Arama


bloom22 - avatarı
bloom22
Kayıtlı Üye
21 Mart 2013       Mesaj #10
bloom22 - avatarı
Kayıtlı Üye
Köyde Düğün:
Bütün bu hazırlıklardan sonra düğün, oğlan evinde başlar. Köy düğünü, sabah güneşin doğmasından sonra bayrağın evin en yüksek bir yerine asılmasıyla başlar, bu bayrak düğün bitene kadar buradan indirilmez. Kız evine giderken başka bir bayrakla gidilir. Düğünlerimizde genellikle oyun havaları zurna ve davulla çalınır. Ayrıca sazın bulunduğu ortamlar da yok değildir. Oynanan bütün oyunlar genellikle bu iki müzik aletiyle birlikte olur.


Sabah çalmaya başlayan davulcu ve zurnacı düğün kahyası tarafından kahvaltıya davet edilir ve burada onlara bahşiş verilir. Kahvaltıdan sonra düğün tekrar başlar. Köyümüzde düğünlerde oynanan oyunlar: Sivas halayı, dik halay, paso, hoşbilezik, Kürt halayı, Sivas ağırlaması, üç ayak, semah, akçik, madımak, sumsuk, daraley vb.


Oğlan evinden kız evine salıkçı (haberci) gönderilir. Salıkçı kız evine düğünün başladığını bildirir ve özel istekleri iletir. Bunun yanında salıkçı kız evine içinde bazı yiyeceklerin bulunduğu bir heybe götürülür.
Ancak salıkçının kız evine çok dikkatli gitmesi gerekir. Çünkü yakalanması ve heybeyi kaptırması durumunda salıkçıya cezalar verilmektedir. Mesela salıkçının sırtına binilerek gezdirilir, ayrıca kız evinde de salıkçıya iş yaptırılır ( ahırların temizlenmesi gibi ).


Oğlan evinde ise koyunlar kesilir ve yemekler yapılır. Düğün törenleri içinde oldukça yaygın olan adetlerden biri de düğün pilavıdır. Düğün pilavı genellikle etli bulgur biçimindedir. Düğün pilavının yapılması oldukça dikkat gerektirir. Bu pilav tecrübeli biri tarafından hazırlanır. Çünkü düğüne katılan herkese yetecek miktarda lezzetli pilav hazırlamak oldukça zor bir iştir. Genellikle köyümüzde bu işten sorumlu ehil insanlar vardır. Düğün pilavı yapılırken; bulgur ve etin dengeli olmasına, yağı ve tuzunun yeterli olmasına dikkat edilir. Yemekten sonra içki masaları kurulur ve herkes eğlenir. Genellikle rakı, bira meşrubat ikram edilir. Akşama kadar halaylar çekilir ve düğün şenlenir. Düğün başlangıcından gerdek gecesine kadar oğlan müsayibinin (sağdıç) evinde kalır.


II. Gün
İkinci gün düğün alayı kız evine gider. Kızın evine düğün alayı yaklaştığı zaman kız tarafından bazı geçler düğün alayının önüne ip tutarlar. Buradaki amaç ayak bastı parası ( toprak bastı ) almaktır. Gençlerden birisi sözcü seçilir. Bu sözcü oğlan tarafının düğündüğün alayı kız evinin önüne gelir. Oğlan tarafının bayraktarı bayrağı evin çatısına asmak için bekler. Bu arada kız tarafından bir kişi evin kapısını kilitleyerek düğün alayını içeri sokmaz. Oğlan tarafının düğün kahyası kapıyı kilitleyen kişinin gönlünü razı ederek kapının açılmasını sağlar. kahyasından haklarını ister. Bundan sonra sıkı bir pazarlık başlar, genelde ya içki verilir ya da para verilir. Gençleri razı etmek önemlidir. Bundan sonra


Eğer düğün alayı başka köyden gelmişse köydekiler onları imece usulü ile ağırlar. Herkes evine bir misafir ***ürür. Öncelikle kız evinde misafirlere etli bulgur pilavı ikram edilir. Bu arada yemekten önce kız evinin önünde çalan davul ve zurnacıyı susturmak için kız tarafının düğün kahyası onlara bahşiş verir. Sıra bayraktarın hakkını vermeye gelir. Bayraktara da para ya da bir hediye verilerek bayrağı evin çatısına asması istenir. Bayrağın düğünlerde çok büyük bir önemi vardır. Çünkü bayrağı insanlar namusları olarak görürler. Bundan dolayı bayraktarın bayrağı kaptırmaması çok önemlidir.


Daha sonra düğüncüler akşama kadar eğlenir ve halay çekerler. Akşam kıza kına yakılır. Bu kınaya kapış kınası denir. Kapış kınasını baş düğüşü yönlendirir. Kına genellikle genç kızlar tarafından hazırlanır ve hazırlanırken maniler söylenir. Kına genelde evin geniş olan yerinde yoksa dışarıda açık alanda yakılır. Kız, kınaya ya ablası ya da baş düğüşü tarafından hazırlanır. Kız orta bir yerde iskemleye (sandalye) oturtulur ve başına renkli pullu puşu örtülür. Geniş bir tabağa konulan kınanın üstüne mumlar yakılır. Kınayı yakacak olan kızlar gelinin etrafında bir halka oluşturarak bu kına tabağını dolaştırırlar. Bu işlem davul zurna eşliğinde üç kere tekrarlanır. Bu sırada kına elden ele geçerek hem maniler söylenir hem de oyunlar oynanır. Daha sonra kına tabağı baş düğüşüye verilerek kınayı yakması istenir. Gelin kınanın yakılması için elini açmaz. Bunun anlamı gelinin hediye beklemesidir. Oğlan tarafından birisi kızın avucuna para ya da altın koyar.

Kına yakma işi bittikten sonra baş düğüşü kızı oyuna kaldırır. Kınayla birlikte üç kere halay çekilir. Daha sonra kız oyundan çıkarılır. Arta kalan kına baş düğüşü tarafından gelen misafirlere dağıtılır. Burada genellikle kınayı bekar kızlar ve bekar erkekler alır. Bunu bahtlarının açılması için uğur sayarlar. Kapış kınası denmesi de buradan gelir. Daha sonra oğlan evinden gelen kuruyemiş de misafirlere dağıtılır. Kuruyemiş de bolluğu ve bereketi simgeler. Akşam geç saatlere kadar eğlenilir ve daha sonra köylüler gelen misafirleri evlerine götürülür,misafir ederler.
Davul zurna, dışarıda geleneksel olarak ağıt havaları ve gelin çıkartma çalar. Burada gelinin ağlaması beklenmektedir. Her ne kadar düğün bir insanın yaşamında en mutlu anlarından biri olsa da bu aynı zamanda bir hüzün anıdır, çünkü kız başka bir aileye gelin olarak gitmektedir. Eskiden yaygın olarak gelin kız evinden çıkarıldıktan sonra oğlan evine atla götürülürdü. Kapının önünde gelinin atı hazır beklemektedir. Atın başını oğlanın sağdıcı ( müsayip kardeşi ) tutmaktadır. Çünkü gelin oğlan evine sağdıç tarafından götürülecektir. Gelin ata kardeşi tarafından bindirilir. Düğün alayı bundan sonra yola çıkar.
Sonunda düğün alayı oğlan evine gelir. Bayraktar kız evine götürdüğü ve dönüşte geri getirdiği bayrağı, oğlan evinde düğün süresince asılı duran bayrağın yanına asar. Davul zurna eşliğinde halaylar çekilir.
Hayat fırtına demek değil, fırtınanın altında dans öğrenmektir.