Arama

Tanburi Cemil Bey - Tek Mesaj #1

Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
25 Kasım 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Tanburi Cemil Bey

Ad:  cemil bey.JPG
Gösterim: 5917
Boyut:  26.3 KB

Cemil Bey (TAMBURİ)
(d. 9 Mayıs 1871, İstanbul - ö. 4 Ağustos 1916, İstanbul),
tambur icrasını bütünüyle değiştirmiş, kendinden sonraki saz sanatçılarının hepsini etkilemiş, taksim türünün kusursuz örneklerini vermiş virtüöz ve besteci.

Vali yardımcılığı, elçilik ve yargıçlık görevlerinde bulunmuş Mehmed Tevfik Bey’in oğluydu. Üç yaşındayken babası ölünce amcası tarafından yetiştirildi. On yaşında kendi kendine keman ve kanun çalmayı öğrendi. Daha sonra kendini bütünüyle tambura verdi. Ağabeyi Ahmed Bey’den makam ve usul, amcasının oğluna ders veren Aleksan Efendi’den de Hamparsum ve Batı notalarını öğrendi. İdadiyi bitirdikten sonra bir yıl Mülkiye Mektebi’nde okudu. Sonra Hariciye Nezareti’nde memur oldu. Bu sıralarda, eskilere hiç benzemeyen bir tamburi olarak tanınmaya başlamıştı. Bazıları onu ut gibi tambur çalmakla suçlarken, gerçek bir virtüöz olduğunu söyleyenler de vardı. Cemil Bey bu arada Vasil Efendi’den kemençe öğrendi ve birkaç yıl içinde bu çalgıda ustasını geçti. Lavta ve viyolonselde de büyük ustalık kazandı. Yaklaşık 150 plak doldurdu. Bunların 100 kadarı tambur, kemençe, yaylı tambur, viyolonsel ve lavta taksimleridir. Cemil Bey öbür plaklarında ya bir ses sanatçısına eşlik etti ya da bir iki çalgı eşliğinde bir saz yapıtını yorumladı. Plakları, ününü ülkenin her köşesine yaydı.

Cemil Bey her şeyden önce, geleneksel tambur üslubunu değiştiren, sapının uzun oluşu yüzünden daha önceleri çok ağır tempoyla çalman tamburu, ut gibi kıvrak bir çalgıya dönüştüren, kemençe ve lavtayı eşsiz bir ustalıkla çalan, viyolonselle son derece başarılı taksimler yapan bir virtüpzdür. Türk müziği dinleyicisi ilk kez Cemil Bey’in tambur taksimlerinde, ustalıkla istiflenmiş özgün ezgilerin yanı sıra ileri bir çalış tekniğine tanık oldu. Onun kemençedeki sağ (yay) ve sol el tekniği, çalgının en tiz telinden, o güne değin kullanılamaz sayılan sesleri bile olağanüstü bir müzikaliteyle elde etmesini sağlayacak düzeydeydi. Virtüözlüğü özellikle taksimlerinde görülürdü. Öteden beri saz sanatçısının ustalığının ölçütü olan taksim, Cemil Bey’le üç bölümlü bir forma dönüştü.

Besteci olarak pek verimli sayılamayacak olan Cemil Bey, 8 peşrev, 7 saz semaisi, 3 oyun havası, 16 şarkı ve 2 ninni olmak üzere toplam 36 yapıt bestelemiştir. Saz yapıtlarında Tamburi Büyük Osman Bey’in, şarkılarında ise Arif ve Şevki beylerin etkisinde olmakla birlikte, her bestesini özgün ezgilerle örmüştür. Gülizar, şedaraban, suzidil, nihavend 11, nişaburek, müstear makamlarında tamburla; pesendide, sultaniyegâh, evcârâ, hüseyni, acemaşiran, ırak, segâh ve saba makamlarında kemençeyle; muhayyer ve hüseyni makamlarında viyolonselle; uşşak ve kürdilihicazkâr makamlarında lavtayla; yegâh ve ferahfeza makamlarında yaylı tamburla yaptığı taksimler çok ünlüdür. Şedaraban, ferahfeza, mahur, muhayyer peşrevleri, şedaraban, hicazkâr, ferahfeza, muhayyer saz semaileri ile “Feryad ki feryadıma imdad edecek yok” (şehnaz), “Nazirin yok senin ey mah yerde” (eve), “Görmek ister gözlerim her dem seni” (hüseyni) şarkıları en tanınmış besteleridir.

kaynak : Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2018 01:26
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....