HİPNOTİZMA
dendiğinde insanların aklına genellikle eğlenceli,! ama pek de inandırıcı olmayan bir sihirbazlık numarası gelir. Bu tür sahne gösterilerinde, bütün dikkatin hipnotiz-acıda yoğunlaştırılması istenir. Hipnotizmacı da elinde tuttuğu bir cep saatini, bir kolyeyi ya da bir kalemi, hatta yalnızca parmağını yavaşça sallayarak alçak ve etkileyici bir sesle "uykun var, gözkapakların ağırlaşıyor, gözlerin kapanıyor ve derin bir uykuya dalıyorsun..." gibi sözler söyler. Böylece hipnotize edilen kişinin birdenbire uyuduğu görülür. Artık hipnotizmacının "etkisi altındadır" ve onun her söylediğini yapmaya hazırdır. Genellikle uyanık gibi göründüğü halde çevresindeki hiçbir şeyi, hiç kimseyi görmeyen bir uyurgezer gibi davranır. Hipnotizmacı genellikle parmaklarını şaklatarak onu "uyandırıncaya" kadar bu durumunu sürdürür ve uyandıktan sonra neler olduğunu hiç hatırlamaz.
Hipnotizma gerçek midir? Kuşkusuz bazı durumlarda, özellikle izleyicilerin arasından çıkıp gelen, ama aslında hipnotizmacıyla birlikte çalışan bir "gönüllünün" hipnotize edildiği sahne gösterilerinde kandırmaca vardır. Hatta bazı ülkelerde sahnede hipnotizma gösterilerinin yapılması tümüyle yasaklanmıştır. Ama hipnoz denen bu uykuya benzer özel psikolojik durumun ve telkinle hipnoz durumu yaratabilen hipnotizma yöntemlerinin gerçekliği bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır.
Hipnotize edilen kişi uyuyormuş gibi görünse de bu bildiğimiz anlamda bir uyku değildir. EEG (elektroansefalograf) denen ve beynin elektrik etkinliğini kaydeden bir aygıtla yapılan deneyler, hipnotize edilmiş bir kişinin beyin dalgalarının uyanık bir kişinin beyin dalgalarıyla hemen hemen aynı olduğunu göstermiştir. Oysa uyku sırasında kaydedilen beyin dalgaları oldukça farklıdır .
Hipnozun nasıl gerçekleştiği tam olarak bilinmiyor. Ama hipnoz durumuna ışık tutacak pek çok güvenilir deney ve gözlem yapılmıştır. Bütün bu deney ve gözlemlerden çıkarılan en önemli sonuç hipnozun her şeyden önce telkine dayandığıdır. Denek, yani hipnoz uygulanacak kişi, hipnotizmacının bütün telkinlerine açıktır. Onun bütün söylediklerine inanır ve ne yapmasını ya da ne anlatmasını istiyorsa hiç duraksamadan yerine getirir. Hipnoz durumundaki deneğin nabız atışları hızlanabilir; sıkıldığında ya da öfkelendiğinde yüzü kızarır, korkuya kapıldığında sararır ve kendisinden beklenmeyecek kadar büyük bir kas gücü gösterebilir. Bir insanın hipnoz ya da bunun en ileri aşaması olan "trans" durumuna geçebilmesi için buna istekli ve hazır olması, hipnoz uygulayan kişiye tam olarak inanması ve güvenmesi gerekir. Kuşkusuz iyi bir hipnozcu olabilmek de beceri ve yetenek gerektirir; ama asıl önemli olan deneğin hipnoza yatkın olmasıdır. Bazıları telkinden kolayca etkilenirken bazıları da sonuna kadar direnir. Ama hiç kimse, en azından şimdilik, kendi isteği dışında hipnotize edilemez.
Bugün birçok ülkede bazı tıp uygulamalarında, özellikle diş hekimliğinde, doğumlarda, ağır yanıklarda ve deri nakli gibi bazı ameliyatlarda hastanın ağrı duymaması için bir anestezi yöntemi olarak hipnozdan yararlanılıyor. Ameliyat sırasında hastanın ağrı duyumunu ortadan kaldırmak üzere kimyasal maddelerle yaratılan uyku durumu, yani narkoz nasıl etkili oluyorsa telkinle yaratılan hipnoz da bazı hastalarda aynı derecede etkili olabiliyor. Hipnozla ağrısız doğumun en büyük yaran ise, bebeğe zarar verebilecek ilaçları kullanmadan annenin ağrılarını dindirebilmektir. Ayrıca alerjik hastalıkların, çok fazla yemekten ileri gelen şişmanlıkların, engelle-nemeyen mantıkdışı korkuların (fobilerin), sigara, alkol ya da ilaç bağımlılığının ve uyku bozukluklarının tedavisinde de hipnoz etkili bir yöntemdir. Bazen, tedavi edilen hastalığın ya da bozukluğun yeniden ortaya çıkmaması için uzmanlar hastalarına kendi kendilerine telkin yaparak "otohipnoz" uygulamayı öğretirler.
Hipnoz ruhsal bozuklukların tedavisinde de hastaya büyük ölçüde yardımcı olabilir. Özellikle, geçirilen bir kazadan ya da yaşanan sarsıcı bir olaydan kaynaklanan ruhsal bozukluklarda, aynı olayı ve o anki duygularını hipnozla yeniden yaşayan hasta çoğu kez bu sıkıntılarından kurtulabilir. Sigmund Freud da gençliğinde, kendi psikanaliz yöntemlerini geliştirmeden önce, hastalarını tedavi etmek için hipnozdan yararlanmıştı
Bazı ülkelerde adli soruşturmalarda da, örneğin bir cinayet davasının tanıklarından "güvenilir" bilgi alabilmek için hipnoza başvurulur. Bu uygulamanın çıkış noktası, tanığın hipnoz durumundayken doğruyu söyleyeceği varsayımıdır. Oysa hipnozun çağrıştırdığı anılar deneğin doğruluğuna inandığı olaylar olabilir, ama gerçeği ne kadar yansıttığı bilinemeyeceğinden sağlam bir kanıt gözüyle bakılamaz. Bu yüzden bazı mahkemelerde hipnozla ifade alınmasına izin verildiği halde bu uygulamanın geçerliliği tartışmalıdır.
HİPNOTİK SEANSIN ÖZELLİKLERİ
Hastanın ilk kez hipnoz için etkilenmesi hemen hemen onun kendisini etkilemesi kadar önemlidir. Hatta bu esas olmamasına rağmen çevredeki uyarıcılar minumum derecede olmalıdır. Şahsı hipnotik transa teşvik için hipnozun doğasını rahatça açıklayabilirim. Kişinin hipnoz hakkındaki her yanlış bilgisinden kişiyi arındırmak gereklidir. Hastaların çoğu hipnoz seansı esnasında şuurlarının kaybolacağını sanırlar. Bu yanlış bir düşüncedir. Onlar açıkça şaşkınlık, dalgınlık, ofis gürültüsü veya buna benzer şeylerin dışında olacaklar, bunları algılamayacaklar fakat onlar trans anında neler olduğunu şiddetli bir şekilde bileceklerdir.
Hastalığın başlangıcına neden olan belli başlı problemlerin ve hastanın hastalığının tartışılması esnasında; sahısa karşı müşfik ve sempatik bir yaklaşım tarzı kullanmak gerekli bir hususdur. Hastanın gözlerine direk bir şekilde bakmaya muktedir olmak; muhtemel problemleri aşmada doktora yardım edecektir.
Kullanılan konuşma dili hastanın idrak alanı içerisinde olmalıdır. Eğer hastaya yararlı olacaksa, onu rahat ettirecekse veya hastalığın sebebini öğrenmede yardımcı olacaksa kullandığımız dil şaşmaz bir tarzda olmalıdır. Kişinin psikolojik yapısını, kişisel kalıbını, fiziksel ve zihin istidadını anlamak çok önemlidir. Bazı hastalara mantıksız öneriler onların ahlaki davranışlarına zıt düşmemek şartıyla telkin edilip onların güvenlerini yeniden kazanılması sağlanmalıdır. Düşüncelililik, nezaket ve itibar zorunludur. Aynı zamanda ona onunla birlikte çalışmadan ne beklediğim hakkında bilgi veririm.
Herhangi bir eğilime karşı kaçınmasını ve uzak durmasını, ne dediğini veya niçin dediğini; ona analiz ettirme, öğretme, sonuca varmak için gereklidir. Doktor trans esnasında sadece bir yol göstericidir; bu nedenle hastanın arzu ettiği herhangi bir zamanda, transın sonuçlandırılması arzu ediliyorsa hasta üzerindeki baskıdan vazgeçilmelidir.
Hipnoz ona katılan kişinin, katılmayı kabul etmediği müddetçe mümkün olmayan ve oluşmayan bir fenomendir. Hipnoz, hasta ile doktor arasında olan ortak bir çalışmadır.
Hipnozun amacı;
kişinin kendisini kişisel olarak kontrol etme kapasitesinin yükselmek ve hastayı daha fazla hipnoterapiste bağlamamaktır. Hipnozun derinliğini artırarak ilerlemeyi temin etmek için belirli bir dereceye kadar anksiyete gereklidir; bu nedenle tüm hastalardaki anksiyeteyi dağıtmaya hipnoz esnasında teşebbüs etmeyerek, bu durumun normal ve gerekli olduğunu kabul ederiz. Kişi kendi sorunlarını çözmeyi öğrendiği zaman ve buna bağlı olarak duygusu açısından kişiliği geliştiği zaman en iyi sonuç elde edilir. Hergünkü yaşadığı hayatın çatışmalarından habersiz olabilen normal dışı şahıslar sonuçta; anksiyete, depresyon, saldırganlık ve hayal kırıklığı gibi tabloları beklemelidirler. Ona problemelerden kaçınması tavsiye edilmemeli fakat çözmesi için cesaret verilmeli ve hergünkü yaşamında karşılaştığı sorunlarla kavga etme rolü öğretilmelidir.
Hastaların çoğu, özellikle hipnoterapiyi talep ederek ona başvururlar. Bazıları hipnoza kendisine yardım eden bir arkadaş gibi kabul ederek onu uygular. Diğer bir grup ta değişik ve yeni şeylere olan ilgilerinden dolayı hipnoza başvururlar. Bunların son ümidi olarak başarısız da olsa bir kaç kez hipnoz görüşmesi denenir. Hipnoz için herkes uygun bir aday değildir. Bunların çoğu çok yararlı bir şekilde hipnotik tedaviden fayda görecek kişiler değillerdir.
Tecrübeyle birlikte hastanın geçmişinde, fiziksel muayenesinde ve davranışı gibi etmenlerde bilgi alırken zorlanabilirsiniz ki bunun hipnoza faydalı olacağı veya olmayacağı kesin değildir. İyi bir rahatlama durumu için hastanın hipnozu gerçekten isteyip istememesi durumlarında azimkar olarak zor problemlerle karşılaşabilirsiniz ki hasta bundan bahseder ya da gerçekten hasta bir nedenle bahsetmeyebilir ki hastaya kabul ettirmek veya ettirmemek bu görüşme esnasında olur.
Genellikle ilk görüşme esnasında hastanın hipnoterapiyi istemesinin spesifik nedenini; hasta bilinçli ve kasdi olarak gizli tutmuş olsa bile siz gerçek nedeni belirleyebilirsiniz. Hasta o esnada kurtulmayı umduğu psikolojik problemlere sahiptir; fakat hasta bu problemleri tartışmayı gönülsüz kabul eder. Bu durumda kendisi için daha az önemli bazı durumlar için hipnoterapiyi ister.
Hastanın tedavi metodlarını araştırmasındaki doğru motivasyonları, hipnoz hakkında anlaya gelebileceği detaylı bir araştırma aracılığı ile kazanır. Sonuçta inandığı hipnoz yöntemi ona göre onun olmasına inandığı tedavi değişikliklerini gerçekleştirebilir ve böylece kendi alışkanlıkları ile ilgili olarak değişeceğini umduğu şeyler bir kere de başarılacaktır. Hastanın anlattığı dertler ve problemler ile, hastanın tedaviden beklentileri arasındaki insicamsızlık ve uyumsuzluk, hastanın sakladığı ve gizli tuttuğu önemli bilgiler için bir ipucudur. Siz özel olarak tutarlı bir şekilde bir durumu not etmelisiniz. Fakat ilk seansta problemlerin tamamını çözmek ve soruları açıklamak gereksizdir.
Hipnoz kişiler arası ilişkinin bir sonucudur. Hipnoz yapabilme yeteneği ve derin hipnoza ulaşmak hipnotizörün yeteneğiyle doğrudan orantılıdır. Eğer hasta başarılmasını istiyorsa genellikle bu durumlarda hipnoz daha başarılıdır.
Hipnoz hakkındaki sorular hastadan istenmeli veya rica edip sormasını sağlamalı. Ön hazırlık sohbetine her açık gerginlik ya da rahatsızlıklarında her gayret ya da mücadele için girişim, hastanın psikolojisinde olumlu gelişmeler sağlamalı ya da hastanın durumunu düzeltmeli.
Yanlış anlamayı ortadan kaldırmak çok önemlidir ve bu tedavinin başlangıcında başarıya ulaşmak için çok yararlıdır. Bir seansta tam bir tedavinin başarılabileceğine inanmak çok önemli bir kriterdir. Ancak bu nadiren mümkün olur. Hastaların çoğu hipnoz esnasında derin bir şekilde bilinçsiz bir durumda kalacağını zanneder. Bu şekilde yanlış anlamalar bir liste halinde uzatılabilir.
Ben hastalarıma ilk seansı uygulamadan önce hazırladığım bu kitapçığı okumalarını tavsiye ederim. Bu kitabın içindeki bilgilerin bir kısmı direk olarak hastalarıma hitap ederken , bir kısmıda uygulayıcılara hitap etmektedir. Ancak bu bölümlerin tamamından da hastalarımın alacağı çok şey vardır.Aşağıda soru cevap olarak verdiğim bilgiler genellikle hastalarımın kafalarında oluşan şeylerdir.
SEANSIN SONA ERDİRİLMESİ
Bu noktanın özenli olmamasına rağmen transdan çıkmanın tamamen sizin kontrolünüzde olmadığının, (önemli olan) hatırlanması gereken unsur olduğuna inanırım. Birçok test kitabı kişilerin hipnozun normal seyrinde derhal hipnozdan çıkması gerektiğini vurgular ki bu her olay için gerçekleştirilemez. Eğer hipnozdan çıktıktan sonra sorulsa birçok kişi canlı bir şekilde hipnozun trans durumunu detaylı bir şekilde hatırlayabilir. Eğer onlara soru sormaya 15-20 dakika gecikirseniz muhtemelen onların hatırlamalarında daha çok bir karışıklık ve çarpaşıklık olacaktır. İlk sorulardaki meydana çıkarılacak olan şeyler hasta hipnozda iken yaşamış olduğu şeylerdir ve trans durumu birden bire sona ermez. Benzer olaylarda hatırlanmaya çalışılan şeyler genellikle geceye ait olaylardır.
Hastanın başarılı bir şekilde hipnozdan çıkması genellikle hipnozun derinliği tarafından tayin edilir ki; daha derin durumlarda hastanın uyandırılması daha uzun olacaktır.
Hastanın evvelki uyandırılışında yine de tedavi edici olmayan sınırlı önerilerin önceden kaldırılmış olmasından emin olun. Bunları kapsayan kurallar hipnotik indüksiyon dersinde verilmelidir. Uyandırılan hasta; ancak bir elini veya ayağını haraket ettirebilecektir. Örneğin bu olmuştur. Hasta uyanacak ve ellerini ayıramayacaktır. Hastanın uyandırılmasında tedavi boyunca telkinlerinizden faydalanacaksınız. Uyandırma şu şekilde yapılmalıdır. "10'dan 1'e doğru geriye sayacağım. Benim her saymamla birlikte etrafında olanların daha çok farkında olmaya başlayacaksın. Bir sayısında gözlerini açacaksın ve tamamen uyanacaksın, zihnen çok rahat ve zinde olacaksın, kendini çok rahat hissedeceksin ve hoşa gider bir şekilde dinlenmiş olacaksın. Şimdi saymaya başlıyorum ve son derece rahat hipnotik durumdan çıkacaksın. 10-9-8-(On-dokuz-sekiz) uyanmaya başlıyorsun. 7-6-5- daha, daha çok uyanıyorsun, 4,3 oldukça daha fazla uyanıyorsun. 2 Tamamen kendine geleceksin. 1 gözler açık ve tamamen uyandın.
Eğer hasta hafif transta (Light State) ise doktor saymaya beşten (5) başlayabilir.
Hipnozdan uyandırılmaya mukavemet eden hastayla pek nadir olarak karşılaşacaksınız ve genellikle telkinlerin tekrarlanmasıyla hastayı yeniden tedavi etme ihtiyacı duyacaksınız. Bazen hasta ilk transı herhangi bir zorluk olmaksızın tamamlar fakat ikinci transından sonra önemli zorluklarla karşılaşacaksınız. Bu hastalar önemli olan şeyleri ve transdaki hoşnutluğu öğrenmişlerdir. Transdaki tatmin oluş hazzı bilinçli ya da bilinç altındaki kişiliğe ihtiyaç duyar. Bu kişiler trans halinden çıkmaya mukavemet gösterirler. Karşı koyarlar. çünkü bu durum çok hoşlarına gider ve bu durumdan ayrılmak istemezler.
Bazı hastalar bilinçli olarak şunu öteden beri söylerler. "Problemlerim hipnoz esnasında o kadar az miktardaydı ki, buna bağlı olarak transda kalmayı tercih ederim." "Uyanmak istemedim. Bu hipnozda başka bir kişi olmak gibi birşey" "O kadar rahat ve huzur içindeydim ki hipnozda kalmaya çalışdım" vb.
Bazı hastalar yıllardır sahip oldukları tahammül edilmez şikayetleri olan moral çötüntüsü, sancı ya da şiddetli kaşıntılarının trans halinde kaybolduğunu görürler. Hastalar bilerek ya da bilmeyerek trans halini yapılarının müsade ettiği sürece sürdürmeye çalışırlar. Bazıları ise gerçekten çekinirler.
Hastanın uyanmamasında hiçbir tehlike yoktur. Hatta bu çok az bir ihtimaldir ki; doktor seansı idare ederken umulmadık bir şekilde ayrıldığında oluşur. Bu durumda hasta ya transı kendiliğinden sona erdirecektir, ya da uyanacağı normal bir uykuya dalacaktır. Hastanın işbirliği olmadan hasta makul olmayan periyotda trans halinde tutulamaz ve bu nedenle hasta kesin olmayan bir sürenin sonunda trans halinden çıkarılır. Hipnotik transın sonucunda hastanın bir veya iki dakika rahatsız edilmeden sakin bir şekilde uyanmasına müsade edilmelidir.
Sonraki Seanslar
Sonraki gelişmelerin ilk başında önceki seanslarda ne gibi ilerlemeler olduğu öğrenilir ve hastanın yararına olan değişiklikler kabul edilebilir. Hastanın evvelki transda farkında olmadığı bazı durumlar açığa çıkabilir. Bu davranışdaki önceden sahip olmadığı hareketlerinin amacındaki değişiklik, onun davranışlarını doğrudan değiştirir. Bu bilgiyle birlikte seans akımı için öneriler kararlaştırılabilir. Fakat hastanın kabiliyetine bağlı olarak ilerlemez. Bazan ilk seansdan sonra direk hipnotik telkinler (tedavi amacıyla verilen) birkaç saat sonra yok olabilir ya da ihtimalen 24 ile 48 saat arasında yok olabilir. Fakat her tekrar seansdan sonraki süre ve tesir oldukça uzun sürer ve hastayı hipnotize etmek gittikçe kolaylaşır.
Genellikle hastanın hali belli bir kapsam içerisinde gelişecektir. Bu kapsam; hasta hipnoterapinin etkisi kaybolacağı düşüncesine önceden sahip olmuş olabilir. Bazen kişinin karışık duygularını hesaba katmama daha çok ilerlemeyi engelleyecektir ve belki de sonuç bu durumun kötüleşmesidir ve hasta tavsiye edilen tedavinin tavsiyeye uygunluğu hakkında bir şüpheye mağlup olabilir.
Hasta bazen ilk bilinç altının öğrenilişinde mükemmel dürtülere sahiptir ve sonradan etkili bir şekilde (bilinçaltı olarak) her derin transa girişinde direnç gösterir. Bu direnci genellikle hastanın sahip olduğu önemli semptomların savunma değerlerinin kaybedeceği zaman ve onu kaybetmenin etkisinden kendisini korumak için karşı koyacağı zaman oluşur. Hasta himaye ettiği şeyin kendisinden, kendisi istemediği halde alınmasından korkuya düşer. Bu durumda hekim çok dikkatli olmalıdır. Hastanın direnç mekanizmalarını analitiik metodlarla iyi keşfetmelidir. Uzun vadeli bir plan yaparak; bilinç-blinçaltı uyumsuzluklarını gidermeye çalışmalıdır. Semptomun lkişiye verdiği marjinal doyumu göz önüne alarak; geçici bir semptom değiştirme metodunu kullanabilir.
III. ve IV. seansdaki hastalar bilinçli olarak veya bilinçsiz olarak hipnoterapi için bahsedecekleri şeyleri kendilerinin kişisel amaçlarından daha faydalı olan objektif gerçekleri, kendilerinin gerçek nedenlerinden dolayı baskı altında tutabilirler. Bu olgular tartışıldığı zaman gerçek faydalı nedenlerin ne olacağı konusu yanlış anlamlardan uzak tutulacaktır.
Hastanın durumundaki değişiklik tavırlar ya da faydalı sonuçlar; indüksiyon tekniğinde de bir değişikliği gerektirebilir, ya da psikoterapideki diğer şekillerin birini gerektirebilir. Bu tür bir bakış için gerekli olan uyumluluk, her seansta en küçük bir etkiyle başarmak için gereklidir