Arama

Yara Nedir? - Tek Mesaj #2

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YARA
—ANSİKL. Adli tıp. Mahkemelere göre yara yalnızca dış saldırılar sonucunda vücudun belirli bir yerinde oluşan lezyonlar değildir. Bu saldırının yarattığı kimi hastalıklar (sara, diyabet, travma sonrası hastalıkları) da mahkemelere göre yara sayılırlar. Yaranın ilk önemli göstergesi travmanın yarattığı kan oturmasıdır (beredir); ekspertizde en önemli öğe budur. Mahkemeler yaraları ağırlıklarına göre sınıflandırırlar: hafif yaralar, kasların yüzeylerinde ve deri üzerinde oluşan yaralardır (ihtilafı olmayan yaralar, hafif ezikler, birinci derecedeki yanıklar vb), bu yaralar en çok on gün çalışmaya engel olurlar; ağır yaralar, şiddetli ezikler, ihtilaflı ve irinli yaralardır (ateşli silahlarla yaralanmalar, eskarları olan deri yanıkları vb), bunların bir kısmı iyileşir, bir kısmı da yeterince iyileşmez ve sakatlığa neden olur; öldürücü yaralar ise hayati önemi olan organlardaki yaralardır.

—Bitki patol. Genel olarak kambiyumu ilgilendiren kabuk yaraları enine büyümeyi etkiler ve ongun besisuyunun dolaşımına zarar verir. Odundaki doku bozuklukları ham besisuyunun iletimini aksatır ve eksenlerin sağlamlığını azaltır. Genel olarak bitki yaralara karşı tepki gösterir; önce nedbeleşme için mantar oluşumu, sonra yastık ya da halka biçiminde koruma ve onarma dokusu oluşumu ortaya çıkar ve bunlardan hareketle de yeni dokular ve yeni organlar oluşmaya başlar.
Taze yaralar birçok asalak (yara asalakları) için giriş kapısı oluşturur ve o zaman bitkinin canlılığı tehlikeye girer. Bu bakımdan kesici bir araçla yara temizlenip belirlenmeli ve bir mantar ilacı ile ilaçlanmalıdır. Yara genişse onu enfeksiyon kaynak- lanndan torumaya ve nedbeleşmesini kolaylaştırmaya elverişli bir macunla kaplamalıdır.

—Biyol. Yara kapanması, dokulann yırtılmasına karşı bir savunma yöntemidir. Yaradan kan çıkar, o da havayla temas edince pıhtılaşır; pıhtı yarayı tıkar, kanın akmasını önler ve böylece kanama tehlikesini uzaklaştırır. Fakat yara, yerinde kalır, organizma onu ancak yara kapama (nedbeleşme) işlemiyle onarabilir. Nedbeleşmede üç evre görülür: birinci evrede fibrinli pıhtı parçası büzülerek yaranın iki dudağını birbirine yaklaştırmaya çalışır ve geçici bir onanm ağı kurar; ikinci evrede akyuvarlar ve bağdokusu hücreleri bu ağı sağlamlaştırır; nihayet, üçüncü evrede, bağdokusu ve epitelyum hücreleri çoğalır ve böylece yaranın kenarları arasında katı ve dayanıklı bir doku oluşur (nedbe). Yaranın dudakları kendiliğinden ya da cerrahi dikişle birleşmişse yara kapanmasına düz kapanma denir. Yaranın dudakları birbirinden ayrık duruyorsa ve madde kaybı varsa çukurlu kapanma denir. Doku onarımları ister yüzeysel ya da derin, enine ya da derinlemesine olsun, mikrop bulaşmış olsun ya da olmasın yukarıda söylenenler, bütün yaralar için geçerlidir. Özellikle enfeksiyon baştan olduğunda, nedbe üretimini engelleyen, hiç değilse yavaşlatan irinlenmeyi de beraberinde getirir. Mikrop öldürücü modern ilaçlar bu tehlikeyi hemen hemen tamamen ortadan kaldırmıştır. Madde kaybı genişse, yara kapanması beklenmeden doku nakli yapılması uygun olur.

—Patol. Yaralar örtü katlarını (deri, aponevrozlar) ilgilendirir, fakat başka organların lezyonları da bunlara eşlik edebilir (karın, içorgan, atardamar yaraları, açık kırıklar vb.).
Delik biçimindeki yaralar belirgin kenarlı, dar yaralardır; bunlarda başlıca tehlike enfeksiyondur. Kesik tipindeki yaralar keskin kenarlıdır, özellikle damar-sinir ya da kiriş lezyonlarına yol açabilirler. Ezik tipi yaralar, dokuları ezen, sıkıştırıp zedeleyen yaralardır, yumuşak kısımları az ya da çok derinlemesine, cansız hale getirirler.

Tedavi. Cansız bölgelerin ve yabancı maddelerin çıkarılması başlıca işlemlerdir (cerrahi temizlik). Derinin dikimi hızlı bir nedbeleşmeyi sağlarsa da özellikle bir enfeksiyon tehlikesi varsa dikkatli bir gözetim altında yarayı açık bırakmak daha doğrudur. Çağdaş enfeksiyon tedavileri yaraların iyileşmesini hayli kolaylaştırmıştır.

—Yet. Yaz yarası. Altderi tabakası iltihaplanır, kalınlaşır ve yaranın altında fibröz bir ur meydana gelir. Yaralar, vücudun her tarafında görülebilir, ancak ayaklarda daha 12418 yaygındır; temmuz, ağustos aylarında çıkar, bütün yaz boyunca sürer, kışın ilk soğuklanma kaybolur ve ertesi yıl nükseder. Basit yaraların habronema larvaları tarafından tahriş edilmesinden ileri gelir. Cerrahi tedavi, mümkünse yaranın kesilip çıkarılmasını, etrafındaki fibröz dokunun temizlenmesini gerektirir.
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 7 Ağustos 2018 20:41