“ERASMUSLA MADRİD” Ne Yiyelim, Ne Alalım Avrupanın alışveriş merkezlerinden biri olan Madrid’de alışveriş yapmak çok keyiflidir. Bizim Türkiye’ye dönerken en çok getirdiğimiz şey ayakkabı idi . Arenal caddesindeki dükkanlarda şaşırtıcı derecede ucuz ve güzel ayakkabılar bulabilirsiniz. El Corte Inglés, merkezin biraz dışındaki Tresaguas ve Alcorcon’daki Outlet center’lar ise her türde alışveriş yapmak için doğru seçimler olacaktır. Eğer Pazar günü Madrid’de iseniz şehrin ünlü pazarı El Rastro’ya mutlaka uğrayın. Antika eşyadan takıya, evcil hayvandan giysiye kadar herşeyi bulabileceğiniz El Rastro’ya eğer alışveriş yapacaksanız sabahın erken saatlerinde gidin. Ceplere dikkat, çok kalabalık ve yankesiciler olabilyor.
Ne Yiyelim Madrid’de İspanyanın zengin yemek kültürünün birçok örneğini tadabilirsiniz. Öncelikle bizim kültürümüzdekinden farklı olduğu için yemek saatleri hakkında bilgi verelim, İspanya da genellikle 4 öğün yemek yenilir : Kahvaltı, öğle, akşam ve gece yemeği. Bu öğünlerden kahvaltı ve akşam yemeklerini bir kenara bırakabiliriz. Aslolan öğle ve gece yemekleridir. Madrid 23:00′den sonra yaşamaya başlayan bir kent; dolayısıyla gece boyunca yenilen tapas ( zeytinyağı, jambon, sosis, peynir, patates, balık ve mevsim sebzeleriyle hazırlanan mezeler ve sandwiçler ) ister istemez sabah kahvaltısına pek gerek bırakmıyor. Yani gece geç saatte bol yiyorsunuz ve sabah hiç iştahınız olmuyor. Zaten acıkmasanız iyi olur çünkü sabah kahvaltısı burada bir öğün olarak telakki edilmiyor; dolayısıyla sabahları yiyecek sunan pek fazla yer de bulamıyorsunuz.
13:30 ile 16:00 arası adeta ziyafet havasında yenen öğle yemeğinde restoranlar genelde 4 yada 5 çeşitten oluşan menüler sunar. Önce çorba, salata, ardından et veya balık sonra da meyve, dondurma veya marmelatlarla tatlandırılmış börek gelir. Biz Türkler için fazla ağır gelmişti bu kadar çeşitli yemek, sonradan alıştık tabi. Fiyatlara gelince, öğle yemeği menüleri genelde 12-13 eurodan başlar, restorant kalitesi arttıkça fiyat da artar tabi. Biz ilk gittiğimizde Plaza Mayor civarlarında turistik gezilerimizi yaparken, Mayor’un içindeki lokantalarda yemektense arka sokaktakilerde yemeyi tercih etmiştik, daha ucuz olacağını düşünerek. Fakat gördük ki tam tersiymiş, Mayor’un içindeki lokantalar hem daha iç açıcı hem de daha ucuzdu. İspanyaya gittiğinizde mutlaka yiyin dedikleri bir çeşit piav olan ‘paella’dan bahsedecek olursak bizim midemiz kaldırmamıştı onu. İspanya’nın iç savaş zamanlarında fakir kalan halk tarafından bulunmuş bu yemek. Çöplerden buldukları ya da evlerinde az buz kalan çeşitli etleri yada sebzeleri pilavla karıştırarak yerlermiş. Bu yüzden içinde ne ararsanız vardı, karides, tavuk eti, domuz eti, dana eti, sebze ve pilav. Bizimse alışık olmadığımızdan midemiz kaldırmamıştı, hele o karidesleri kara gözleri ve kafalarındaki tellerle görünce.. Tabi damak zevki bu, çok beğenenler de var paellayı. Akşam yemeği ise İspanyollar tarafından hafif yenen bir öğündür, bu öğünü 22.00-23.00 sularında yediklerini hesaba katarsak doğal karşılamak gerekir. Daha sonra dolu dolu yaşanacak geceye adım atılır, genelde barlara yada ‘taberna’lara gidilir. Tabernaların barlardan farkı daha çok tapas çeşidi olması ve oturarak hizmet edilmesidir. Buralarda genellikle bira ya da İspanyolların meşhur içkileri olan ‘Sangria’ içilir. Kırmızı şarap, portakal yada limon suyu, bazen biraz martini ve taze meyvelerden oluşan leziz sangria genelde büyük bir sürahide gelir. Şiddetle tavsiye ediyoruz.
Barların güzel tarafı ise her içki söylediğinizde yanında ücretsiz bit tapas gelmesidir ve siz içki söylemeye devam ettikçe o tapasın da kalitesi ve büyüklüğü artar. Örneğin önce birkaç zeytin tanesi, sonra soslu küçük ekmekler, daha sonra ise cips ve soğan halkaları gelir. Bu şekilde iki kişilik üç servis alarak 5-6 euro ödeyerek çıkabilirsiniz bir bardan. Madrid’e gittiğinizde gitmeden kesinlikle dönmeyin diyebileceğimiz bir diğer mekan ise ‘Chocolateria de San Gines’dir. Burası enfes ‘Chocolate con Churros’lar yapan ve benim (widi) İspanyadan yusyuvarlak dönmeme neden olan çikolatacıdır . Madrid’in ‘Joy’ isimli en ünlü gece külübünün hemen yanında bulunur. Keyiflerine düşkün Madridliler Joy’da gecenin geç saatlerine kadar eğlendikten sonra burada Chocolate con Churros yiyerek geceyi tamamlarlar. Bu tatlı bizim bildiğimiz halka tatlısının şerbetlenmemiş halinin sıcak ve özlü çikolataya batırılarak yenir. Çikolatanın içine çok hafif alkol de katarlar. Bir porsiyonunda bir bardak çikolata ve 4-5 adet churros vardır ki bu da bir kişiye fazlasıyla yeter. Porsiyonu 3,5 eurodur. İspanyolların kahvaltıda, yemeklerden sonra yada içki içtikten sonra yemeyi tercih ettikleri bu tatlıyı ben (widi) ana yemek olarak tercih ediyordum. Mmmmm.. Canım çekti. Son düzenleyen Safi; 8 Mayıs 2018 00:27
