Arama

Cem Sultan - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
25 Kasım 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Cem Sultan

Ad:  cem sultan.jpg
Gösterim: 3396
Boyut:  78.5 KB

(d. 23 Aralık 1459, Edirne - ö. 24 Şubat 1495, Napoli),
Osmanlı şehzadesi.

Ağabeyi II. Bayezid’e karşı taht mücadelesi vermiş, ama yenilerek Batı’ya sığınmak zorunda kalmıştır.
II. Mehmed’in (Fatih) oğluydu. Edirne sarayında dönemin ünlü bilginlerinden öğrenim gördü. Çok küçük yaşta Kastamonu sancakbeyliğine atandı (1469). Babası, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a karşı sefere çıkınca, ona vekâlet etti (1473). Ağabeyi Mustafa Çelebi’nin ölümü üzerine 1474’te Karaman beylerbeyliğine getirildi. Sekiz yıllık beylerbeyliği sırasında edebiyat, müzik, coğrafya ve felsefeyle ilgilendi; Farsçadan çeviriler yaptı. Konya halkının sevgisini kazandı ve geleceğin padişahı olarak görülmeye başladı.

Cem Sultan ile II. Bayezid arasında babalarının sağlığında başlayan çekişme, II. Mehmed’in 1481’de ölümüyle taht kavgasına dönüştü. Sadrazam Karamani Mehmed Paşa’nın II. Bayezid’den önce Cem Sultan’a padişahın ölüm haberini ulaştırma çabası başarısızlıkla sonuçlandı ve Cem’in güçlü destekçisi Mehmed Paşa öldürüldü. II. Bayezid, kardeşinden önce Amasya’dan İstanbul’a gelerek 21 Mayıs 1481’de ulema ve yeniçerilerin desteğiyle tahta çıkmayı başardı. Kendisini yasal veliaht sayan ve Bayezid’in padişahlığını tanımayan Cem Sultan, Karamanlılardan topladığı bir orduyla Bursa’ya ilerledi. Bayezid’in Ayaş Paşa komutasındaki ordusunu yenerek kente girdi ve hükümdarlığını ilan etti (28 Mayıs 1481); kendi adına hutbe okutup para bastırdı. Büyük bir orduyla üzerine yürüyen Bayezid ile, halası Selçuk Hatun aracılığıyla anlaşmayı denedi; Anadolu’nun kendisine verilmesi koşuluyla devleti aralarında paylaşmayı önerdi. Anlaşma gerçekleşmedi ve Cem, 20 Haziran 1481’de Bayezid’in ordusuna yenilerek önce Konya’ya, oradan da ailesiyle birlikte Memlûklere sığınmak üzere Suriye’ye gitti. 26 Eylül’de Kahire’de Sultan Kayıtbay tarafından büyük bir törenle karşılandı.

Bir süre Mısır’da kalan ve hacca giden Cem, Kayıtbay’ın da yardımıyla Anadolu’ya dönmek üzere 26 Mart 1482’de Kahire den ayrıldı. 14 Mayıs’ta Adana’da Karamanoğlu Kasım Bey’le anlaşarak Ankara’ya yürüdü ve 8 Haziran’da kaleyi kuşattı. Ama Bayezid’in ordusunun yaklaştığını öğrenince kuşatmayı kaldırarak Alaşehir’e kaçtı; 20 Temmuz 1482’de, daha önce sığınma koşullarını görüştüğü St. Jean Şövalyeleri’ne ait bir gemiyle Rodos’a gitti.

Yaşamının bu ikinci döneminde St. Jean Şövalyeleri ve Rodos başrahibi Pierre d’Aubusson’un elinde Bayezid’e karşı kullanılan diplomatik bir silah durumuna geldi. Sığınmayla başlayan yaşamı tutsaklığa dönüştü ve çeşitli pazarlıklara konu oldu. 1 Eylül 1482’de Rodos’tan, önce Nice’e ardından Chambery, Rumilly ve Boislamy’ye götürüldü. Uzun pazarlıklar sonucunda, 1489’da Papa VIII. Innocentius’a verildi. Papanın OsmanlIlara karşı açılacak bir haçlı seferine katılma önerisini reddetti. Bunun üzerine papa ile ilişkileri gerginleşti. VIII. Innocentius ölünce, 1492’de VI. Alexander’in papa seçilmesiyle bir ölçüde özgürleşti. Bu sırada Kudüs’e yapacağı sefer için Cem’i yanına almak isteyen Fransa kralı VIII. Charles, VI. Alexander’ın Cem’in başı için II. Bayezid’le pazarlık yaptığını öğrenince Roma’ya girdi ve Cem’i yanma alarak kentten ayrıldı. Yolda hastalanan Cem, Napoli’ye götürüldü ve orada öldü. Zehirlenerek öldürüldüğü de söylenir. Bozulmaması için ilaçlanan cesedi beş yıl daha pazarlık konusu yapıldı ve ancak 1499’da Bursa’ya getirilerek Şehzadeler Türbesi’ne gömüldü.

Cem’in Oğuz ve Murad adlarındaki iki oğlundan Oğuz’u, II. Bayezid öldürtmüştü. Küçük oğlu Murad, 1517’de Mısır’ın I. Selim (Yavuz) tarafından alınması üzerine Rodos’a sığındı ve 1521’de I. Süleyman (Kanuni) adayı ele geçirince idam edildi.
Batı’da “Zizimi” adıyla anılan ve yaşamı çeşitli yapıtlara konu olan Cem’in Türk edebiyatında önemli bir yeri vardır. Divan edebiyatında gurbet ve vatan temalarını işleyen ilk şairlerdendir. Şiirleri çoğunlukla liriktir. En çok beğenilen yapıtlarını ve mektuplarını Farsça yazmıştır. Türkçe Divan'ı (1981, 2 cilt), Farsça Divan'ı, Fal-ı Reyhan-ı Sultan Cem (1951) adlı bir falnamesi ve Hurşid ü Ferahşad adlı bir mesnevisi vardır. Selman-ı Saveci’nin Cemşid ü Hurşid mesnevisini Türkçeye çevirerek babasına sunmuştur.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 21 Şubat 2017 02:17
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....