Auguste Comte,sosyolojiyi neden ikiye ayırmıştır? Toplumsal statik nedir? Toplumsal dinamik nedir?
Comte,insan türünü ‘sınırsız ve sonsuz bir toplumsal birlik’ olarak düşünmüştür. Ve ona göre sosyoloji,hem belirli toplumları ,hem de insan türünün tarihsel gelişmesini incelemelidir. Bu yüzden ,kendi bilimler sınıflamasının öteki bilimlerini daha önce statik ve dinamik olarak ikiye ayırdığı gibi,sosyolojiyi de ikiye ayırmıştır. ‘Toplumsal statik’ ve ‘toplumsal dinamik’ olarak ikiye bölünen Comte sosyolojisinde ,toplumsal statik,yani ‘statik sosyoloji’ belirli toplumlardaki düzeni inceleyeceği için Comte onu bir ‘düzen kuramı’ olarak sunmuştur. Toplumsal dinamik,yani ‘dinamik sosyoloji’ toplumlardaki ilerlemeyi inceleyeceği için Comte onu bir ‘ilerleme kuramı’ olarak sunmuştur.
Comte’a göre statik sosyoloji, ‘consensus social’ dediği toplumsal birliği inceler. Çünkü ona göre “Toplumsal olgular,bir birlik içinde birbirlerine bağlıdırlar”. Toplumun bu ‘parçalanmaz’ bütünü içinde toplumsal gerçeğin bütün hareket,belirti (tezahür) ve görünümlerinin birbirlerini bütünlemesinin incelenmesini,statik sosyoloji yapacaktır. Comte,toplumu canlı bir organizmaya benzetir: Canlı bir varlıktaki bir organın işleyişinin incelenmesi,o organı ,canlı varlığın bütününden soyutlayarak yapılamayacağı gibi,örneğin toplumsal bir olgu,toplumsal bir kurum,belirli bir anda,bir toplumun bütünü içindeki ilişkilerden soyutlanarak ,incelenemez. Böylece statik sosyoloji ,hem belirli bir anda toplumun yapısını , ‘anatomi’sini inceler ,hem de toplumsal birliği oluşturan öğeleri (örneğin,en başta aileleri) ve başka toplumsal kurumları inceler. Comte’a göre toplumsal birliği oluşturan birim,ailelerdir. Ancak bu aileler,toplumsal işbölümünde yerlerini alacaklardır. Statik sosyolojinin ,toplumsal birliği bir canlı varlık gibi incelemesi,ister istemez bu sosyolojiyi,her toplumun başlıca organlarının aranmasına götürecektir. Yani her toplumsal düzenin ilkelerini bulmak için tarihsel toplumların çeşitliliğinin ötesine gidilecektir. Böylece çeşitli toplumların belirli bir anda,yani ‘durgunlukları ya ad değişmezlikleri’ içinde basit,pozitif bir çözümlemesini yapan statik sosyolojiden dinamik sosyolojiye geçiliyor demektir. Bu sosyoloji de,her insan toplumunun ana düzenini,başka bir deyişle insanlığın sürekli gelişmesini inceleyecektir.
Görülüyor ki fizyolojinin anatomiye bağlı olması gibi,dinamik sosyoloji de statik sosyolojiye bağlıdır. Comte’a göre ,toplumların geçtiği art arda aşamalar,hayvansallığa kıyasla toplumların gelişmesi olmuştur. Bu gelişmeyi harekete geçiren insan düşüncesidir (toplumların işleyişi düşüncelere dayanır); insan düşüncesi de bazı yasalara uymuştur ve uymaktadır. Bu da bizi “üç hal yasası”na götürür. Comte,insanlığın düşünsel yaşamınınve bilimlerin gelişmesinin,art arda üç aşamadan geçtiğini ileri sürmüştür.
kaynak: 100 soruda sosyoloji