Arama

Yara Nedir?

Güncelleme: 7 Ağustos 2018 Gösterim: 5.812 Cevap: 6
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

YARA

Ad:  yara.JPG
Gösterim: 342
Boyut:  16.4 KB

1. Deri örtüsünün yırtılması.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Yaralayıcı bir dış etkenin, vücudun herhangi bir noktasında meydana getirdiği lezyon.
3. Bir geminin, bir uçağın vb. yüzeyinde çarpma, vurma gibi bir etkiyle oluşan oyuk, gedik, yarık: Saldırıda gemimiz yara aldı.
4. Derin bir üzüntüye neden olan şey (olay, durum vb.); dert, acı: O yara henüz kapanmadı. Bu yara, içinde her zaman kanayacak. Aşağılanmanın yarası.
5. Bir kimsenin bedeninin bir yerini yara yapmak, bir şeyden söz ederken, bir sürtünme, sıkıştırma vb. sonucu o kimsede bir sıyrık, bir yara oluşmasına yol açmak: Bu pabuçlar ayağımı yara yaptı.
6.
  • Yara açmak, büyük bir dert ve üzüntü yaratmak.
  • Yara bere, ezik, sıyrık, çürük: Her yanı yara bere içindeydi.
  • Yarasına dokunmak, en çok duyarlı olduğu bir noktaya değinmek.
  • Yarasını deşmek, bir kimsenin eski acılarını, üzüntü ve dertlerini anımsatarak yeniden üzülmesine yol açmak.
  • Yaraya merhem olmak, çok zorunlu olan bir gereksinmeyi karşılamak.
  • Yaraya tuz biber ekmek, bir derdin verdiği acıyı, sıkıntıyı çoğaltıcı bir davranışta bulunmak.
—Ask. Yara şeridi, askeri personelin katıldıkları muharebe ya da görevlendirildikleri harekât sırasında (iç savaş, eşkıya takibi vb.) ve çeşitli hizmetlerde aldıkları yara sayısını göstermek için kollarına taktıkları şerit. (Bu şeritler dört cm uzunluğunda, bir cm genişliğinde, kırmızı renktedir; ceketin sol kol kapağı üzerine, kol kapağına paralel olarak dikilir.)

—Bitki patol. Bitkilerin dokularındaki yarık, yırtık.

—Biyol. Yara kapanması, dokulardaki ve organlardaki lezyonların onarılması.

—Denize. Yara paleti, gemi teknesinde herhangi bir nedenle açılmış bir yaradan içeri su girmesini önlemek için yara üzerine konulan bir tarafı düz, diğer tarafı tüylü ve her köşesinde birer kılavuz halatı bulunan üçgen ya da kare biçiminde branda malzeme. (Deniz suyunun yaptığı basınç, paleti yara üzerine bastırarak, içeri giren su miktarını oldukça azaltır.)

—Ikonogr. Mısır’ın on yarası, bir bütün olarak pek ender betimlenmiştir. Paskalyayı ve Mısır'da yeni doğan bebeklerin katledilmesini temsil eden onuncu yara Klosterneuburg "sunakarkalığında”, Vezelay'deki bir sütun başlığında, D. Bouts'un (Yemek üçkanatlısı, Louvain), B. Uıini' nin (Milano), Turner'in (Londra) tablolarında görülür.

—'Yet. Yaz yarası, atlarda görülen, genellikle daire biçiminde, kaşıntılı ve tomurcuklarla, daha sonra kireçlenen peynirsi sivilcelerle belirgin yara (sivilceli dermatit, deri habronemozu).

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 7 Ağustos 2018 20:41
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YARA
—ANSİKL. Adli tıp. Mahkemelere göre yara yalnızca dış saldırılar sonucunda vücudun belirli bir yerinde oluşan lezyonlar değildir. Bu saldırının yarattığı kimi hastalıklar (sara, diyabet, travma sonrası hastalıkları) da mahkemelere göre yara sayılırlar. Yaranın ilk önemli göstergesi travmanın yarattığı kan oturmasıdır (beredir); ekspertizde en önemli öğe budur. Mahkemeler yaraları ağırlıklarına göre sınıflandırırlar: hafif yaralar, kasların yüzeylerinde ve deri üzerinde oluşan yaralardır (ihtilafı olmayan yaralar, hafif ezikler, birinci derecedeki yanıklar vb), bu yaralar en çok on gün çalışmaya engel olurlar; ağır yaralar, şiddetli ezikler, ihtilaflı ve irinli yaralardır (ateşli silahlarla yaralanmalar, eskarları olan deri yanıkları vb), bunların bir kısmı iyileşir, bir kısmı da yeterince iyileşmez ve sakatlığa neden olur; öldürücü yaralar ise hayati önemi olan organlardaki yaralardır.
Sponsorlu Bağlantılar

—Bitki patol. Genel olarak kambiyumu ilgilendiren kabuk yaraları enine büyümeyi etkiler ve ongun besisuyunun dolaşımına zarar verir. Odundaki doku bozuklukları ham besisuyunun iletimini aksatır ve eksenlerin sağlamlığını azaltır. Genel olarak bitki yaralara karşı tepki gösterir; önce nedbeleşme için mantar oluşumu, sonra yastık ya da halka biçiminde koruma ve onarma dokusu oluşumu ortaya çıkar ve bunlardan hareketle de yeni dokular ve yeni organlar oluşmaya başlar.
Taze yaralar birçok asalak (yara asalakları) için giriş kapısı oluşturur ve o zaman bitkinin canlılığı tehlikeye girer. Bu bakımdan kesici bir araçla yara temizlenip belirlenmeli ve bir mantar ilacı ile ilaçlanmalıdır. Yara genişse onu enfeksiyon kaynak- lanndan torumaya ve nedbeleşmesini kolaylaştırmaya elverişli bir macunla kaplamalıdır.

—Biyol. Yara kapanması, dokulann yırtılmasına karşı bir savunma yöntemidir. Yaradan kan çıkar, o da havayla temas edince pıhtılaşır; pıhtı yarayı tıkar, kanın akmasını önler ve böylece kanama tehlikesini uzaklaştırır. Fakat yara, yerinde kalır, organizma onu ancak yara kapama (nedbeleşme) işlemiyle onarabilir. Nedbeleşmede üç evre görülür: birinci evrede fibrinli pıhtı parçası büzülerek yaranın iki dudağını birbirine yaklaştırmaya çalışır ve geçici bir onanm ağı kurar; ikinci evrede akyuvarlar ve bağdokusu hücreleri bu ağı sağlamlaştırır; nihayet, üçüncü evrede, bağdokusu ve epitelyum hücreleri çoğalır ve böylece yaranın kenarları arasında katı ve dayanıklı bir doku oluşur (nedbe). Yaranın dudakları kendiliğinden ya da cerrahi dikişle birleşmişse yara kapanmasına düz kapanma denir. Yaranın dudakları birbirinden ayrık duruyorsa ve madde kaybı varsa çukurlu kapanma denir. Doku onarımları ister yüzeysel ya da derin, enine ya da derinlemesine olsun, mikrop bulaşmış olsun ya da olmasın yukarıda söylenenler, bütün yaralar için geçerlidir. Özellikle enfeksiyon baştan olduğunda, nedbe üretimini engelleyen, hiç değilse yavaşlatan irinlenmeyi de beraberinde getirir. Mikrop öldürücü modern ilaçlar bu tehlikeyi hemen hemen tamamen ortadan kaldırmıştır. Madde kaybı genişse, yara kapanması beklenmeden doku nakli yapılması uygun olur.

—Patol. Yaralar örtü katlarını (deri, aponevrozlar) ilgilendirir, fakat başka organların lezyonları da bunlara eşlik edebilir (karın, içorgan, atardamar yaraları, açık kırıklar vb.).
Delik biçimindeki yaralar belirgin kenarlı, dar yaralardır; bunlarda başlıca tehlike enfeksiyondur. Kesik tipindeki yaralar keskin kenarlıdır, özellikle damar-sinir ya da kiriş lezyonlarına yol açabilirler. Ezik tipi yaralar, dokuları ezen, sıkıştırıp zedeleyen yaralardır, yumuşak kısımları az ya da çok derinlemesine, cansız hale getirirler.

Tedavi. Cansız bölgelerin ve yabancı maddelerin çıkarılması başlıca işlemlerdir (cerrahi temizlik). Derinin dikimi hızlı bir nedbeleşmeyi sağlarsa da özellikle bir enfeksiyon tehlikesi varsa dikkatli bir gözetim altında yarayı açık bırakmak daha doğrudur. Çağdaş enfeksiyon tedavileri yaraların iyileşmesini hayli kolaylaştırmıştır.

—Yet. Yaz yarası. Altderi tabakası iltihaplanır, kalınlaşır ve yaranın altında fibröz bir ur meydana gelir. Yaralar, vücudun her tarafında görülebilir, ancak ayaklarda daha 12418 yaygındır; temmuz, ağustos aylarında çıkar, bütün yaz boyunca sürer, kışın ilk soğuklanma kaybolur ve ertesi yıl nükseder. Basit yaraların habronema larvaları tarafından tahriş edilmesinden ileri gelir. Cerrahi tedavi, mümkünse yaranın kesilip çıkarılmasını, etrafındaki fibröz dokunun temizlenmesini gerektirir.
Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 7 Ağustos 2018 20:41
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yara
vücut dokularının bütünlüğünün dışarıdan uygulanan bir travma nedeniyle bozulması.
Bütün yaralar açık ya da kapalı yara olarak sınıflandırılabilir. Açık yaralarda vücudun koruyucu yüzeyi (deri ya da mukoza) bütünlüğünü kaybetmiş, dokulara yabancı maddeler girmiştir. Buna karşılık kapalı yaralarda zedelenen dokular dış ortamla temas halinde değildir; bu nedenle iyileşme sırasında mikrop bulaşması olasılığı çok daha düşüktür. Yaranın ortaya çıkış biçimi ya da nedenlerine göre de farklı sınıflandırmalar yapılabilir.

Kapalı yaralar


Vücuda doğrudan gelen bir darbede yaranın derecesi darbenin şiddetine ve doğrultusuna bağhdır. Darbe şiddeti arttıkça yaranın ve zedelenmenin derecesi de artar; darbe doğrultusunun etkisi hemen kendini göstermese de eşit derecede önemlidir. Anatomik ve fizyolojik etkenler de yaranın derecesini etkiler. Örneğin, kollarının üzerine düşen bir erişkindeki yaralanmayla aynı biçimde düşen çocuk ya da yaşlı insandaki yaralanma aynı derecede olmaz.

Görece hafif bir darbe deriyle altındaki yumuşak dokuları zedeleyerek parçalanan küçük kan damarlarındaki kanın dokularda birikmesi ve kılcal damarlardaki sıvının çevreye yayılmasına neden olur; bu lezyon bere olarak bilinir. Kanama genellikle kendiliğinden kısa zamanda durur, kan ve sıvılar çevre dokıılarca birkaç gün içinde emilir, yaralanan bölge normale döner. Daha büyük kan damarları zedelendiğinde daha fazla kan damar dışına çıkar; dokularda kan birikmesi hematom olarak adlandırılır.

Vücuda doğrudan gelen şiddetli bir darbe deri altındaki dokular kadar kan damarları, sinirler, kaslar, kemikler, eklemler ya da iç organlar gibi daha derindeki dokuları da etkileyebilir. Derindeki dokular kafatasının kırılmasına neden olan bir çekiç darbesi gibi dokuya doğrudan gelen bir darbenin şiddetiyle ya da daha sıklıkla,vücudun görece zayıf bir noktasına gelen bir darbenin şiddetinin başka bölgelere aktarılmasıyla zedelenir. Kollan öne doğru açıkken elleri üzerine düşen kişide ellerin kas ve kemikleri zedelenirse de darbe şiddetinin kemik boyunca iletilmesiyle genellikle bilek kemiklerinden birinde, bileğin hemen üstündeki döner kemikte, dirsekte ya da omuzda kınk oluşur; burada kemiğin kırılma noktasını darbe şiddetinin doğrultusu ve kişinin anatomik yapısı belirler.

Dolayh yaralanmanın sık rastlanan başka örnekleri ayak bileğindeki burkulmanın ardından ayağın üstüne basıldığında bileğin, bacağın ya da kalçanın kırılması ya da otomobil ve uçak kazalarında görüldüğü gibi ani durmalarda vücudun bir bölümü harekete devam ederken bir bölümünün durması sonucunda hareketli bölümlerin zedelenmesidir.

Açık yaralar


Deri ya da mukozaların bütünlüğü kaybolduğunda dokular bakteri, toz ya da giysi parçacıkları gibi yabancı maddelere açık olacağından enfeksiyon gibi ek sorunlar ortaya çıkabilir. Dahası, derideki yara geniş olduğunda yaralanan dokuların havanın kurutucu ve soğutucu etkilerine maruz kalması da yaraya neden olan etkenin yol açtığı zararı artırır.

Dokulardan kolayca geçen ve kirletmeden birbirinden ayıran iğne, keskin bıçak ya da mermi gibi etkenler doğrudan karşılaştığı dokular dışındaki dokulan pek etkilemez, önemli organlardan biri yaralanmadığı sürece bu tür yaralar fazla tehlike oluşturmaz. Öte yandan, patlayan bir bombanın düzensiz ve sivri uçlu parçalan yumuşak dokuları yırtıp ezerek geçerken her doğrultuda oldukça geniş bir alanda önemli ölçüde zarara neden olur. Bunun gibi, ezilme yaralanmaları da genellikle çok ciddidir.

Sağlam ve esnek bir doku olan ve bol miktarda kan daman içeren deri yaralanmalardan görece az etkilenir ve kolayca iyileşir. Derinin altındaki yağ dokusu daha duyarlıdır ve kan dolaşımı kolayca kesintiye uğrayabilir. Bunun gibi kas dokusu da mermilerin zedeleyici etkisine daha duyarlıdır, kolayca yırtılır ve kan dolaşımındaki kesintiye oldukça kısa süre dayanabilir; buna ek olarak, yaralanan kas dokusunda enfeksiyonlar çok kolay yerleşir.

Açık yaralarda kemiklerin zedelenmesi her zaman büyük tehlike oluşturur; kemik kırıklarında kan dolaşımı kesilen parça, enfeksiyon da oluşursa kısa sürede canlılığını yitirir. Dahası, yarah bölgede kaldığı sürece yabancı cisim olarak etki yapıp yaranın iyileşmesini zorlaştırır ve komplikasyonlara neden olur. Kemikteki kırıkta enfeksiyon gelişmese ve kemikten parça kopmasa bile kırığın uçlarında başlayan enfeksiyon çok olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu durumda yaranın etkisinin eklem, sinir, büyük kan damarı ya da iç organ yaralanmalarında büyük ölçüde arttığı söylenebilir.

Yara, yaralanma anında da, iyileşene değin geçen sürede de kirlenebilir. Mikroorganizmalar dışındaki kirleticilerin etkisi oldukça değişkendir; organik maddeler dokuları öbürlerinden daha fazla zedeler. Genel olarak bu kirleticilerde kirlenmenin miktarının belirleyici olduğu söylenebilir. Bakteri bulaşmalarında bakterinin türü çok önemlidir. Ölü dokular ve yaradaki organik yabancı maddelerde üreyen bakterilerin neden olduğu en önemli enfeksiyon gazlı kangrendir. Yaraların en korkulan komplikasyonu olan gazlı kangren hemen her zaman zedelenen kas dokusunda ortaya çıkar, son derece hızla yayılır ve cerrahi girişim ya da ilaç tedavisi yapılmazsa ölüme neden olabilir. Streptokoklar, stafilokoklar ve kolibasille- rinin neden olduğu enfeksiyonlarda yara bölgesinde irin oluşur, enfeksiyon kısa zamanda tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir. Bir başka önemli yara komplikasyonu yaralanmadan birkaç gün sonra ortaya çıkan, yerel belirtilerden çok bütün vücudu etkileyen kas spazmlarına, kimi zaman da ölüme yol açabilen tetanostur.

Yara iyileşmesi uzun zaman alan ve karmaşık biyolojik olaylardan oluşan bir süreçtir. Komplikasyon oluşmayan ve kendiliğinden iyileşmeye bırakılan temiz bir yarada dokular kesildiğinde yaranın kenarları derinin esnekliği nedeniyle birbirinden ayrılır. Kesilen kan damarlarındaki kan yaranın içini doldurur ve kenarlarından dışarı taşar. Kan pıhtılaştıktan sonra pıhtının yüzeyi kurur ve sertleşerek bir kabuk oluşturur, ilk 24 saat içinde kabuk büzüşür ve yaranın kenarlannı birbirine doğru çeker. Kabuk bir hafta kadar sonra kendiliğinden düşer ya da kopartılırsa altında deri altı dokusunun kesik kenarlarını kaplayan bir nedbe dokusunun oluştuğu görülür.

Zamanla derinin kenarından sedefsi, grimsi, ince bir zar uzanarak nedbe dokusunun üstünü tümüyle örter. Bu arada yara alanı giderek daralır. Yara yerinde ilk oluşan ince kırmızı iz çevredeki deriden daha kabarıktır; bu izin rengi zamanla açılarak çevredeki deriden daha soluk hale gelir. İz oluştuktan sonra haftalar boyu büzüşerek yaranın giderek küçülmesini sağlar. Yara izlerinin güneşte bronzlaşmaması, üstünden tüy çıkmaması ve terlememesi derinin normal işlevlerinin tümünü yerine getiremediğini gösterir. Yaranın yüzeyindeki pıhtıda oluşan fibrin pıhtının büzüşmesini sağlar; yara bölgesine gelen akyuvarlar ve makrofajlar yaradaki doku kalıntılarını temizler. Bu bölgede yavaş yavaş kılcal damarlar oluşur, yaranın sınırındaki hücrelerden göç eden liflerin sayısı giderek artar; sonunda yaranın içi birbiri içine geçen kollajen iplikleri ve sağlam doku bantlarıyla dolar. Bu arada, yaranın yüzeyi yaranın kenarlarında var olan deri hücrelerinin çoğalması ve yayılmasıyla örtülür. Bu örtücü hücreler çok erkenden yaranın içine doğru yayılmaya başlar ve kabuğun altına geçer. Sonunda yaranın iki kenarından çıkıp çoğalan örtücü hücreler birleşerek yaranın üstünün kapanmasını ve yüzeydeki yaranın iyileşmesini sağlar.
kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 7 Ağustos 2018 21:00
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Yara
isim
1 . Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik:
"Yaranı tımar ettiler mi?"- N. Hikmet.
2 . Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık:
"Geminin omurgasındaki yara."- .
3 . (mecaz) Dert, üzüntü, acı:
"Bu yarayı deşmeyin."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • yara açmak
  • yara almak
  • yara işlemek
  • yara kapanmak
  • yarasını deşmek
  • yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • yaraya merhem olmak
  • yaraya tuz biber ekmek
  • yarayı tazelemek
Birleşik Sözler
  • yara bandı
  • yara bere
  • yara otu
  • açık yara
  • ağır yara
  • kızılyara
  • ciğer yarası
  • dil yarası
  • gönül yarası
  • kalp yarası
  • yürek yarası
Son düzenleyen Safi; 7 Ağustos 2018 20:37
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Mart 2017       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

yara ingilizcesi


1. wound; open sore, ulcer; laceration; injury.
2. gash, rent, tear.
– açmak /da/ to make a wound (in).
– bağı bandage.
– bere cuts and bruises; wounds and bruises.
–sını deþmek/
–sına dokunmak /ın/ to touch a sore spot, open up an old wound, bring up a sore topic.
– fitili med. tent, seton (roll of lint or linen used to keep a wound open).
– iþlemek for a wound to fester and discharge.
– kabuğu scab, crust (over a wound).
– kapanmak for a wound to heal.
–sı olan gocunur. proverb It´s the hurt dog that hollers./When a misdeed is being investigated the person who perpetrated it usually displays signs of anxiety.
–ya tuz biber ekmek to sprinkle salt on the wound.
Son düzenleyen Safi; 7 Ağustos 2018 20:36
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Ağustos 2018       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

yara bere


isim
1 . Vurma ve incitme sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük:
"Üstü başı parça parça, vücudu yara bere içinde fakat gözleri bakıyor ve ağzı gülüyor gibi."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Ağustos 2018       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM

ağır yara


isim

1 . Bedendeki derin ve ciddi yara.
2 . mecaz Bir olay sonunda varılan olumsuz durum.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • ağır yara almak
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

9 Nisan 2011 / Keten Prenses Tıp Bilimleri
27 Kasım 2015 / ThinkerBeLL X-Sözlük
15 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap