Arama

Baruch Spinoza - Tek Mesaj #4

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
4 Haziran 2013       Mesaj #4
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Baruch Spinoza (1632 Amsterdam-1677 Den Haag)
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Hollandalı filozof. Dinî nedenlerle Portekiz'den kaçan bir Yahudi aileden gelmektedir. İyi bir öğrenim gördü, daha çok Yahudu okullarında okudu. 1656'da rasyonalist tutumlarından ötürü Amsterdam Sinagogu'nca aforoz edildi. Bundan sonra mercek yaparak yaşamını sürdürdü. Daha sonra siyasi görevler aldı.

Spinoza'yı din kurumları karşısında zorda bırakan şey heptanrıcı bir felsefe anlayışı geliştirmiş olmasıydı. Spinoza felsefesi her şeyden önce Tanrı'nın gerçekliğini temellendirmek çabasıyla başlar. Tanrı, Spinoza'ya göre var olmak için kendinden başka bir güce gereksinmesi olmayan bir tözdür. Demek ki Tanrı yetkin varlıktır, varlığı kendinden gelir. Bu yetkin varlık aynı zamanda şu niteliklere sahiptir: Sonsuz, tek, zorunlu, basit, devinimsiz, ölümsüz, bağımsız. Birçok niteliğiyle tanınabilir olan Tanrı'yı biz iki niteliğiyle, düşünce ve uzam nitelikleriyle tanırız. Tanrı tek tözdür, onun dışında herhangi bir töz bulmak olasılığımız yoktur. Bununla birlikte dünya, doğası gereği Tanrı'dan ayrıdır. Buna göre dünya vardır ve çeşitli devingen ve sonlu varlıklardan yapılmıştır. Düşünce ve uzamla kurulmuş olan kendi dünyamızın dışında başka tanrısal niteliklerle kurulmuş olan başka dünyalar da vardır. Bu heptanrıcılık anlayışı gerçeklikler dünyasında olumsallığı ve özgürlüğü kaldırır, her şeyi gerekirci bir zorunluluk içine koyar. Böylece ruh ve beden ayrı tözler olmaktan çıkarlar, tek bir tözün, tanrısal tözün iki ayrı biçimi, iki ayrı niteliği, iki ayrı açınımı olurlar. Böylece hem düşüncelerimiz hem bedensel edimlerimiz hem de toplumsal eylemlerimiz genel bir düzene tam olarak baş eğmişlerdir. Onlar için özgürlük yoktur. Öyleyse insan, yasaları çok kesin, çok belirgin bir evrende yaşamakta, onun gereklerine uymaktadır. İki biçim ya da iki nitelik, ruh ve beden, Descartesçı anlamda açık ve seçik iki fikir olarak eşit sayıda dışlaşmalar ortaya koyarlar: Her bedene bir ruh, her ruha bir beden karşılıktır, her devinime bir fikir, her fikre bir devinim karşılıktır. Böylece ruhla beden arasında, açıklamasını Tanrı'da bulan bir karşılıklı bağımlılık sözkonusudur. Her düşünceye bir beden karşılık olduğuna göre bilgilerimiz sınırlı olacaktır. İnsan için yanılmanın kaynağı bu sınırlılıktadır. Yanılma Spinoza'da kaçınılmaz bir şeydir. Bu bağlanmışlığın aşılması şaşmaz bir biçimde doğru olan fikirlerin sezgisine ulaşmakla olasıdır. Bu sezgi bizi bulunduğumuz basamaktan daha üst basamaklara çıkaracaktır.

Başlıca yapıtları:
  • "Trastatus Theologico-Politicus" (Dinsel-Siyasal İnceleme, 1670),
  • "Tractatus" de Deo et Homine Eiusque Felicitate" (Tanrı, İnsan ve İnsanın Mutluluğu Üzerine İnceleme, 1677),
  • "Tractatus Politicus" (Siyaset İncelemesi, 1677),
  • "Ethica" (Ahlâk, 1675).
Sen sadece aynasin...