Arama

Tanburi Cemil Bey

Güncelleme: 30 Ocak 2018 Gösterim: 14.967 Cevap: 3
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
25 Kasım 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Tanburi Cemil Bey

Ad:  cemil bey.JPG
Gösterim: 5913
Boyut:  26.3 KB

Cemil Bey (TAMBURİ)
Sponsorlu Bağlantılar
(d. 9 Mayıs 1871, İstanbul - ö. 4 Ağustos 1916, İstanbul),
tambur icrasını bütünüyle değiştirmiş, kendinden sonraki saz sanatçılarının hepsini etkilemiş, taksim türünün kusursuz örneklerini vermiş virtüöz ve besteci.

Vali yardımcılığı, elçilik ve yargıçlık görevlerinde bulunmuş Mehmed Tevfik Bey’in oğluydu. Üç yaşındayken babası ölünce amcası tarafından yetiştirildi. On yaşında kendi kendine keman ve kanun çalmayı öğrendi. Daha sonra kendini bütünüyle tambura verdi. Ağabeyi Ahmed Bey’den makam ve usul, amcasının oğluna ders veren Aleksan Efendi’den de Hamparsum ve Batı notalarını öğrendi. İdadiyi bitirdikten sonra bir yıl Mülkiye Mektebi’nde okudu. Sonra Hariciye Nezareti’nde memur oldu. Bu sıralarda, eskilere hiç benzemeyen bir tamburi olarak tanınmaya başlamıştı. Bazıları onu ut gibi tambur çalmakla suçlarken, gerçek bir virtüöz olduğunu söyleyenler de vardı. Cemil Bey bu arada Vasil Efendi’den kemençe öğrendi ve birkaç yıl içinde bu çalgıda ustasını geçti. Lavta ve viyolonselde de büyük ustalık kazandı. Yaklaşık 150 plak doldurdu. Bunların 100 kadarı tambur, kemençe, yaylı tambur, viyolonsel ve lavta taksimleridir. Cemil Bey öbür plaklarında ya bir ses sanatçısına eşlik etti ya da bir iki çalgı eşliğinde bir saz yapıtını yorumladı. Plakları, ününü ülkenin her köşesine yaydı.

Cemil Bey her şeyden önce, geleneksel tambur üslubunu değiştiren, sapının uzun oluşu yüzünden daha önceleri çok ağır tempoyla çalman tamburu, ut gibi kıvrak bir çalgıya dönüştüren, kemençe ve lavtayı eşsiz bir ustalıkla çalan, viyolonselle son derece başarılı taksimler yapan bir virtüpzdür. Türk müziği dinleyicisi ilk kez Cemil Bey’in tambur taksimlerinde, ustalıkla istiflenmiş özgün ezgilerin yanı sıra ileri bir çalış tekniğine tanık oldu. Onun kemençedeki sağ (yay) ve sol el tekniği, çalgının en tiz telinden, o güne değin kullanılamaz sayılan sesleri bile olağanüstü bir müzikaliteyle elde etmesini sağlayacak düzeydeydi. Virtüözlüğü özellikle taksimlerinde görülürdü. Öteden beri saz sanatçısının ustalığının ölçütü olan taksim, Cemil Bey’le üç bölümlü bir forma dönüştü.

Besteci olarak pek verimli sayılamayacak olan Cemil Bey, 8 peşrev, 7 saz semaisi, 3 oyun havası, 16 şarkı ve 2 ninni olmak üzere toplam 36 yapıt bestelemiştir. Saz yapıtlarında Tamburi Büyük Osman Bey’in, şarkılarında ise Arif ve Şevki beylerin etkisinde olmakla birlikte, her bestesini özgün ezgilerle örmüştür. Gülizar, şedaraban, suzidil, nihavend 11, nişaburek, müstear makamlarında tamburla; pesendide, sultaniyegâh, evcârâ, hüseyni, acemaşiran, ırak, segâh ve saba makamlarında kemençeyle; muhayyer ve hüseyni makamlarında viyolonselle; uşşak ve kürdilihicazkâr makamlarında lavtayla; yegâh ve ferahfeza makamlarında yaylı tamburla yaptığı taksimler çok ünlüdür. Şedaraban, ferahfeza, mahur, muhayyer peşrevleri, şedaraban, hicazkâr, ferahfeza, muhayyer saz semaileri ile “Feryad ki feryadıma imdad edecek yok” (şehnaz), “Nazirin yok senin ey mah yerde” (eve), “Görmek ister gözlerim her dem seni” (hüseyni) şarkıları en tanınmış besteleridir.

kaynak : Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2018 01:26
Biyografi Konusu: Tanburi Cemil Bey nereli hayatı kimdir.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
25 Kasım 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Tamburi Cemil Bey
  • Doğum
    Sponsorlu Bağlantılar
    • 1873
    • İstanbul Osmanlı İmparatorluğu
  • Ölüm
    • 1916
    • İstanbul Osmanlı İmparatorluğu
Tamburi Cemil Bey (1873-1916), Türk tambur, yaylı tambur, klasik kemençe, alto kemençe, viyolonsel ve lavta ustası. Çok sayıda bestesi ve taş plak kayıtları vardır.

1873 yılında İstanbul'da doğmuştur. İlk müzik bilgilerini, orta okul sıralarında ağabeyi, Ahmet Bey ve Kemani Aleksan' dan almıştır. Enstrüman çalmaya karşı ilgisi on yaşlarında keman ve kanun ile başlayan Cemil Bey, daha sonra başladığı ve ismi ile bütünleşen tanbur sazı ile virtüozluk derecesine ulaşmıştır. Tanburdan başka, kemençe, lavta ve viyolonsel gibi sazları aynı ustalıkla icra ederek başlıbaşına bir ekol sahibi olmuştur. Enstrüman çalmakta erişilmez mertebeye yükselmiş olan Cemil Bey, aynı zamanda iyi bir bestekardır. Yaptığı eserlerle, Türk Müziği saz icrasına yepyeni ve modern bir tarz, değişik bir yorum getirerek icracılığın mükemmelleşmesinde en büyük rolü oynamıştır. Özellikle, taş plaklara yapmış olduğu taksim kayıtları, makam, uslüp ve tavır açısından bir ders niteliği taşımaktadır. 29 Temmuz 1916 yılında İstanbul'da ölen Cemil Bey sözlü eserlerin yanında birçok saz eseri bestelemiştir. Ayrıca taksimlerinin yanında pek çok eserini de yaş plaklara çalmıştır.

Mezarı Mevlanakapı'da, Merkezefendi mezarlığındadır.
Tamburi Cemil Bey'in Çeçen Kızı (Hüseyni Oyun Havası) adlı bestesi Yunanistanın Midilli Adası'nda Taxila adı ile bilinmekte olup oyun olarak oynanmaktadır.

Bestelediği saz eserleri
  • Şedd-i Araban Peşrevi
  • Ferahfeza Peşrevi
  • Muhayyer Peşrevi
  • Mahur Peşrevi
  • Hicazkâr Peşrevi
  • Kürdili Hicazkâr Peşrevi
  • Isfahan Peşrevi
  • Neva Peşrevi
  • Bestenigâr Saz Semaisi
  • Suz-i Dilârâ Saz Semaisi
  • Ferahfeza Saz Semaisi
  • Hüseynî Oyun Havası (Çeçen Kızı)
  • Nihavend Sirto
  • Nikriz Sirto

Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2018 01:24
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
25 Kasım 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Tamburi Cemil Bey
(1871 İstanbul-1916 İstanbul),
Besteci.

Mülkiye'de okudu. Hariciye Nezareti'nde memurluklarda bulundu. Tambur, kemençe, yaylı tambur, lavta ve viyolensel gibi sazları iyi derecede çalardı. Tamburda klasik icra biçimi yerine çok mızrap vuruşuyla özellik kazanan bir biçim getirdi. 60 taksim, 18 saz eseri ve 18 şarkıdan oluşan yapıtlarından taksimlerinin bir kısmı plağa alınmıştır.
  • "Mahur Peşrev",
  • "Muhayyer Peşrev",
  • "Hicazkâr Peşrev",
  • "Muhayyer Saz Semaisi",
  • "Hicazkâr Saz Semaisi" ve
  • "Suzidilâra Saz Semaisi", en ünlü yapıtlarıdır.
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 30 Ocak 2018 01:24
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
30 Ocak 2018       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

CEMİL BEY Tanburi

Ad:  tamburi cemil.JPG
Gösterim: 3891
Boyut:  44.3 KB

türk tanbur ve kemençe virtüözü, besteci
(İstanbul 1871 ya da 1873- ay.y. 1916).

On yaşından başlayarak kendi kendine keman ve kanun öğrendi. Daha sonra tanburla ilgilendi. Kısa sürede bu çalgıda ustalaştı. Bir amatör olan ağabeyinden kuramsal müzik, Aleksan Efendi'den de nota öğrendi. Bilgisini daha sonra tanıştığı ünlü müzikçilerden yararlanarak zenginleştirdi. Yirmi yaşına gelmeden, geleneksel üslubu hiçe sayan bir tanburi olarak ünlendi. Bir yıl Mülkiye’de okuduktan sonra Hariciye nezareti'nde çalışmaya başladı. İşine çok seyrek gidip geldiği halde, hayranları arasındaki paşalar, şehzadeler tarafından korundu. 1890’larda, yalnız İstanbul'da değil, imparatorluğun en uzak yörelerinde, gelmiş geçmiş en büyük tanburi olarak ünü hızla yayıldı, ilerlemiş sayılabilecek bir yaşta kemençeye başladı, çok geçmeden hocası Vasil'i gölgede bıraktı. Plaklarını 1910'ların sonlarından başlayarak doldurdu.

Tanbur ve kemençe dışında büyük ustalıkla lavta ve çello da çalan Cemil Bey'i, virtüöz, doğaçlamacı ve besteci olarak ayrı ayrı değerlendirmek gerekir: önceleri çok az mızrapla çalınan tanburu, —ut ve lavta gibi— bol mızrapla çalma tekniğini geliştirdi; sapının çok uzun oluşu yüzünden kıvrak melodilerin icrasına elverişli olmayan tanburu —ut ve lavta kadar— kıvrak bir çalgı olarak kullandı. Genellikle bir buçuk oktavlık bir çalgı kabul edilen ke- mençeyi, tel eklemeksizin, iki buçuk oktavlık bir ses alanına kavuşturdu. Gerek kemençeden, gerek çellodan, üstün bir yay tekniğiyle, lirik taksimlerine uygun, pürüzsüz bir ton elde etti.

Cemil Bey'in virtüözlüğünü doğaçlamacılığından ayırmak güçtür; türk müzi ğinde öteden beri büyük önem verilen doğaçlama, onun taksimleriyle, sağlam cümlelerle kurulmuş üç bölümlü bir form durumuna geldi. Güçlü sağ ve sol el tekniğini sergilemekten kendini alamadığı taksimleri, coşkun lirizmleriyle, birer virtüözlük gösterisi olmaktan kurtulmuştur.
Verimli bir besteci değildi. Bu, genellikle, doğaçlamaya olan düşkünlüğüne bağlanır. 8 peşrev, 7 sazsemaisi, 16 şarkı, 3 oyunhavası ve 2 ninni olmak üzere toplam 36 yapıt besteledi. Ama bunlara 80 dolayındaki taksim plağı da eklenmelidir.

Başlıca yapıtları:


PEŞREVLER: Ferahfeza, Şedaraban, Mahur;
SAZSEMAİLERİ: Ferahfeza, Şedaraban, Muhayyer, Hicazkâr;
OYUNHAVALARI: Çeçen kızı (hüseyni), Nıhavend / Nikriz sirto;
ŞARKILAR: Feryat ki feryadıma imdat edecek yok (şehnaz), Görmek ister gözlerim her dem seni (hüseyni), Nazirin yok senin ey mâh yerde (evç);
TAKSİMLERİ: tanburla: Şedaraban, Gülizar, Müstear, Nihavend II, Suzidil; kemençeyle: Pesendide, Sultaniyegâh, Hüseyni, Ferahnâk, Evcârâ, Acemaşiran; çelloyla: Muhayyer, Bestenigâr, Hüseyni; lavtayla: Kürdilihicazkâr.
Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

19 Mart 2008 / MaRCeLLCaT X-Sözlük
19 Ağustos 2015 / Kral_Aslan Bilim tr
9 Haziran 2007 / recruit87 Müzik tr
25 Temmuz 2008 / TiglonBoYs Siyaset tr
6 Eylül 2015 / Safi Spor tr