YALPALAMAK gçz.
1. Bir şeyden söz ederken, dengede duramamak, bir o yana bir bu yana gidip gelmek, sallanmak: Vapur yalpaladıkça midesi bulanıyordu.
2. Bedeni sağa sola eğilerek sallanmak, sallanarak yürümek: Yürürken ördek gibi yalpalıyordu. Sarhoş gibi yalpalayarak kapıya kadar yürüdü.
—Denize. Bir gemiden söz ederken, rüzgâr ya da dalgalann etkisiyle yalpaya düşmek. || Yalpa etkisiyle, bir bordadan diğer bordaya yatmak.
—Mak. san. Düzlemsel biçimli, çember- sel bir organ ya da parçadan söz ederken, dönme eksenine dik bir düzlemdeki biçim değişikliği nedeniyle, artık dönmemek.
♦
yalpalanmak edilg. f. Rüzgârın, dalganın vb. etkisiyle sallanmak: Gemi durmaksızın yalpalanıyor.
♦
yalpalatmak ettirg. f. Yalpalamasına neden olmak:
—Elektrotekn. ve Radyotekn. Almaşık bir gerilimin ya da daha genel bir anlamda dönemsel bir olayın frekansını dönemsel olarak değiştirmek.
Kaynak: Büyük Larousse