Arama

Doğa ne demektir? - Tek Mesaj #6

Thunderbolt55 - avatarı
Thunderbolt55
Ziyaretçi
4 Nisan 2013       Mesaj #6
Thunderbolt55 - avatarı
Ziyaretçi
Tabiat hepimizi bir ana gibi bağrına basmış; üstündeki canlı, cansız hiç bir varlığı bir evlat misali birbirinden ayırmadan hem de her birine ayrı bir güzellik katarak, öylesine muhteşem öylesine görkemli.
Mücadelesini verdiğimiz yaşam büyük balığın küçük balığı tuttuğu bir sahnenin; oyuncuları farklı, rolleri birbirine benzer bir piyesi aslında değil mi? Başrolünde bazen insan, bazen hayvan bazen de bize hükmeden tabiatın ta kendisi; hava, güneş, dağ, taş, deniz, toprak gibi cana can veren, cana can katan varlıklar.

Tabiatımızı ne de güzel yaratmış yaratan; büyüklüğü, yıkılmazlığı, erişilmezliği, gücü simgeleyen dağlarımız, yaşam kaynağımız aydınlığımız güneş, bizi üstünden geçindiren ve geri dönüşümüz olan toprak, pek çok canlının yaşadığı ayrı bir merkez olan insanın geçim kaynağı, görüntüsü şiirlere konu olan denizler vs. daha sayamadığım pek çok güzelllik.
Bir paylaşım aslında tabiat ve insan arasındaki.bir alışveriş gibi.

Ama tabiatımız; tabiatı kötü insanlar tarafından bozulmakta ne yazık ki. İnsan kendi bindiği dalı keser mi? İşte insanoğlu kesiyor hem de hiç acımadan kesiyor.

Bir şeyler yapılırken birşeyler hep bozuluyor. Böyle mi olması gerek? Kocaman hayır.

Gittikçe artan nüfus artışı nedeniyle doğamıza yapılan en büyük kötülük biz insanlardan geliyor. Yeni yerleşim yerleri kurmak, çığ gibi büyüyen ulaşım sorununa çözüm bulmak adına dağların yıkılması, derin kazılan yol çalışmaları nedeniyle katledilen pek çok canlı.

Bizim evin yakınında bir park var. Daha ağaçları yeni yeni yeni gölge yapmaya başlamıştı. Annelerin küçük çocuklarını götürdüğü, oynattığı, gençlerin temiz havayı soluduğu, top oynadığı, büyüklerin çay yudumladığı bir park. şimdilerde yıkılma kararı alınmış. Neden mi? Tamam amacı çok güzel okul yapılacakmış ama neden başka bir yer değil. Çocuk yetiştirmek ne kadar zor ve zaman alıyorsa, bu ağaçlarda böyle zor büyüdüler. Hepsi ölmeyecek mi? duygusal düşündüğümü sanmıyorum. Çünkü onlar da bir can, bize nefes oluyorlar.

Ne yazık ki insanın faydasına olan her şey insan tarafından tüketilmeye çalışılıyor. Hele denizlerimiz. kenarlarında kurulan yerleşim merkezleri, sanayi tesisleri arttıkça kirlilik de bir o kadar artıyor. Gemilerin verdiği zararlar saymakla bitiremiyorum. Balıklarımız pek çok su ürünümüz ölüyor.

İnsanı insan yapan değerlerimizi, örnek insan özelliklerinden doğruluk, dürüstlük, merhamet, mertlik vb. davranışlarımızı, başka hiç bir canlıda olmayan aklımızı bilincimizi iyi ve güzele kullanmak, aksini yapanları uyarmak hepimizin bir borcu aslında
Sesimizi duyurmalıyız ki, doğa bizi kucaklasın,
Ağaçlar bir ülkenin doğal zenginlikleridir. İnsanlara ve yurda büyük yararları vardır. Memleket ekonomisine katkıda bulunduğu gibi insanları toprak kayması, sel gibi doğal felâketlerden korur, iklim şartlarını düzenler.
Ağaç, tabiatın süsüdür. Tanrı’nın insanlara bağışıdır. Bizde ağaç sevgisi, köklü, gelenekleşmiş bir sevgidir. Deyimlerimizde şiir ve türkülerimizde bu sevginin göz alıcı izlerine raslamak mümkündür.
Ancak, bazı kendini bilmez, cahil kişiler, toprak kazanmak, yakacak elde etmek gibi çeşitli bahanelerle yaş ağaçlara acımasızca kıyarlar. Ufacık bir çıkar kaygısı yüzünden büyük bir zarara sebebiyet verilir.
Bunları kes, o baltanla bu çürümüş ağaçları yere ser” derken, insanlarımıza ne kadar yerinde ve içten bir öğüt vermektedir.
Gerçekten, yaş ağaç kesen bir insan, bir canlıya kıydığı için cani sayılır. Tanrı ve kul katında da günahkârdır. Ayrıca, şairimizin de dediği gibi, hiçbir zaman esenliğe kavuşmaz.

Kuşlar çevremizde uçar.Çevremizde ağaçlar kış gelince bembeyaz elbise giyerler.Sonbahar gelir.Ağaçlar çıplak kalır.Toprağın üstünde gezinir,börtü böcekler.Arkadaşım ‘çevreni temiz tut.Peki sizce bu kirlilik nereye gidiyor.Akarsulara,ırmaklara,denizlere ve sonrada taa okyanuslara kadar gider.Bu yüzden çevremizi kirletmeyelim.Bunun nedeniyle akarsular , ırmaklar , denizler, okyanuslar kirlenir.Su kirliliğinden suda yaşayan canlıları öldürür.Eğer çevreyi kirletirsek mikropla arkadaşlık etmiş oluruz.Bu yüzden çöplerimizi çöp kutusuna atalım.Çöpü attıktan sonra mutlaka ellerimizi yıkayalım.Bunun için çok dikkatli olalım.Güzel bir Dünya istiyorsak temizlik kuvanlar öldüğü zaman bazı vatandaşlarımız balıkçılık yapamayıp çocuklarına bakamaz.Böyle olunca çocuklar okula gidemez.Birde onları düşünelim,onların o hallerini.Biz çevreyiz.Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için çöplerimizi çöp kutusuna atalım,ayrıca büyük şehirlerde olduğu gibi belirli yerlerde geri dönüşüm kutuları olursa bu atıklar tekrar işlenerek ülke ekonomisine de katkıda bulunmuş oluruz.Hepinize sağlıklı,temiz,yaşanılır bir dünya dilerim.
Geçmişteki insanlar doğayı sonuna kadar korumuş,sağlıklı yaşam sürmüşlerdir. İnsanlar toprakla ilgilenmiş,ağaçları korumuştur.Atatürk , bir ağaç için köşkünü yerinden oynatmış , günümüzde ise yaş ağaçları kesmek normal bir şeymiş gibi görülmektedir.Ağaçlar kesilip yerine binalar yapılmıştır.Dünyada yılda 13 milyon hektar , Akdeniz’de 550 bin hektarlık orman alanı ihmal , kasıt ve ya kesilme sonucunda yok oluyor.Her yıl nesli tükenmek üzere olan kutup ayıları , vatozlar , Madagaskar hayvanlarından sifaka lemurlar , gri balinalar , kısa gagalı yunus gibi hayvanlar büyük tehlike altında.Ayrıca yılda 300 bin fok balığı kürkleri için öldürülüyor.Yavaş yavaş ağaçların yerini fabrika dumanları , karbondioksitler almıştır.