ve ellere giden sinir yumağında zedelenme olursa gelişir , genellikle omuz takılması durumunda görülür.
Görülme sıklığı 1000 doğumda 2-3 civarındadır, sıklıkla Erb felci görülür (Kol hareketsiz ,el tutma hareketini yapabilir) Klumpke felcinde el hareketi de yoktur.
Bebek zedelenen taraf kolunu döndüremez ve katlayamaz.
Yapılan bir araştırma da ;
4. ayda bebeklerin % 88 i düzelirken , 12.ayda % 92 si , 48.ayda % 93 ü düzelmiştir.
Olgularda ilk hafta kol hareketsiz olarak dinlendirilir , sonraki hafta pasif egsersiz başlanır, kaslarda kontraktür oluşumu önlenmeye çalışılır.
Cerrahi yapılmasını ilk yıl içinde önerenler de bulunmakla beraber, bu konuda tam bir fikir birliği henüz yoktur.
• Köprücük kemiği kırıkları doğum eyleminde en sık görülür, omuz takılması halinde veya ters doğumlarda olur, iyileşmesi hızlıdır, eğer ağrılı ise kol hareketi kısıtlanıp bandaj kullanılır.


Kaynak