YAKINMA a. Bir şeyden, bir kimseden, bir durumdan duyulan hoşnutsuzluğu belirtmek eylemi; bu hoşnutsuzluğu dile getiren sözler; şikâyet: Artık senin yakınmalarını dinlemek istemiyorum.
—Din. İsa'ya yakınma, İsa'nın kutsal yağ sürme taşının ya da annesinin dizleri üzerindeki cesedi karşısında Meryem Ana, azize Meryem ve aziz Yuhanna'nın kendilerini acıya kaptırdıkları Çile sahnesi. (Bk. ansikl. böl. Ikonogr.)
—ANSİKL. ikonogr. Nerezi'deki (Makedonya) XII. yy,'dan kalma bir freskte yer alan bu sahne, daha sonra Giotto (Arena di Pa- dova), A. Lorenzetti (Siena), Rohanlı Usta (B. N., Paris), Fra Angelico (S. Marco, Floransa), Botticelli (Floransa, Münih), Giovanni Bellini (Toledo, Stuttgart), Signorelli (Cortona), Fra Bartolomeo (Floransa) ve Andrea Del Sarto (Floransa) tarafından da ele alındı. Meryem Ana’nın acısı Rosso (Louvre), Veronese (Leningrad), Guido Reni (Bologna), Rubens (Viyana), Poussin (Münih, Dublin) ve Delacroix’nın (St. Denis-du-Saint-Sacrement, Paris) resimlerinde daha dokunaklı bir görünüm kazanır. (-* PİETÂ ve YATIRMA.)
YAKINMA a. Bedenin bir yerine kına, yakı vb. uygulamak eylemi.
Kaynak: Büyük Larousse